My Vita (Drarry)

10. Bölüm

Harry sinirle önündeki kitabı kapattı. Ron ve Hermione kantine inmişti ve Harry önündeki kitapla bakışıyor aşk yaşıyordu resmen.

Sınavlar neredeyse bitmişti. Şimdi çalıştığı şey 2. Sınavlardı ve içinden hiç çalışmak gelmiyordu. Harry bir süre daha kitapla bakışmıştı, bakışmaya devam edecekken yan tarafından gelen sesle dikkatini oraya verdi ayağa kalktı ve rafların arkasından sesin sahibine baktı.

Draco, Pansy, Blaise ve Theo oturuyorlardı. Harry içindeki meraka engel olamadı ve konuşmaları dinlemeye başladı.

"Potter'ın Draco ile öyle konuşması çok hadsizceydi bana kalırsa."
“sana kalmasın o zaman” diye içinden geçirdi Harry. Kurdu, deltanın ağzından çıkacak olan sözleri merak ediyordu.

"Bu okuldaki herkes bana saygı gösterirken aptal bir beta nın benimle böyle konuşması garip, beta olduğu da düşünülür tabi." “düşünülür?” Harry in merakı daha fazla artarken Pansy tek kaşını kaldırdı ve konuştu.

"Beta olduğu düşünülür derken, ne demek istiyorsun?" Draco sırıttı.
"O gün onu kucağımda revire görüştüğüm zaman boynunda feromon hapsedici kolyelerden vardı."

"Hassiktir! Omega mı?!" Theo heyecanla konuştuğunda Blaise tek kaşını kaldırdı. "Hayırdır omega ise kendine mi alacaksın Theo, ne mu heycan?"
Theo sırıttı.

"Potter ın güzel olduğunu inkar edemezsiniz! Omega olduğunu bilseydim zaten onu çoktan işaretlemiştim." Harry in gözleri şokla büyüdü. Theo nun ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı ve diğerleri de bunu, çok iyi bir şekilde anladığında emindi.

Draco nun kaşlarını çattı ve yumruklarını sıktı. Kurdu, rahatsız olmaya başlamıştı. "Pisleşme Theo! Potter sana bakmazdı." Theo sırıttı.

"Sende haklısın delta olmana rağmen Potter seni umursamayıp seninle düşman olmayı seçti, bana bakmazdı." Draco tek kaşını kaldırdı.
"Bana bakmayacağını nerden biliyorsun?" Theo da, Draco gibi tek kaşını kaldırdı. "Sana bakacak olsaydı seni feromonları ile baştan çıkarmayı seçerdi, feromonlarını kolye ile saklamazdı."

“Bunlar ne kadarda salak insanlar”
Diye içinden geçirdi Harry. Fazlasıyla salak olduklarını düşünüyordu.

"Potter ın bana bakıp bakmaması umrumda değil, tek derdim kızgınlığa girmeden vitamı bulmak!" Draco yakınırcasına konuştu. Pansy derin bir iç çekti ve elini Draco nun omzuna koydu. "Eğer vitan seninle olmak istemez ise ne yapacaksın Draco?" Draco çatık kaşlarıyla Pansy e çevirdi kafasını. "Öyle bir şey olmayacak Pansy. Buna izin vermeyeceğim, vitam her şeyi ile bana ait, benden başka şansı olamaz, olmayacak."

Harry sinirle kaşlarını çattı. Vitası da sinirlenmişti, bu delta kimdi de ikisine emir verebilirdi? “bu laflarını sana yedirteceğim, peşimde köpek edeceğim seni delta! Kızgınlığını benle geçiremediğin için güçsüz oluşunu izleyeceğim!” diye sinirle söylendi Harry.

Harry geriye çıkacakken raftaki bir kitabı yere düşürmüştü. Draco ve diğerleri hızla oraya bakarken Harry eğildi ve hızlı adımlarla kendi masasına gidip çantasını aldı.

"Kim var orda?" Draco ayağa kalktığı anda, Harry diğer rafın arkasından hızla yürümeye başladı. Draco o tarafa baktığında kimseyi göremediği için bir küfür savurdu, feromon kokusu da yoktu. "Gitmiş." Diyip önüne döndü, dinleyen kişinin Potter hakkında konuşulanları dinlememesini umuyordu.

Harry ise hızla kütüphaneden çıkmış ve kantina inmişti. Hermione ve Ron ortalıkta yoktu. "Harry!" Arkasından gelen ses ile önce kafasını sonra gözlerini çevirdi, Cedric'i görmesiyle gülümsedi Harry.

"Kimi arıyorsun?" Harry omuz silkti.
"Hermione ve Ron'u arıyordum, uzun bir süreden beri kütüphanede bekliyorum ikisini ama gelmediler." Harry, yakınarak konuşması Cedric'i güldürmüştü. "Senin tiyatro için rolün belli oldu mu?" Cedric başını salladı. "Evet, benim rolüm vitaya aşık olan alfa."

“bu üç rol sahibine çok uyuyor gibi.” Harry kendi düşündüğü şeye sırıttı. "Tarihte Vita, alfaya aşıktı ama tiyatro da delta nın onuru zedelenmesin diye Vita, deltaya aşık olarak gösteriliyor." Harry omuz silkti. "Belki de delta bu yüzden lanetlenmiştir. 900 yıllarından bu yana Malfoy dışında iki tane daha delta geldi ama ikiside vitası tarafından sevilmedi. Belki de vita gerçekten, deltasını lanetledi."

Cedric omuz silkti. "Kim bilir, belki lanetlemiştir. Acaba Draco da bu yüzden ölür mü? Ya da güçten düşer mi?" Harry yutkundu. Bunu yapar mıydı? Eğer bunu yaparsa bencil olurdu, eğer bunu yapmazsa kendisine olan saygısı kalmazdı. Draco bu güne kadar Harry'e iyi davranmamıştı, Harry de kurdu da deltasına çok kızgınlardı.

"Bilmiyorum. Eğer vita, deltayı severse ölmez." Cedric kıkırdadı. "Sence Vita, böyle bencil bir deltayı sever mi Harry?" Harry yutkundu. "Çevresindeki insanlara nasıl davrandığı değil vitaya nasıl davrandığı önemli Cedric."