İki elini de yanağıma koydu ve kafamı kaldırdı. "Bana inanıyor musun bilmiyorum ya da inanabilir misin bilmiyorum ama inanabilirsen inan yalvarırım."
Yanağımdaki elini öptüm. "İnanıyorum." dedim ve ayaklandım.
"Nereye?"
"Sizi kurtaracağım." dedim ve ordan çıktım.
Beklemem gerekiyordu bir iki saat Gözümü kapatmadan sabaha kadar bekledim.
Sonra da bir arkadaşımı aradım.
"Alo Niki?"
"Sana da günaydın Heeseung."
"Günaydın. Yeni mi uyandın?"
"Uyuyabildin mi desen daha doğru olurdu. Neyse ne oldu?"
"Sana bir görüntü atsam montajlanmamış hâlini bana atabilir misin?"
"Hâllederiz. At bekliyorum."
"Tamam atıyorum. Teşekkürler."
"Rica ederim. Buluşalım bi ara."
"Şu olayları hâllediyim buluşuruz."
"Ne olayı?"
"Videoyu attım, bak anlarsın."
"Lan bu Jay değil mi?"
"Birileri bizimle oynuyor Niki."
"Kapat telefonu, şunu hâlledip seni geri ararım."
"Tamam. Görüşürüz."
"Görüşürüz." dedi ve telefonu kapattı.
Ayağa kalktım. Çoktan Hoon'un gelmiş olması gerekiyordu. Odadan çıktım ve yanına gittim.
O da bütün gece burdaymış. Üstü başı hâlâ aynıydı ve masanın üstünde uyuya kalmıştı.
Hoon'u dürttüm. "Günaydın." dediğimde kafasını kaldırıp bana baktı.
"Özür dileri-"
"Burda mıydın tüm gece?"
"Nasıl anladınız?"
"Ben de burdaydım."
"Ha anladım."
"Jay ve Jaeyun yalan söylemiyor."
"Hm?"
"İkisi de yalan söylemiyo. Videoyu bir arkadaşıma gönderdim. Montajlanmamış hâlini bana atıcak. O sırada bizim de serbest bırakılan kadını bulup konuşmamız gerekiyor."
"Ha o niye?"
"Çünkü o bir şeyleri biliyor ve ben bundan adım kadar eminim."
"Ne zaman gidiyoruz?"
"Şu an. Kalk." dememle ayağa kalktı ve ceketini aldı.
Onun ceketini görünce aklıma gelen şeyle "Bekle hemen geliyorum." diyip odama gittim. Kenarda duran ceketi aldım ve üstüme giydim. Aynı şekilde Jaeyun'un taktığı kravatı da taktım ve odadan çıkıp Hoon'un yanına gittim.
"Siz cidden çok seviyorsunuz Jaeyun'u." dedi üstümdekileri görünce.
"Çok seviyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boy You Really Got My Soul | Heejake
Fiksi Penggemar"Anladığın dilden konuşacağım. Doğruyu söylersen istediğini alırsın ama yalan söylersen..."