Hayatın size neler yaptıracağını bilemezsiniz. Hiçbir zaman bencil birisi olduğumu düşünmedim. Belki de bencil bir insanımdır. Şuanda durduğum bu evin kapısına ne zaman geldiğimi bile bilmiyorum. Sadece sıramda duran koyu yeşil çantamı almıştım ve okuldan çıkmıştım. Evin ziline basmaya cesaretim yoktu, her zaman cesur hatta arsız denilebilecek bir insan olmuştum şuan ise ellerim kilitlenmiş gibi hissediyordum.
Draco Malfoy o her zaman, her konuda sinir bozucu bir şekilde iyiydi. Herkesi kendine hayran bırakırdı. Nasıl olsa o deltaydı. En üstün oydu. Ellerim titriyordu, tek heycanlı olan ben değildim kurdumda en az benim kadar heycanlıydı. Derin bir nefes aldım, buraya kadar gelmiştim artık gidemezdim.
Titriyen elimle kapıyı tıktıklattım. Kapının o tok sesi bile beni geriyordu şuan.
Bekledim, bekledim ama kimse kapıyı açmadı. Rahat bir nefes verdim ve kapıya sırtımı dönüp gidecekken kapının açılma sesini duydum ve arkamdan bir ses.
"Potter?" zorlukla önce kafamı ona çevirdim sonrada vücudumu. Draco'nun göz altları şişmişti, çökmüş gibiydi. Gözleri ise değişmemişti."Neden geldin?" Draco kapının arkasından çıkıp bana doğru yürüyünce nutkum tutulmuş gibi hissettim, neden bi an her şey bu kadar zor geliyordu bana bilmiyordum. Gözleriyle yeşil gözlerime o kadar sert ve içten bakıyordu ki, bu yüzden ondan nefret ediyordum ya da nefret edecek bahane arıyordum.
"Seninle bir şey konuşmama lazım." Sesim titremeden net bir şekilde çıkmıştı. Draco tek kaşını kaldırdı. "İçeri geç." Emrivaki sözcüklerden nefret etsem de sesimi çıkarmadım, Draco geriye çekildi e bende beyaz kapıdan içeri girdim. Draco da arkamdan girip kapıyı kapattı.
İkimizde evin girişinde öylece duruyorduk. Ne diyeceğimi, kendimi nasıl açıklayacağımı bilmiyordum. Draco kollarını göğüsünde birleştirdi, bana bakmaya devam ediyordu. "Bütün gün böyle duracak mıyız Potter?" Üzgüntüden geberecekti ama bu herifin ses tonu hala alaycıydı. "Ben- bak ben sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum." Draco nun duruşu dikleşti, kaşlarını çattı.
"Sen bir şeyden çekiniyorsun, vay canına arsız Potter bile utangaç olabiliyormuş." Şuan bütün söyleme hevesim kaçmıştı, dövsem yeridir. "Kes sesini Malfoy!" Aklımda gelen fikir ile çatık kaşlarım gevşedi. "Söyleyemem ama gösterebilirim."
Derin bir nefes aldım ve ellerimi boynumun arkasına atıp, koku hapsedici kolyenin aparatını çözdüm kolyeyi çıkardım. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes verdim, kurdumun dışarı çıkmasına izin verdim. Gözlerimi açtım ve Draco ya baktım, göz rengimin pembe olduğuna emindim. Feromon kokumu hafiften yaymaya başladım. Feromon kokum vanilya gibi kokuyordu.
Draco'nun gözlerindeki o ifade beni korkuttu, şaşırmıştı ama fazla şaşırmamış gibiydi. İçime korku düştü. Beni istemediğine dair korku düştü. Kurdumda bende bu düşünceden o kadar rahatsız olmuştuk ki feromon kokusu azalmaya başladı. Draco üzerime doğru yürüdüğü an eş zamanlı olarak geriye doğru adımlar attım.
Bu gidiş uzun sürmedi tabi. Sırtım duvarla buluşunca durmak zorunda kaldım Draco ise ellerini duvara yasladı ve beni duvarla kendi arasına alıp, hapsetti. Nefesimin kesildiğini hissettim, Draco dan bir tepki bekliyordum ama tepki vermiyordu.
Draco üzerime doğru eğildiği anda kafamı sola doğru çevirip gözlerimi ondan kaçırdım. O ise boynuma doğru eğildi ve açıkta olan boynumu kokladı. "Feromon kokun düşündüğümden daha güzel vita." Yutkundum. "İstediğin vita ben değildim değil mi?" Sesim çağresiz çıkmıştı. Draco nun kıvrılan dudaklarını boynumda hissetmem ile yutkundum.
"Bilmem, benim istediğim vita nasıl sence?" Kafasını kaldırdı ve kırmızı gözleriyle bana baktı. Draco da feromon kokusunu yaymaya başlamıştı. "İtaatkar, senin sözünden çıkmayacak bir aptalı istemiyor musun?" diye sordum. Pembe gözlerimle Draco nun kırmızı gözlerine çevirerek. Draco ise hala sırıtıyordu.
"Öyle birisi çok sıkıcı olurdu." Kulağıma doğru eğildi ve sıcak nefesini kulağıma üfledi. "Hem böylesi çok daha eğlenceli." Kaşlarımı çattım ve elimi, Draco nun anına koyarak onu geriye doğru ittirdim. "Yalan söylüyorsun! Bunu eğlenceli bulsaydın, koridorda vitamı tanıyor musun diye boğazıma yapışmazdın!" Öfke ile çemkirdiğim zaman tam kapıya doğru gidecektim ki Draco belimden tutup beni kendisine çekmesiyle sırtım Draco nun göğüsüne çarptı.
"Dakka bir, gol bir anında trip atıyorsun Harry çok işimiz olacak seninle." Kafamı Draco ya çevirdiğimde hala ukalaca sırıtması beni delirtecekti. "Malfoy sen çok dönek bir adamsın anladın mı?" Draco nun kıkırdaması kulağımda yankılandı. "Neden Harry?"
"Daha iki hafta önce okulda boğazıma yapıştın ondan öncede benden hoşlandığın söylenemezdi zaten-" Draco nun lafımı kesmesiyle sustum. "Evet senden hoşlanmadığım için, tiyatro da son sahneye öpüşme eklettirdim, senden hoşlanmadığım için basketbol oynarken bayılacağını sanıp senin belinden tutup kucağıma alıp seni tribünlere taşıdım ve yine senden hoşlanmadığım için bayıldığın zaman seni revire taşıdım. Bunlar zaten birbirinden hoşlanmayan insanların yapması gereken şeyler değil mi Potter?"
Yüzüne sert bir yumruk atmak istedim ama maalesef sadece istek olarak kaldı. "Tiyarto kulübünden de çıkan sensin ama!" Draco iç çekti. "Vitamın sen olduğunu bilmiyordum, vitam okuldaydı ve o gösteriyi bütün okul izleyecekti. Vitam olacak kişinin bundan rahatsız olacağını düşündüm o yüzden kulüpten çıktım."
Bu mağra kaçkını da arada bir düşünüyor olabilmesi gözlerimi yaşarttı resmen. "Boğazını sarılmam konusunda ise delirmek üzereydim, vitam bu okulda kim olduğunu söylemeyecek kadar inatçı, sürekli olarak kavga ettiğimizde vita konusunu getirdiğin için onun kim olduğunu bildiğini sandım Potter. Vitamı artık bulmak istiyordum tabi bu bir bahane değil senin için."
Yutkundum. "Potter merak ettiğim konu ise bunu neden şimdi söyledin?" Gözlerimi Draco dan ayırıp yere baktım. "Normalde daha geç söyleyecektim ama annenin kaza geçirdiğini duyunca kurdunun bana ihtiyacı olcağını düşündüm." Hoş kıkırtısı kulağıma gelince kaşlarımı çattıp kafamı kaldırıp Draco ya baktım. Draco nun kırmızı gözleri gitmiş mavi gözleri geri gelmişti. "Ne gülüyorsun?"
"Potter benim annem hastaneye kaldırıldıktan üç gün sonra taburcu edildi. Bütün okula annem hala hastaymış gibi yaydık. Herkes kötü bir durumda olduğumu düşünecekti bu sayede seni vitamı bulacaktık amacımıza da ulaştık."
_______________________________________________________________
_______Bölüm biraz geç geldi sorry. Şimdi soru şu
Harry in ağzından okumayı beğendiniz mi? Kitabı Harry in ağzından devam ettirmemi ister misiniz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Vita (Drarry)
FanficDraco okulun en popüler çocuklarından birisiydi. Yakışıklıydı, çekiciydi, zeki bir gençti ama bunun yanı sıra onu popüler yapan başka bir şey daha vardı. Draco deltaydı. Yüzyılda bir gelen delta. Harry, Draco dan nefret ederdi, ikisinin sürekli kavg...