-22-

145 13 27
                                    

reina'yı oyun saatine gittiği evden aldıkları günün gecesinde, üçü de oldukça yorulmuş olduğundan erken yatmışlardı. yağan sağanak yağmurun sesi de gök gürültüsü de atsumu'yu derin uykusunda uyandıramamıştı ancak kiyoomi'nin uykusu daha hafifti, ara ara uyanıp sonra yeniden huzurlu bir uykuya teslim ediyordu kendini. tabii öncesinde sevdiğinin suratını dakikalarca izliyor, kokusunu burnuna doya doya çekiyordu.

bu durumdan dolayı, kapının dışından gelen minik ayak sürüme seslerini ilk duyan kiyoomi olmuştu. yavaşça araladığı gözlerini kapıya diktiğinde kapının kolunun küçük bir uğraştan sonra aşağı indiğini gördü. kapının açılma sesi, atsumu'nun koruma iç güdülerini hayata geçirmiş olacaktı ki aniden fırladı yattığı yerden. içeri giren minik adımların sahibi, pijama takımının içinde dünya tatlısı gözüken, saçı başı dağılmış uykulu bir reina'ydı.

"güzelim?" atsumu hemen ayaklanıp kızını kucağına aldı. "korktun mu sen?"

"birazcık." küçük kız uyku mahmurluğu ve korkunun verdiği masumane ifadesiyle babasının göğsüne sokulurken cevapladı. "bu gece seninle uyuyabilir miyim babacığım?"

"tabii ki güzelim." kızının saçlarını yavaşça okşayan atsumu, yumuşak bir ses tonuyla konuştu. daha sonra dönüp izin ister gibi sevgilisine baktı. onlara yüzünde minik ve sevecen bir gülümsemeyle bakan kıvırcık saçlı adam başını hafifçe sağa eğdikten sonra problem değil dercesine salladı kafasını.

"o zaman ben gideyim de siz baba kız uyuyun, olur mu?" dedi ardından.

"hayır, omi amca da bizle uyusun! lütfen!" artık bu adama iyice alışmış olan minik kız, 'kiyoomi'nin sınırlarına saygı duy' kuralını unutmuş gözüküyordu. bu biraz o anki ruh hâlinden, biraz da adamın zaten sınırlarını bu baba kız için çoktan genişletmiş olmasından kaynaklanıyordu. kiyoomi'nin gözleri şaşkınlıkla aralanırken atsumu onun reddedeceğinden neredeyse emindi ama kiyoomi bir kez daha onu şaşırtarak gülümsedi.

"sen istersin de hayır der miyim ben?" dediğinde küçük hız heyecanla ellerini çırparak kendini yatağa attı. düşmesin diye onu tutan kiyoomi olmuştu. kızı yumuşak yastıklara yavaşça yatırırken atsumu da yanlarındaki yerine yerleşmişti. şimdi uykusu biraz açılmış gibi gözüken reina, o gün okulda başına gelen ve zaten anlatmış olduğu hâlde unuttuğu bir şeyi anlatmaya başlamıştı. kafasını yastığa koyduğu koluna yaslamış ve onlara dönmüş olan kiyoomi'nin onu ilk defa duyuyormuş gibi ilgiyle dinlemesini gören atsumu, sırılsıklam aşık olduğundan o an emin oldu.

"öğretmenim bana bu yüzden yıldız verdi!" hikayenin sonunda heyecanla bağırdı reina, babası da onun minik elini tutup öptü. "sonra da dedi ki veli toplantısında babana da söyleyeceğim. biliyor musunuz, herkesin annesi ve babası ya da iki annesi ya da iki babası var. benim bir tane var ama en iyisi benimki olduğu için sorun yok. sınıfımdaki arkadaşlarımın hepsi babama aşık olduğu için onlara gıcık oluyorum. o benim babam sonuçta, değil mi?" ne anlattığının takibini yapamayan reina, şimdi hafifçe çatılmış kaşları ve büzülmüş dudaklarıyla kiyoomi'ye döndüğünde atsumu onun sevimliliğine gülmüş, kiyoomi de kafasıyla onaylamıştı. "artık reina'nın da iki babası olacak mı?"

küçük kızın farkına bile varmadan sorduğu soru bir süre odadaki sessizlikte asılı kalmış, iki adam şaşkınlık içerisinde birbirlerine bakarken ne diyeceklerini bilememişlerdi. tabii ki herkesin umudu bu yöndeydi ancak hayat her zaman bu kadar basit değildi ve reina'ya boş yere heves vermek ikisinin de istemediği bir şeydi. bu kadar küçük yaşta, en çok güvendiği iki insanın ona verdikleri sözü tutmaması onu mahvedebilirdi.

sonra sikerler, dedi kiyoomi içinden, ne olursa olsun ben bu kızı bırakmayacağım.

"sen olsun mu istersin bebeğim?" kiyoomi'den önce konuşan atsumu olmuştu.

"çok isterim. babişim omi amcamlaylen çok mutlu!"

"olur o zaman, değil mi omi amcası?" bu sefer ilk adımı atan atsumu olmuştu, cevap bekleyen gözlerini sevgilisine dikti.

"oldu bile."

stay with me | sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin