My Vita (Drarry)

3. Bölüm

Harry altında siyah, kırmızı karışık kare uzun pijaması ve üzerinde ise fazlasıyla bol ve uzun kollu bi tişört vardı. Gecenin saat 8 ydi ve Harry markete gitmek istemişti.

Koku halsedici kolyesini takıp tişörtün altına gizledi. Hava hafiften esiyordu. Harry yanlız yaşıyordu yani şimdilik. Remus ve Sirius ülkenin diğer ucuna çalışmak için gitmeleri gerekmişti. Harry bundan şikayetçi değildi evde yanlız olmayı seviyordu.

Anahtarını aldı ve parmak arası terlikleri giyip kapıyı kapattı şuan hiç ayakkabıyla uğraşamazdı. Üstündeki, altındaki ve ayağında ki hiçbir şey birbiriyle uyumlu değildi ama Harry şuan bunu umursayamazdı çünkü çikolata alması gerekiyordu.

Harry evinin bahçesinden çıktı ve sokakta yürümeye başladı. Burnuna gelen su damlasıyla kafasını yukarı kaldırdı yağmur hafiften yağmaya başlıyordu.

"Uzun sürmez."
Diye düşünüp marketin yolundan yürümeye devam etti Harry. Bazı insanlar Harry e garip garip bakıyordu ama Harry in umrumda olduğu pek söylenemezdi. Harry en sonunda marketin ışıklarını görmesiyle gülümsedi.

Marketin otomatik kapısında durdu kapı açılınca çikolata reonuna doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Bi bakıma koşuyordu denebilirdi aslında. Harry hızlı şekilde yürürken birisinin göğsüne çarpmasıyla sertçe geri çekildi.

"Kusura bakmayı-"
Harry gözlerini yukarı çıkardığında Draco ile karşılaştı. Harry bunu beklemiyordu. Draco her zamankisi gibi şıktı. Üzerinde siyah boğazlı tişörtü onun üstünde, siyah ceketi ve altında ise bol siyah pantolonu vardı.

"Yok sen kusura bakabilirsin, şahsen umrumda değil."
Diyip hızlıca Draco nun yanından geçti Harry. Draco nun yüzüne bir sırıtma oluştu ve Harry in arkasından Harry i takip etti.

"Güzel pijamalar Potter."
Harry kaşlarını çattı ve kafasını Draco ya çevirdi. "Defol başımdan delta. Senle uğraşamam."

Draco oyuncu bir tavırla dudaklarını sarkıttı. "Böyle söyleme bak çok üzülüyorum Potter." Harry göz devirdi. Harry çikolata reonuna gidip en üste son kalan çikolatayı uzanacakken Draco, Harry den önce davranıp çikolatayı aldı.

"Ne güzel bir çikolata."
Draco gıcık bir sesle konuşunca Harry sakin olmaya çalıştı. Bütün yolu bu çikolata yüzünden çekmişti. Bu çikolatayı da ne olursa olsun alması gerekiyordu.

"Malfoy çikolatamı ver."
Draco kıkırdadı. "Rica et Potter."
Harry gözlerini aşağı doğru işaret edince Draco, Harry in işaret ettiği yere baktığında Harry in nah çektiğini gördü. Draco nun yüzü buruşurken Harry hızlı bir şekilde çikolatayı aldı.

"Rica etmeme gerek yokmuş Malfoy."

"Terbiyesiz beta."
Harry dil çıkardı ve kasaya doğru yürüdü. Draco da Harry in arkasından geliyordu. Harry çikolatanın parasını ödedi, Draco ise hiçbir şey almamıştı. Harry otomatik kapıdan çıktığında yutkundu.

"Hassiktir. Git gidebiliyorsan Harry!"
Yağmur bastırmıştı, yerlerde su birikintileri oluşmuştu bile. Harry bu terliklerle birlikte kesin kayardı. Draco da, Harry in arkasından çıktı. Harry in yüzünü görünce sırıttı.

"Ne o beta? Eve gidemeyecek misin?"
Harry sinirle Draco ya baktı.

"Hayır gideceğim kes sesinj delta!"
Draco kahkaha attı ve Harry in önüne geçip yüzünü Harry e eğdi. Harry geriye doğru gitmeye çalıştı ama gidemedi.

"İstersen seni evine bırakabilirim beta. Nasıl olsa yardıma ihtiyacı olan birisine, yardım etmekten mutluluk duyarım."
Harry, Draco yu ittirdi ve Draco nun üzerine yürüdü.

"Benim yardıma ihtiyacım yok! Özellikle senden gelecek bir yardıma, asla."
Harry hızla Draco nun yanından geçip dikkatlice yürümeye başladı.

Draco ise gözlerini Harry den ayıramıyordu, düşecek gibiydi. Hatta düşeceğine emindi. Draco, Harry in düşerken hayal etti. Komik bir görüntüydü ama Draco düşmesini istemiyordu.

Draco hızla Harry i takip etti. Harry in her yanı ıslanmıştı. Draco nun da saçları ıslanıyordu. Harry arkasından gelen sesle arkasını döndü ama o sıra ayağı kaydı Draco son an da Harry in belinden tuttu ve düşmesine izin vermedi. Harry in terlikleri hala kayıyordu. Harry reflexle elini Draco nun omzuna koymuştu.

"Görüyorum ki benden gelecek bir yardıma ihtiyacın var beta. İzin verir misin?"
Harry dengesini toparladı ve geriye çekildi. Bu herifin onu kurtardığı için kendine sinirliydi.

"İstemez yardım etme!"
Draco da, Draco nun kurdu da fazlasıyla şaşkındı. Evet Draco bu güne kadar çok kişiyle inatlaşmış ve tartışmıştı ama basit bir hareketinde o karşısındaki kişi resmen onun kölesi oluyordu. Harry in bu kadar inatçı olmasına anlam veremedi, bi betaya göre fazlasıyla inatçıydı üstelik inatlaştığı kişi deltaydı.

"Senin sorunun ne?! Ne bu trip?"
Harry in ıslak saçları anına yapışmıştı. Şimşek çıktığında beyaz ışık Harry in gözlerini parlatıyordu.

"Ne tribinden bahsediyorsun lan sen?
Benim sana ne gibi bir tribim olur ki?! Beni yanlız bırak, bana bulaşma, benle konuşma!."

Harry, Draco ya tripli değildi.

Harry in vitası, Harry in kurdu Draco ya tripliydi.