35. Bölüm

1.7K 251 124
                                    


Gülerek soyunma odasına girdim. Draco ile aramızdaki sorunları halletmiştik. Draco derse girmeden önce onun yanağını öpmem için baya bir ısrar edip, çocuk gibi dudağını büzmüştü. Bu görüntüsü her aklıma geldiğinde kahkaha atmamak için kendimi tutuyordum. En sonunda onun yanağını öpüp hızla soyunma odasına yürümüştüm.

Draco revirde ayağıma krem sürmüştü. Ne kadar buna gerek olmadığını söylesem de beni dinlememişti. Soyunma odasına girdiğimde kırmızı çantamı gördüm.

"Harry!" Ron'un sesini duydum. Hermione kapıdan dışarı bakıp içeri girdi. Erkek soyunma odasına girmesi normal karşılanmayabilirdi tabi.

"Ayağın nasıl?" Ron sol yanıma otururken Hermione de sağ yanıma oturdu. "Malfoy krem sürdü. Ek olarak barıştık." Gülerek konuşunca Ron'da gülümsedi.

"Zengin kocayı kaçırmadın, yine iyisin!" Dirseğimle Ron'un karnına hafif bir şekilde vurdum. Hermione gülümsedi. "Barışmanız güzel." Başımı salladım. Aklıma gelen şey ile çantamı önüme aldım. Draco ya yüzüğü takacağımı söylemiştim.

Çantanın küçük gözdeki fermuarını açtım ve elimi içeri soktum. Gözlerim şok içinde büyüdü. Yüzük yoktu. Şok içinde ayağa kalktım ve çantada ki bütün kitapları çıkarıp yere koydum. Çantanın üç gözüne de baktım ama yoktu.

"Siktir yok?!" Ellerim şok içinde titredi. Hermione ve Ron anlamayan gözlerle bana bakarken, öfke içinde konuştum. "Malfoy'un bana verdiği yüzüğü çantaya koyduğuma yemin edebilirim! Ama yüzük yok!" Hermione ve Ron da paniğe kapılmıştı.

Ron yere çöküp yere koyduğum kitapların arasına bakmaya başladı. Hermione elimden çantayı alıp kucalamaya başladı. Sinirle ellerimi saçlarıma daldırdım. Yüzük yoktu. Kimse buna kolay kolay cesaret edemezdi. O yüzük deltayla benim birbirmize bağlılığımızı temsil eden bir yüzüktü. O yüzüğü almak demek bağlılı bozmak demek, ölüm demekti.

Delta ve vita arasına girip bağlılığı bozarsan sonun ölüm olurdu. Tarihte bu yüzden vita nın aşık olduğu alfa, delta tarafından öldürülmüştü. Vita ve delta arasındaki bağı bozduğu için.

"Yok, fena sıçtık yok!" Ron panikle ayağa kalktı. Hermione ve Ron da paniklemişti. İkisi de bunu biliyordu.

"Malfoy'a söylemeyin sakın! Şüphelendiği herkesi öldürür!" Panikle konuştum. Ron başını salladı Hermione elini çenesine koyup düşünmeye başladı.

"Nathan aldıysa onu öldürürüm!" Öfkeyle yere bakarak konuştum. Hermione elini omzuma koydu. "Müdürün yanına gidelim, farklı sınıftan birisi soyunma odasına girmiş mi diye bakacağız. Eğer girmemişse sınıfta arama talep edeceğiz. Böyle bir olayı delta'nın kulağına gitmemesi içinde tembih edeceğiz. Nasıl olsa sen vitasın seni dinlemeleri gerek."

Başımı salladım. Yüksek ıq belirtileri işte. Yerdeki kitapları hızla çantama koydum ve çantamın fermuarını kapatıp soyunma odasından çıktım. Zil çalmıştı herkes sınıflarındaydı. Hermione, Ron ve ben hariç tabi.

Müdürün kapısına gelince kapıyı üç kez çaldım ve ardından gir cevabını duyunca hızla içeri girdim. Müdür Axsel e baktım.

"Çocuklar sizin derste olmanız gerekmiyormu?" Profesör Axsel gözlüklerini takarak bize baktı. Yüzünde aşağılama ifadesi vardı.

"Profesör Axsel. Sizden bir konuda yardım istememiz gerek." Profesör umursamazca bilgisiyara bir şey yazmaya başladı. "Başka bir zaman."

Sinirle konuşacakken Hermione öne çıktı. "Delta'nın, vitasına Harry e verdiği yüzük yok. Birisi onu almış, eğer bu delta'nın kulağına giderse ne olacağını sizde biliyorsunuz." Profesörün gözleri şok içinde büyüyüp yutkundu.

"Sen, sen vita mısın?" Başımı sallayıp gözlerimi kapattım ve kurdumun kontrolü ele geçirmesine izin verdim. Gözlerimi açtığımda, pembe rengine büründüğüne emindim.

"Tanrım, yüzüğü nerde kaybettin?" Profesör Axsel e yaklaştım. "Çantamdaydı soyunma odasından çıktığımdw yüzük çantada yoktu. Kamera kayıtlarına bakmak istiyoruz. Soyunma odasına, yabancı birisi girmiş olabilir."

Müdür Axsel başını sallayıp bilgisiyardan bir şeyler yazarken, Hermione ve Ron yanıma geldi. Kamera kayıtlarını açtık. Dersimizin kaçıncı saat olduğunu söyledik. Soyunma odasında kamera olmadığı için anca kapıdan giren çıkan öğrencileri izliyorduk.

Öğrencilere teker teker bakmaya başladım. Herkes bizim sınıftandı. Aksi giden bir durum yoktu.... Bu düşünce hızla silindi. Kamerada gördüğüm kişiyle yere çivilenmiş gibi hissettim.

Cedric?

My Vita (Drarry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin