✦ yirmi beşinci bölüm

336 50 97
                                    

taeyeon, blue

Oldukça yorucu geçen günün sonunda odamdaydım, yatağımda uzanıyorken sakin kafayla tüm günü düşünebiliyordum nihayet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Oldukça yorucu geçen günün sonunda odamdaydım, yatağımda uzanıyorken sakin kafayla tüm günü düşünebiliyordum nihayet.

Saat akşam yedi civarıydı. Hava kararmıştı. Yağmur yağmıyordu şuan. Perdesi açık penceremden esen rüzgarı hissedebiliyordum. O kadar çok uykum geliyordu ki, aç olmasam çoktan uykuya dalmış olabilirdim. Annem hala yemekleri hazırlıyordu mutfakta. Muhtemelen on dakika sonra yemek masasını hazırlamam için bana seslenecekti.

İşaret parmağım dudaklarımda geziniyordu. Yarım ağız bir sırıtış ile sırtüstü uzandığım yatağımda tavana bakıyorken gözümün önünde beliren sahneler kulaklarımı kızartıyordu.

Anı yaşıyorken her zaman cesur olurdum. Söylemek ve yapmak istediklerimi yaparken tereddüt etmek istemediğim için cesur davranmayı seçerdim. Ama günün sonunda odamda yalnız başıma kaldığımda düşünürdüm. Ben nasıl bunu yapabildim? Ben mi söyledim sahiden o cümleleri?

Genelde bir pişmanlık duymazdım. Bazen utanç duyardım. O da bazen. Mesela ilk utanç ve pişmanlığım, Yeonjun'un karşısında hislerimi itiraf ettiğimi günün sonunda ağlayarak hatırlamamdı. Başka bir pişmanlık yaşamadım. Utanç... bu sefer hissettiğim sadece utanç ama hoş bir heyecan olan. Kang Taehyun ile bugün yaşadığımız şey beni utandırıyor, heyecanlandırıyor ve gülümsetiyordu.

Bunu birileri ile paylaşıp heyecanımı aktarma isteğim çok fazla olsa da hiçbir şey yapamazdım. Soobin'e bahsetmeyi düşünmedim değil aslında ama neyse.

"Beomgyu! Masayı hazırlamama yardım eder misin?"

"Evet geliyorum!"

Kapısı kapalı odamdan anneme bağırarak yanıt verdikten sonra esneyerek kalktım yatağımdan. Uyumak istiyordum. Deli gibi uykum vardı. Banyoya girip ellerimi yıkadıktan sonra mutfağa doğru yürüdüm.

Annemin tezgaha bıraktığı tabakları alıp masaya koyarken "Babam nerede?" diye sordum. Annem elindeki tahta kaşık ile çorbayı karıştırmaya devam ederken bana döndü. Bir eli belindeydi. "Bakkalda. Yarın şehre inecek biliyorsun. Eksik ürünleri listeliyor."

Babam evde olmayacaktı yarın. Akşam gelirdi. Babamın evde olmayacağını bildiğim için Taehyun'u davet etmiştim. Annem konuşmaya devam etti. "Yumjin teyzen yarın sabah bizi kahvaltıya çağırıyor. Gelirsin değil mi?"

Elimdeki bardağı masaya koyarken duraksadım. "Kahvaltıya mı?"

"Evet. Kang Hanımlar gitmeden önce birlikte güzel vakit geçirelim istiyor."

İşte bunu bilmiyordum. Kahvaltıya gitmek isterdim tabii. Sonuçta Taehyun da oradaydı. Ama Yeonjun da orada olacağı için kendimi rahat hissetmeyecektim muhtemelen. Bu yüzden Taehyun ile evde vakit geçirmeyi tercih ediyordum. Hem... bahsedilen gitmeden önce güzel zamanlar benim için sadece Taehyun'u içeriyordu.

angel 秋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin