Buraya kadarmış.

40 4 12
                                    

Yazar'dan

"Bay Jeon depoya doğru geliyormuş efendim."demişti iri, uzun adam.

"Her şeyi hazırladın mı peki?"demişti Dong Min iri,uzun adama.

"Evet efendim."

"Peki. Arabayı hazırlayın bizde gidelim bakalım."demişti Dong Min.

.

Uzun, iri ve genç adam itinayla gelen silahları kontrol ediyordu.

"Tamam herhangi bir sorun gözükmüyor."demiş ve bırakmıştı silahları.

Deponun çıkışına doğru hareketlenirken silah sesi duymasıyla adımlarını ağırlaştırmıştı.

Ardından bedeninde hissettiği zonklamayla kendisini hurdalıkların içine atmıştı.

Çatışmanın arasından gelen gür insan sesine kulak vermişti.

"Buraya kadarmış Jeon Jungkook! Kaçmanın sırası olmadığını sende çok iyi biliyorsun. Artık buradan çıkamazsın."demişti Dong Min.

Dong Min ilk defa bu kadar güçlü hissediyordu kendisini.

İlk defa büyük bir savaşı kazanmış gibi hissediyordu.

Artık Jeon'u kurtaracak kimse kalmamıştı.
Jeon'u burada sıkıştırmıştı.

Onu kurtaracak kişileri ise sıkıştırmıştı.

Silah sesleri depoda kesilmişti.

Etrafı ölüm sessizliği almış ve genç adam çaresizlik içinde hurdalıklar arasında çırpınıyordu.

Kim bile bilirdi ki bu kibirli adam bu şekilde ölümüne mahkum olurdu?

Kim bile bilirdi ki kibirine kapılıp giderdi?

Kibir insanı en büyük tuzağa düşürmez miydi?

"Jeon hadi ama sende çok iyi biliyorsun kimse yok. Yalnızsın.

Yalnızlık gördün mü ne artık?

Kardeşlerimi bana kışkırtıp beni tek başıma bırakmamış mıydın?

Sonra da bana deli muamelesi edip o ruh hastalarının olduğu yere sürüklemesin mi beni?

Yalnızlığı en iyi ben bilirim Jeon. Buz gibidir. Çevrende seni destekleyen yoktur.

Köklerinden sökülmüş bir fidan gibidir.

Bazenleri sonları oluşturur.

Şimdi seninde sonun geldi. Kardeşlerimi bana kışkırtmanın cezasını çekesin."demişti Dong Min.

Genç, iri adam hurdalar arasına iyice sinmiş ve acı içinde yerde uzanmıştı.

Dong Min deponun merkezine doğru hareket etmiş ve etrafına bakmıştı.

"Jeon! Nerdesin?"demişti alaycı bir sesle.

Dong Min hurdalıkların arasına doğru ilerlemiş ve yere sinmiş adamın gövdesine bakıp sırıtmıştı.

"Buraya kadarmış Jeon."demiş ve önünde yüz üstü yatan bedene adınlamıştı Dong Min.

Jungkook ona kalmıştı istediği zaman, istediği gibi, istediği yerde artık onu öldürebilirdi.

Peki yalnızlık konusunda haklı mıydı?

Dong Min hiçbir zaman kardeşlerine düşman olduğu için acı çekmemişti.

Sadece Jungkook'a kin beslemesinin bahanesiydi bu.

Dong Min kardeşini öldürmüş bir katildi artık.

Yoongi'yi öldürmeleri için, Jungkook'un evini basıp Jimin'le Taehyung'u öldürmek ve Sua'yı almak için emir vermişti Dong Min.

Artık her şeyin sonu gelmişti belki de bu hikaye mutsuz sonla bitmeliydi.

Dark House | JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin