⏤ adele, skyfall
Ütülenmiş beyaz gömleğimin düğmelerini ilikliyorken tam karşımda duran aynadan kendime bakıyorum.Hemen hazırlanmalı ve okula gitmeliydim. Haftanın ilk günü olduğu için yeni duyuru ve oyalanmalar eşliğinde okul bahçesinde yarım saat ayakta bekleyeceğimizin bilincinde olduğum içindi bu acelem. Pazartesi günü yarım saat erken başlardı dersler. Bu tüm sınıflar için geçerli. Bu yüzden yarım saat erken gideriz okula. Uykumuzdan aldıkları yarım saati her hafta duymaktan bıktığımız uyarıları dinlemek için heba etmek diğerlerini bilmem ama benim canımı sıkıyor artık.
Kahvaltı yapmak için bir vaktim olmadığından annem erken uyanıp bana kereviz, havuç, nane ve limondan yaptığı tadı güzel olmayan ama onun deyimi ile bana iyi gelebilecek bir içecek hazırlayıp bırakmıştı masanın üzerine. Az önce ilk yudumumu aldığımda yüzümü ekşitsem de, bana iyi gelecekse içmeliydim. Uzayan saçlarımı düz bir şekilde taradıktan sonra temizlediğim tarağımı yerine bırakıp bardağı elime aldım yeniden. Babam hala uyuyordu. Bu yüzden sessiz hareket etmeye dikkat ediyordum. Babam saat dokuzda açıyordu bakkalı. Uyanmasına henüz iki saat varken ses çıkarmak istemiyorum. Annem de aşağı mahalledeki tarlamıza ineceğini söylediği için evden erken çıkmıştı az önce. Yağmurdan dolayı seraların zarar görmüş olabileceğini söyledi.
Yağmur sabaha karşı durmuştu. Şimdi her yer ıslaktı. Havanın soğuğu içimi titretmişti sabah sabah. Ama yağmurun ardından çıkan kocaman gökkuşağı o kadar güzel ki, bakışlarım on saniyede bir penceremden dışarı kayıyor.
Sırt çantama ağrı kesici de koyduktan sonra fermuarlarını kapatarak kollarımdan birini geçirdim rastgele. Boş bardağımı mutfağa bırakmak için merdivenlerden aşağı iniyordum. Uykusuz değilim. Sadece bu sabah isteksizim biraz. Sebebi dün duyduğum yeni arkadaş meselesi olabilirdi. Hatta o sebepten diyebilirim dürüstçe. Bencillik yaptığımı düşünmüyorum. Biz arkadaşken etrafında kimler varsa, hala onlara sahip. Ben hariç. Hayatından sadece bir arkadaşı, dostu eksildi. Belki o da hissediyordur bunun eksikliğini. Bu eksikliği doldurmak için yeni arkadaş mı edindi?
Bilmiyorum fazla düşünüyor, düşündükçe kafamda büyütüyorum galiba. Bu düşüncelerimi Soobin'e anlatsam muhtemelen bana gülerdi.
Bardağımı yıkadıktan sonra bulaşık telinin üzerine bıraktım. Mutfak penceresini de kapattıktan sonra dolaptan aldığım anahtarımı cebime koydum. Hızlı hareket ettiğim için başım döndü biraz. Yine de durmadım. Çantamı kolumdan çıkarıp evin kapısının yanında duran dolaba koydum ve ceketimi giyerken kolumdaki saate bakmayı unutmadım. Biraz acele etsem iyi olur gibi duruyor çünkü okul bahçesinde olmak için sadece on dakikam var.
Ayakkabılarımı da giydikten sonra kapıyı arkamdan kapattığım gibi taşların üzerinden koşmaya başladım. Nefes nefese kalacağımı biliyordum. Ama yapabileceğim başka bir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
angel 秋
Fanficsadece aşktan ve güvensizlikten ibarettik. güvensizlik kabardıkça kabarmış, aşk ise parçalanmıştı. yağmur bir daha yağmamak üzere durmuştu, dilek fenerlerimiz daha uçarken uzaklaşmıştı birbirinden. sözler tutulmadan unutulup gittiğinde, anılar kalmı...