"Hoon ne videosu?"
"Ne yapıyodunuz cesedin yanında?"
"İkimiz mi?"
"Dalga mı geçiyosunuz benimle? Tabii ki ikiniz."
"Bakın siz anlamamakta ısrar ediyorsunuz ama bizim bir kere bile görüşmüşlüğümüz yok."
Odadan çıktım ve gidip yere fırlattığım tableti alıp geri döndüm. Videoyu açıp onlara gösterdim.
"Hiç görüşmüşlüğünüz yok di mi?"
"Bu ne?"
"Sizin cesedin başında anlaşma yaptığınız video."
"Bu biz değiliz."
"Ne diyosun Jay? Görmüyo musun ordakinin yüzünü?"
"Yemin ederim orda değildim."
"Heeseung. Ordaki ben değilim. Yemin ederim."
"Gözlerimize mi size mi inanalım?"
"Oynanmış bu görüntü."
"Ne diyosun?"
"Yemin ederim Hoon. Yemin ederim ordaki ben değilim. Jaeyun'u tanımıyorum bile."
"Jaeyun'dan şüphelendiğim zaman Jaeyun'u savunmuştun."
"Çünkü haklıydım. Bir anda tüm şüphelileri boş verip Jaeyun'dan şüphelenmiştin."
"Baksana şimdi ikiniz de burdasınız ama. Şüphelerimde haklıymışım çünkü."
"Şüphelerinizde haklı değilsiniz. Ordakiler biz değiliz."
"Yarın mahkemeniz var. İkiniz için de avukat yönlendirdiler." dedi ve Hoon elimdekini alıp dışarı çıktı.
"En yakın arkadaşımı ve uğruna neredeyse hapse girebileceğim sevgilimi buraya koymak inanın bana bizim size inanmamamızdan daha acı vericidir."
"Sevgilim inan lütfen. Yemin ederim biz bir şey yapmadık."
"Üzgünüm Jaeyun." dedim ve ben de çıktım.
Çıktığımda karşımda Won vardı. "Ne oldu?"
"Amirim kadın serbest bırakılmış."
"Hangi kadın?"
"Kim Seoyun."
"Onun suçlu olmadığını biliyordum zaten." diyip yanından ayrıldım.
Kendi odama geldim ve kendimi sandalyeye attım. Bugün çok bir iş yoktu. Olsa bile bu yorgunlukla yapabilir miydim bilinmez.
Az olanları da hallettim. Saat neredeyse gece yarısıydı. Çoğu kişi çıkmıştı ama ben gidemiyodum.
Beni buraya bağlayan kişi burdayken ben hiçbir yere ayrılamıyordum. Gitmeye ayaklarım varmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy You Really Got My Soul | Heejake
Fanfiction"Anladığın dilden konuşacağım. Doğruyu söylersen istediğini alırsın ama yalan söylersen..."