Odama çekildim ve kendimi derin bir uykunun içine bıraktım.
"Anne bende gelsem olmaz mı?"
"Hayır tatlım. Bak bir sürü dersin var onları halletmelisin. Hem korkma işimiz kısa sürecek, hemen geri döneceğiz."
"Ama anne tek kalmaktan korkuyorum."
"Hayır prensesim. Sen güçlü bir kızsın. Asla korkma! Asıl, korkaklık korkacağını zannetmektir."
Kafasını sallayarak salona ilerledi küçük kız.Saat gecenin bir yarısı olmuştu ama buna rağmen anne ve babası gelmemişti. Korkmaya başladı.
Sonra birden aklına annesinin sözü geldi. "Asıl, korkaklık korkacağını zannetmektir."
Hayır korkmayacağım dedi küçük kız ve televizyonu açtı.
Haberler vardı ve bir haber gördü.Sunucu
"Ülkenin gözde iş adamlarından Choi Minjun ve eşi Choi Yeeun Busan-Yeosu yolu üzerinde kaza yaptıkları tespit edildi. Kazanın kasıtlı mı yoksa şans eseri mi olduğu ekipler tarafından daha tespit edilemedi. Ekipler kısa süre içerisinde bunu tespit edecek. Yakınlarına baş sağlığı dileriz."dedi.
Kızın dolan gözlerinden yaşlar tek tek akmaya başladı.
"Hadi anne, hadi baba hemen geri dönecektiniz. "Anneeeeee, babaaaaaaa beni bırakmayın."diye bağırarak ağlamaya başladı.
Birden kız önünde bir karartı gördü.Hemen gözlerimi açtım. Terler içinde kalmıştım. "Tamam sakinim o sadece geçmişteki bir rüya geçti."dedim.
Ne kadar artık ölmekten korkmasam da geçmişimdeki şeyler beni kabusa sürüklüyordu. Peki o karartı neydi?
Neden geçmişim eksik?
Neden hiçbir şey hatırlayamıyorum? Neden sadece o haberi aldığım an kafamda yok? Neden? Neden?Hemen kalkıp duş aldım, giyinip aşağıya indim. Sabahtan beri hiçbir şey yememiştim ama yine de aç değildim. Bir koltuğa oturdum. Ve bir adam bana yaklaşıp
"Bay Min sizi çağırıyor."dedi. Kafamı sallayıp Master'ın odasına gittim ve kapısını tıklayarak içeri girdim.
"Gel Midnight. Senin için o adama haber yolladım. Biraz zorlansam da bu gün geleceğine ikna ettim. Gün içerisinde gelecekmiş."dedi.
"Teşekkür ederim, Bay Min."dedim."Midnight artık bundan geri dönüşü yok. Dikkatli ol ve o adama asla güvenme. Senin için yeni bir hayat başlıyor. Adamın suyuna git ve yediğin içtiğin şeylere de dikkat et. Kısacası artık her şeye şüpheyle yaklaş ve her şeye dikkat et."dedi.
"Peki."dedim.
"Başın sıkışırsa beni bulman yeterli. Biliyorsun değil mi?"dedi.
"Evet."dedim.Ve odadan çıktım. Aşağıya indim ve Yejun'dan bir kadeh istedim.
Yejun buranın barmeniydi. Benim gibi o da küçükken burada çalışmaya başlamıştı. O da benim gibi eğitilmişti ama işlere gönderilmiyor, burada barmenlik yapıyordu.
"Al bakalım."diyerek bana kadehi uzattı.
"Duyduklarım doğru mu? O Dark Camper denen adamı mı çağırttın buraya?"dedi. Demek ki lakabı Dark Camper'dı."Evet. İntikamım için o adam gerekli."dedim.
"Hiç yaptığı işleri duymadın o adamın? Hangi cesaretle yapıyorsun bunu Midnight?"dedi.
"Ölmekten korkmuyorum Yejun."dedim.
"O adam gangster Midnight! O adam seni öldürebilir."dedi.
"Yejun unuttun mu? Bende bir katilim ve kendimi koruyabilirim."dedim.Yejun ufak bir nefes verip durdu ve baktı.
"Peki öyle olsun ama dikkat et."dedi.
Tam kadehimdem bir yudum alacaktım ki içeriye üç tane adam girdi.
İki adam öndeki adamın bir adım arkasında duyuyordu. Belli ki öndeki adamın adamlarıydı bunlar.Öndeki adam ise uzun, yapılı, siyahlara bürünmüş birisiydi. Kapkaranlık gece hissi veriyordu bu adam.
"Burda beni arayan birisi varmış."dedi net bir sesle.
Hemen ayaklandım.
"Benim."dedim.Hemen merdivenlerden inen Bay Min'i ve arkasındaki beş tane adamı gördüm.
Aradığım adam buydu kesinlikle.
Dark Camper...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark House | JJK
Mystery / Thriller"Bir anlaşma yapalım. Ben senin karnını doyurup, burada kalmana izin vereceğim ve koruyacağım. Senden tek bir şey istiyorum." dedi. O anlaşma beni bataklığa sürükledi ama o bataklıkta birisini buldum. İkimizde bataklıktaydık. Bu bataklığın sonunda...