Boy You Really Got My Soul | Heejake

48

Heeseung's Pov:

Jaeyun'u kendi evime getirdim ve odaya çıkardım.

Getirip yatağa yatmasına yardım ettim. Sonra da yanına oturdum.

Saçlarını sevmeye başladım. "İstediğin bir şey var mı?"

"Evet."

"Ne istiyosun?"

"Beraber uyumak istiyorum."

"Uyuyalım o zaman sevgilim." dedim ve arkaya bıraktım kendimi.

Kollarımı açtım. Geldi ve kollarımın arasına girdi. "Canın yanıyor mu böyle? Yarana bir şey değiyor mu?"

Güldü ve "Canım yanmıyo ve yarama değen bir şey de yok. Çok rahatım."

"Heh iyi tamam. Bak eğer canın yanarsa falan-"

"Heeseung uyuyabilir miyiz artık?"

"Tamam sevgilim. Haklısın." dedim ve alnını öptüm. "İyi uykular."

"İyi uykular bebeğim."

"Hâlâ bebeğinim." dedi ve gülüp kollarını bana sardı.

"Hâlâ bebeğimsin ve bebeğim kalmaya da devam edeceksin."

Kafamı boynuna yaklaştırdım ve öyle uyudum.

Uyandığımda Jaeyun hâlâ uyuyodu. Yavaşça yanından kalktım ve bu kadar yorgunluktan sonra ona iyi geleceğine emin olduğum bir şey hazırladım.

Yatağın başına oturdum ve öne düşen saçlarını arkaya attım. Eğilip yanağını öptüm.

"Sevgilim."

Elimi ittirdi. Arkasını dönecekti ki yarasının üstüne denk geldiği için acıyla kalktı.

"İyi misin?"

"Canım yandı."

Biraz daha yaklaştım ve tişörtünü sıyırdım.

"İyileşiyo mu?"

"İyileşiyo tabii ki." dedim ve eğilip yarasının üstünü öptüm.

Öptüğümde ağzından bir inilti çıktı. Kafamı kaldırıp ona baktığımda gülüyodu.

"Olmamış gibi davranıyorum."

Kollarını boynuma sardı. "Ama niye?"

"Sana bir şey hazırladım."

"Ne hazırladın?"

"Görmek ister misin?"

"Tabii ki evet."

Ayağa kalktım ve tutması için elimi uzattım. "O zaman benimle gelmeniz gerekiyor hanımım."

Elimi tuttu. Ayağa kalkacağını anladığımda diğer elimi de uzattım ve "Dikkat et." dedim.

İki elimi de tutarak dikkatlice yataktan kalktı.

Tek kolumla belini sardım. Beraber yürümeye başladık.

"Yorgun olduğunu biliyorum, o yüzden sana güzel bir yer hazırladım."

"Niye lavaboya giriyor- Hiaaa buna cidden ihtiyacım vardı." dedi karşındaki onun için hazırladığım küveti görüp.

"Sen de benimle giriceksin di mi?" dedi tatlı tatlı bakıp.

"İkimiz sığar mıyız bilmiyorum."

"Ne? Nasıl yani? Bana şişko mu demeye çalışıyosun?"

"Hayır sevgilim ne alaka?"

"Öyle diyosun."

"Hayır demiyorum. Ben kilo aldım o yüzden."

"Yalan söyleme." dedi ve tişörtümü çıkarıp kenara attı.

"Yalan söylemiyorum." dediğimde ben de onun tişörtünü çıkardım.

"Yemek bile yemiyosun. Nasıl kilo alabilirsin?" demesiyle beni suyun içine ittirmesi bir oldu.

Kafamı suyun içinden çıkardım ve sırtımı arkaya yaslayıp bacaklarımı açtım.

"Gel."