Yazar'dan
"Peki Dong Min'in yanına nasıl yaklaşacağız?"demişti Taehyung.
"Ona yakın birisini bulmamız lazım."demişti Jungkook mırıltı tonuyla.
"Birileri Yoongi'nin gırtlağına yapışmasaydı Yoongi'yle daha kolay olurdu bu iş."demişti Jimin Taehyung'a bakarak.
"Yine başlamayın."diyerek Jungkook araya girmişti.
"Ben susadım ya. Taehyung kalk bana su getir."demişti Jimin Taehyung'a bakarak.
Taehyung sabır dilercesine kafasını yukarıya doğru kaldırmıştı.
"Bende susadım ben getiririm."demiş ve ayaklanmıştı Sua.
"Sen yaralasın dur."demişti Jungkook.
"Gerek yok gayet iyiyim ben giderim."diyerek hareketlenip mutfağa gitmiş Jungkook'da onun peşine takılıp gitmişti.
"Gençlik görüyorsun Taehyung. Sende artık yaşlandın. Saçlar beyazlamaya başladı mı senin?
Ben halis sarı olduğumdan beyazlamıyor kolay kolay."
Taehyung ise iğrenmişçesine bakmış cevap vermişti.
"Kıçımın sarısı. Sen benden büyüksün asıl sen yaşlanmışsındır."
Jimin histerik kahkaha atarak cevap vermişti.
"Kıskanma ama Taehyung. Hem ben çabuk yaşlanan birisi değilim senin gibi."
Taehyung sinirle Jimin'e bakmıştı.
"Çok çabuk sinirleniyorsun dostum kıpkırmızı oldun yapma korkuyorum bak.
Şurda kalp krizi geçirirsin diye kendini bu kadar sıkma."
Taehyung'un daha da kızaran yüzüne karşılık devam etmişti Jimin.
"Benim suyum nerede kaldı?"demiş ve mutfağa doğru ilerlemişti.
Mutfakta gördüğü manzarayla konuşmaya başlamıştı.
"Çocuklar aşkınızı burada yaşama sırası değil. Gidin az ötede sevişin.
Ayrıca burda önemli olan bir konu var.
Benim suyum nerede?"demişti Jimin yakınlaşmış olan Jungkook ve Sua'ya karşılık.
Sua kızaran yanaklarıyla mutfaktan koşarak çıkmıştı.
"Sen nereden çıktın? Bekle işte öldün mü susuzluktan?"demişti Jungkook sinirle.
"Salondan geldim. Evet. Susuzluktan ölüyorum."demişti Jimin masanın üzerinde duran suya uzanarak.
Suyunu yudumladıktan sonra onu izleyen Jungkook'a bakıp devam etmişti.
"Bu Taehyung hepimizi öldürür benden söylemesi bana bir bardak suyu bile çok gördü bu manyak."demiş ve sinirle soluyan Jungkook'u arkasında bırakarak yeni sakinleşen Taehyung'un yanına doğru ilerlemişti.
"Şimdi Dark House'a kimi sokacağız?"diyerek lafa başlamıştı Taehyung.
"Dark House'a öyle herkes giremez. Bay Min itinayla seçip alır herkesi."demişti Sua.
"Seni almayacakları kesin Taehyung."demişti Jimin.
"Dark House'a girip en azından orada işler nasıl ilerliyor ve orada bizim tarafımızda olan birisini bulabilir miyiz ona bakmalıyız."demişti Jungkook.
"Aslında her yıl Dark House'un açılışını kutlamak için parti tarzında bir şeyler düzenliyorlar Dark House'da. Sanırım yanlış hatırlamıyorsam yarın akşama denk geliyor bu da. Dışarıdan Dark House'un adamları da katılıyor bu partiye. Belki aralarına karışıp girebiliriz."demişti Sua.
"Tamam ben ve Taehyung yarına oraya girmenin bir yolunu buluruz."demişti Jimin.
"Taehyung'un girmesi riskli olur herkes onu tanıyor."demişti Jungkook.
"Parti olmayacak mı? Kostümle gider."demişti Jimin.
"Ben giderim. Kalabalıkta fark edilmem. Ayrıca birileri bensiz iş yapamıyor. Dark House'un içini de avucumun içi gibi iyi bilirim."demişti Taehyung Jimin'e ters bakış sunarak.
"Peki öyle olsun."demişti Jungkook arkasına yaslanarak.
"Benim uykum geldi başka bir şey yoksa ben odama çıkıyorum."demişti Sua.
"Benimde uykum geldi."diyerek Sua'yla beraber ayaklanmıştı Jungkook.
İkili merdivenlerden çıkarken Taehyung'da ayaklanacağı sırada Jimin'in konuşmasıyla geri olduğu yere çökmüştü.
"Sen Sua'yı küçükken kurtarmıştın değil mi?
Dur unutuyordum az kalsın. Hatta seni yakalamışlardı. O zamanlarda aptal ve hantalmışsın Taehyung. Yazık.
En azından yardım severmişsin. Bana şurada bir bardak su getirmiyorsun o ayrı.
Neyse benim de uykum geldi bende gidiyorum. Hadi sana iyi geceler."demiş ve odasına ilerlemişti Jimin.
Taehyung ise olduğu yerde sinirden kıpkırmızı kesilmiş oturakalmıştı.
O kadar laf yedikten sonra uykusu kalmamış ve olduğu yerde dakikaları saymaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark House | JJK
Mistério / Suspense"Bir anlaşma yapalım. Ben senin karnını doyurup, burada kalmana izin vereceğim ve koruyacağım. Senden tek bir şey istiyorum." dedi. O anlaşma beni bataklığa sürükledi ama o bataklıkta birisini buldum. İkimizde bataklıktaydık. Bu bataklığın sonunda...