O uyurken yaptığım tek şey elini tutup yüzünü izlemekti. Bütün gece bunu yapabilirdim sanırım.
Sonra aklıma saatlerdir beni bekleyen Niki geldi.
Ona döndüm. "Sağ ol bugün için."
"Rica ederim."
Kafamı geri çevirdiğimde "O seni cidden çok seviyor." demesiyle tekrar ona döndüm.
"Sen burda değilken tanıştık, konuştuk biraz. Kendisini zorlamamasını söyledim ama dinlemedi inatçıymış biraz. Sen gelene kadar seni ne kadar çok sevdiğinden ve çok özlediğinden bahsetti. Onu dinlemediğin için başta çok kırıldığını ama ne olursa olsun seni çok sevdiğini söyledi. Seni ne yaparsan yap affedebilirmiş hatta bu yüzden kırılmamayı umuyormuş."
"Sen ne dedin?"
"Seni çok seviyor, bu yüzden kırılmayacaksındır."
"Nasıl kırabilirim ki onu zaten?"
"Ama sen yine de bu seferki olay için özürle bırakma olayı sadece. Cidden çok kırılmış gibiydi. Bıraksa ağlayacaktı hatta."
"Ne dedi tam olarak?"
"Beni kelepçeleyip oraya götürürken hiç üzülmemiştim ama bana başkasıymışım gibi hitap ettiğinde içimde bir şeyler koptu, dedi. Hatta sen böyle davranınca hak etmişimdir diye düşünmüş çünkü senin bu zamana kadar ona karşı bu kadar sert olduğunu hiçbir zaman görmemiş."
"Kendimi işte bu yüzden suçluyorum. Çünkü ben sözde değil cidden onu kırmayacağıma özen gösteriyordum. Biliyorum çünkü ne kadar sert gözükse de çok hassas. Anlayabiliyorum ben o yüzden ona karşı aşırı hassas ve dikkatli davranıyorum. Sözde değil çünkü cidden çok seviyorum onu. Ne oldu ama? Saçma sapan montaj bir görüntü yüzünden çok kırdım onu. Bu yüzden suçluyorum ben kendimi."
"Heeseung." Ağlamaklı sesini duyduğumda ona döndüm.
Kalktı ve boynuma sarıldı. Belini tek kolumla çok hafif bir şekilde sardım.
"Lütfen konuşma bu konuyu. Ben seni affettim."
"Sen beni affettin ama sen bu durumdayken ben kendimi nasıl affedebilirim ki sevgilim?"
Boynuma düşen göz yaşlarını hissettim.
"Ağlıyor musun?"
Yüzünü omzuma gömdü. "Yemin ederim seni affettim ve ben seni cidden çok seviyorum."
"Ağlama lütfen ağlama. Ben de seni çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy You Really Got My Soul | Heejake
Hayran Kurgu"Anladığın dilden konuşacağım. Doğruyu söylersen istediğini alırsın ama yalan söylersen..."