"Hayır ben anlamıyorum! Durduk yere, neden benden uzaklaşıyor? Ben, ben kötü bir şey yapmadım!" Draco'nun sesi titremişti. Blaise ve Pansy iç çekti. İkiside Harry'in garip davrandığını biliyordu. Theodore elini Draco nun sırtına koydu."Sıkma canını o da ne yaptığını bilmiyordur. Düzelirsiniz." Draco, Theodore ya baktı ve başını salladı.
(Aslan gardeşim🕊️🕊️)Nathan kaşlarını çatarak Theodore'nın, Draco'nun sırtındaki eline baktı. Nathan yutkundu ve ayağa kalktı. Theodore ise o sıra arkasına dönmüş ve Nathan'a bakmıştı. Theodore işaret parmağını dudağına götürüp Nathan'a 'sus' işareti yapmıştı. Nathan hızla sınıftan çıkmıştı.
O sırada Hermione sınıfa girdi. Hermione bir süre hızla yürüyen Nathan'ın arkasından baktı. Hermione ardından önüne döndü, Pansy i görünce gülümsedi ve ardında Blaise ye en sonda ise Draco'nun yanında olan Theodore ya baktı. Hermione sinirle yumruklarını sıktı. Pansy ayağa kalktı ve Hermione nin yanına geldi.
"Güzel kıvırcık, sen buraya gelmezsin?" Hermione, Theodore ya baktı. Ardından da gözlerini Pansy e baktı. "Bu aralar Malfoy ve Harry biraz uzak gibi." Pansy de iç çekip başını salladı. "Evet Draco kendini çok kötü hissediyor."
Hermione sırıttı. "Aklımda bir plan var." Pansy tek kaşını kaldırdı. "Ne gibi?"
••••••••••••••
Harry elindeki kitabı sinirle sırasına fırlattı. Çok sinirliydi kendine sinirliydi, Theodore ya sinirliydi, Cedric'e sinirliydi, Nathan'a sinirliydi, herkese, her şeye sinirliydi. Kendinden iğreniyordu.
Draco yu aldatmış gibi hissediyordu ve bu çok canını sıkıyordu, utançtan Draco'nun yüzüne bakamıyordu. Birisi ona, aniden dokunduğunda çığlık atmak istiyordu, irkiliyordu. Harry iç çekti. Ne yapacağını bilemeyerek saçlarını karıştırdı. O sırada Nathan, Harry'in sınıfına girdi ve Harry'i görünce, Harry e doğru ilerledi. Harry'in önündeki masasını çekip oturdu. Harry tek kaşını kaldırarak Nathan'ı izledi. Nathan, Harry e baktı ve iç çekti.
"Sen aptalsın, bunun farkındasındır umarım." Harry kaşlarını çattı. "Tanrı şahidim olsun ki seni gebertirim, bak çok sinirliyim uzak dur Nathan." Nathan göz devirdi.
"Buraya keyfimden geldiğimi falan mı sandın? Sadece Nott'un yaptığı şeyi neden deltaya söylemeyecek kadar salak olduğunu merak ediyorum, onu sormaya geldim." Harry kaşlarını çattı.
"Onu, sen nerden biliyorsun?" Nathan omuz silkti. "Nott, ilk başta Diggory ile değil benimle konuşmuştu. Yüzüğü benim çalmamı ve ona getirmemi istemişti. Planını en başından beri biliyordum."
Harry yutkundu. Nathan'a 'Beni neden engellemedin? Diye soramazdı. İkisi de ölümüne düşmanlardı. "Neden yapmadın?"
"Sen, beni öldürürdün. Diggory'i her zaman arkadaşın olarak gördün, bu yüzden onu öldürmedin. Ek olarak benim soyum var, senin gibi yurtta büyümedim soylu bir ailem var, soy adımızı hırsıza çıkaramam." Nathan umursamazca konuştu. Harry arsızca sırıttı.
"Soy adınızı hırsıza çıkaramazsın ama orospuya çıkartmışsın. Tebrikler bütün ülke zengin insanların yatağını ısıttığını biliyor." Nathan kaşlarını çattı. "Cinsel hayatım seni ilgilendirmez, seninle bir şey konuşacaktım."
Harry anlamaz gözlerle Nathan'a baktı. "Çevrendeki herkesi masum sanıyorsun. Theodore seni o odaya soktuğu zaman dışardan kapıyı kimin kilitlediğini, merak etmedin mi hiç? Otel görevlilerinin böyle bir yetkileri yok."
Harry aklına gelen anıyla ve o kilit sesini duymasıyla bacaklarının titrediğini hissetti. "Kim yaptı o zaman?" Nathan omuz silkip sırıttı ve ayağa kalkıp eğildi. Harry kafasını kaldırıp Nathan'a baktı. Nathan yüzünü Harry'e yaklaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vita (Drarry)
FanfictionDraco okulun en popüler çocuklarından birisiydi. Yakışıklıydı, çekiciydi, zeki bir gençti ama bunun yanı sıra onu popüler yapan başka bir şey daha vardı. Draco deltaydı. Yüzyılda bir gelen delta. Harry, Draco dan nefret ederdi, ikisinin sürekli kavg...