Boy You Really Got My Soul | Heejake

52

İşten çıkıp eve gittim. Zili çaldım ve açmasını bekledim.

Açtı ve koşup kollarıma atladı.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum sevgilim." Belini sardım ve boynunu öptüm.

"Hiç alışkın değilim beni saatlerce evde yalnız bırakmana." dedi ve dudaklarını büzdü.

Büzdüğü dudağını öptüm. "Sana beni özlediğin zaman aramanı söylemiştim. Hem istersen beni ziyarete de gelebilirsin."

"Gelicektim ama ağrım vardı."

"Ağrın mı vardı?"

"Hm hm." dedi ve kafasını aşağı yukarı olumlu anlamda salladı.

"Hâlâ var mı? Doktora gidelim mi?"

"Yok merak etme."

"Eminsin di mi?"

"Sana yalan mı söyleyeceğim?"

"Bilmem belki birazdan içmeye gideceğimiz için yalan söylüyor olabilirsin."

"İçmeye mi gidicez?"

"Davayı kazandık Jaeyun."

"CİDDİ MİSİN?"

Güldüm ve "Ciddiyim. Onu kutlamaya gideceği-" diyecekken sıkıca boynuma sarılmasıyla sustum.

"Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum."

"Heeseung."

"Efendim?"

"Biliyor musun ayaklarım çok ağrıyor."

"Hmm."

"O yüzden beni sen odaya çıkarabilirsin giyinebilmemiz için."

"Ayakların ağrıyorsa içmeye gitmemize gerek yok o zaman."

"Ya."

"Şaka yapıyorum. Çık kucağıma." dediğimde atladı ve bacaklarını belime sardı.

Belini sardım ve kucağımda onu odaya çıkarmaya başladım.

"Bugün çok uslu durdum biliyor musun?"

"Güzelmiş sevgilim."

"E bir hediyem olmayacak mı?"

"Noel baba olmadığıma göre."

"Noel baba olmana gerek yok ki hem artık yaram da iyileşti."

"Ha sen kaşınıyorum, diyosun."

"Yaklaşık bir aydır diyorum evet."

"Düşünürüz."

"Tch tch tch. Ben sana düşündürürüm, hiç yorma kendini. Nasıl olsa biliyorsun kartlarımı çok güzel oynarım."

"Tehlikeli işler yapıyorsun."

"Her şeyi göze alarak ilerliyorum ve olabilecek her şeyi en içtenliğimle isteyerek yapıyorum."