Draco, usulca Harry in üzerine yürüdü. Kurdu ortaya çıkmıştı göz rengi kırmızıydı. Harry yutkundu bir şeyler ters gidecekti.Draco, Cedric e baktı. Bakışlarıyla geri çekilmesi gerektiğini söylüyordu. Cedric titredi ama geri çekilmedi Draco ya güvenmiyordu ne olacağını bilmiyordu. Harry, Cedric e baktı ve gözleri ile geri çekilmesini söyledi. Cedric yutkunup elini Harry in belinden indirdi ve geriye doğru iki adım attı.
Draco, Harry in yanına geldi aralarında santimler vardı. Draco sol elini Harry in çenesine koydu ve kendisine bakması için, yukarıya kaldırdı.
"Bir omega ya göre bunlar büyük sözler değil mi Potter?" Bütün kantin, nefeslerini tutmuştu. Harry in gözleri şok içinde büyüdü.
Harry panik içinde gözlerini etrafta gezdirdi, kantindeki herkes Harry e bakarak fısıldaşıyordu. Harry in elleri titremeye, soğuk terler dökmeye başladı nefesini düzende tutmaya çalıştı o kadar güvensiz hissediyordu ki. Omega değildi bunu biliyordu ama insanların ona direkt olarak bakıp fısıldamasından nefret ederdi.
Draco sert bir şekilde Harry in çenesinden tutup kendisine çevirdi. Eğildi ve Harry in kulağına fısıldadı. "Şimdi yerini öğrendin mi Potter? Bak tek kelimem ile titriyor, soğuk terler döküyorsun. Sende dahil olmak üzere bu okuldaki herkes avcumun içinde Potter."
Harry yumruklarını sıktı ve Draco yu itti. Draco, Harry in gözlüğünün altındaki, dolu gözleri görünce kırmızı gözleri anında gitti buz mavisi gözleri geri geldi. Harry hayal kırıklığı ile Draco ya bakıyordu. Üzülen ve kırılan tek kişi o değildi, aynı zamanda kurdu da güvensizlik hissediyordu.
"Sana yemin ediyorum Malfoy. Seni her şey için pişman edeceğim. Bütün kantin şahit olsun ki! Bu herife öyle bir şey yapacağım ki, okulun ortasında sinirden ağlama ve kendini hırpalamasına şahit edeceğim herkesi! Kurdum ve ben ettik bu yemini!"
Harry dolu gözlerini kantinde taradı ve son kez Draco ya bakıp arkasını döndü ve hızlı adımlarla yürümeye başladı. Merdivenlerden çıkıp hızla sınıfa girdi, sinirden ağlıyordu. Uzun kollu tişörtünün koluyla göz yaşlarını sildi ve gözlüğünü düzeltti. Sandalyedeki çantasını aldı ve hızla sınıftan çıktı.
Hermione ve Ron'u görmemek için tanrıya dua etti. Şuan onlara hiçbir şey açıklayamazdı. Harry hızla merdivenlerden indi ve arka kapıya yöneldi. Okuldan çıkmak için iki kapıdan çıkması gerekiyordu.
İlk kapıdan çıkıp arka bahçeye geçti. Demir kapıdan çıkacağı sıra birinin kolunu sert bir şekilde tutup onu kendisine çekmesiyle çantasını sinirle yere bıraktı ve arkasındaki kişiye baktı. Draco olduğunu feromon kokusundan anlamıştı.
"Nereye gidiyorsun Potter?" Draco sakin bir şekilde sorduğunda, Harry çıldıracağını hissetti. "Cehennemin dibine! Ordaki iblislere seni sorucam tanıyor musunuz arkadaşı diye. Bence tanıyorlardır hatta efendileri falansın bana kalırsa." Harry sinirle gülerek konuştu. Kurdu ortaya çıkmak ve çıkmamak arasında kararsızdı.
"Kantinde yemin ediyordun Potter. Söylesene beni nasıl o kadar sinir etmeyi planlıyorsun?" Harry ukala bir şekilde gülümsedi, gözleri doluydu ama bu umrunda değildi.
"Yapamayacağımı sanıyorsun. Yazık... Malfoy omega diye küçümsediğin kişinin sana ne yapabileceğinden haberin yok, çok yazık." Draco, Harry in kolunu daha sert tutunca Harry hoşnutsuz bir şekilde kaşlarını çattı.
"Harry, bu huyların canımı sıkmaya başladı sabrımın sonundayım." Harry kahkaha attı. Sert bir şekilde kolunu çekip geriye doğru bir adım attı.
"Sabrının sonundaymış vah, vah. Deltaya yazık ya. Üzüldüm bak. Canını sıkıyormuşum deltacığımızın. Eğer senin canını sıkıyorsam bana bulaşma, beni umursama benle muhattap olma Malfoy. Ben bunu yapmaya çalışıyorum ama sen anında götümün dibinde bitmeyi biliyorsun."
Draco tek kaşını kaldırdı bu sefer sırıtan taraf oydu. "Hayır Potter sana inat, senin hayatına daha çok gireceğim. Senle daha çok uğraşacağım, daha çok yakınında olacağım. Hatta bunun ilk adımı nasıl olacak biliyor musun?" Draco Harry in üzerine yürüdü aralarında santimler vardı.
"O son sahneyi değiştireceğim. İstediğin gibi değiştireceğim. Son sahnede basit bir dudak değdirme istendi. Son sahneye öpüşme ile değiştirmelerini istersem, kimse bana bir şey diyemez." Harry bu gün daha kaç defa şaşıracağını bilmiyordu.
"Sen- sen bunu yapmazsın! Anlamıyorum! Lanet olsun sen beni sevmiyorsun! Bende seni sevmiyorum! Niye inatla bunu yapıyorsun?! Çok kolay bir şekilde siktir olup gitmek varken neden bunu yapıyorsun aptal herif?!" Draco nun sırıtışı gitti. O da bilmiyordu neden yaptığını.
"Kim olduğumu, senin kim olduğunu öğrenmen gerek." Harry sinirle soludu ve ellerini Draco nun göğüsüne koyup onu ittirdi. Draco buna şaşırmıştı.
"Sen kimsin sana söyleyeyim. Sen sadece bir deltasın. Başka hiçbir şey değilsin. Sadece aptal bir delta. Başka ne özelliğin var Malfoy? Sadece deltasın o kadar, yazık."
Harry sinirle çantasını yerden aldı ve hızlı adımlarla okulun kapısından çıktı. Arkasında şok içinde bir Draco bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vita (Drarry)
FanfictionDraco okulun en popüler çocuklarından birisiydi. Yakışıklıydı, çekiciydi, zeki bir gençti ama bunun yanı sıra onu popüler yapan başka bir şey daha vardı. Draco deltaydı. Yüzyılda bir gelen delta. Harry, Draco dan nefret ederdi, ikisinin sürekli kavg...