Kötü Adamın Efendisi Oldum

Bölüm 4

Düklükte hizmetçi olarak görev yapan John, son zamanlarda çok kötü bir ruh halindeydi.

Neden? Düşes Kian'ın birkaç gün önce getirdiği köle.

Dayanamadı. Kian onun gözünde diken gibiydi.

Daha doğrusu, Kian'a bu kadar değerli davranılmasından nefret ediyordu.

Köleler çiftlik hayvanları gibi değil mi? O zaman ahırları temizlemeli, gübre gibi kokmalı ve diğer köleler gibi taburelerde uyumalısın.

'Ama o.....!'

Elbette John tüm kölelerin korkunç hayatlar yaşamadığını biliyordu. Özellikle mükemmel yeteneklere veya güzel görünüme sahip köleler.

Bu tür kölelerin ağır işlerden muaf tutulduğu ve sahiplerinin onlara özel ilgi gösterdiği söylendi.

Tıpkı Kian'ınki gibi.

Birkaç gün önce John, konağın verandasında kule gibi yığılmış kutu yığınlarını görünce hayrete düştü.

-Hayır, bütün bunlar nedir?

-Kian'a aldığı hediyeleri söyledi.

-Ne? John şaşkına döndü.

Bunların hepsi köle için mi? Senin değil?

"Hepsi aşağılık bir köle için....!"

Burada bütün gün çalışıyordu ama bir şekilde o köle hanımın iyi niyetini kazandı......

John'un şaşkınlığına rağmen Kian'a yapılan tek iyilik bu değildi.

Kian, bir soylu odası kadar geniş ve lüks bir odada uyuyordu ve yediği tek şey en kaliteli yemeklerden oluşuyordu.

Köle hiçbir şey yapmadan kendinden daha lüks bir hayat yaşıyordu. Ve bu gerçek John'u öfkelendirdi.

Düşündükçe daha da çirkinleşiyordu.

Durumunun bir köleden daha kötü olması dayanılmazdı.

John, normal hayatı, özgürlüğü ve Ashford Düşesi döneminde kazandığı cömert maaşı içeren kendi nimetlerini, özellikle diğer ailelerle karşılaştırıldığında saymadı.

John'a yeterince iyi davranılıyordu. Ama kendisini başkalarıyla kıyaslayarak sonsuz bir sefalete düşme hatasına düşüyordu.

'Bok!'

Kızgın John gergin bir şekilde tekmeledi. Ayağının çarptığı kaya göle düştü. Gölde yaşayan kuş sürüsü, rahatsızlıktan dolayı huzur içinde kaçtı.

John bir şekilde haddini bilmeyen köleyi ortalığı karıştırmak istedi.

Eğer ortaya çıkarsa lanetleneceğinden emindi ama incinen gururu, tedbirine ağır bastı.

'O kibirli köleye tevazu dersi vereceğim...' Ne kadar değerli olursan ol yine de aşağılık bir kölesin.'

John, haddini bilmesi için onu 'biraz' eğiteceğine söz verdi.

[Köleler insan hayvanıdır.] İmparatorluğun seçkin bir bilim adamının öğrettiği şey buydu.

Köle olduğunuz sürece bir nesne ya da hayvan olduğunuzu anlasanız iyi olur. Aksi takdirde, bu sadece kalp kırıcıdır.

Kian'ın Olivia'yı duyduğunda merak etmekten başka seçeneği yoktu.

-Bu evde iyi beslenmeniz, iyi dinlenmeniz ve dinlenmeniz yeterli. Senden tek istediğim bu.

Köleleri yüksek fiyata alırken aklınızda bir amaç yok muydu? Köleler bir işlev görüyordu.

Hiç kimse ona tam bir insan gibi davranmak için bir köle satın almaz.