Yepyeni bir bölümle yine sizlerleyiz :))
Bol bol yorum yapıp beğenmeyi unutmayınız.
Yıldızlara dokunalım.
Sevdiklerinizle muhakkak paylaşın:)))
Keyifli okumalar;
🌻
"Sancak?" Diye sordum. Öyle bir bağırdı ki olduğum yerden irkildim.
"SERÇE!" Birkaç adım geriye gittim. "Ben bu göreve gideceğim! Değil sen! Sülalen bile durduramaz." o günden sonra 2 gün geçmişti ve ben bugün gidecektim o'na bunu söyleyecektim ama o göreve gitmemesini söyleyeceğimi düşünüyordu.
Çantasını koluna aldığında kapıya yöneldi kapıyı öyle sert vurdu ki olduğum yerden ikinci kere irkildim. Son 2 gündür Sancak çok değişmişti hep sinirli hep öfkeliydi.
Odasına gittiğimde dolabından iki tane kısa kollu tişörtünü alıp evden çıktım yavaşça eve doğru ilerlediğimde abim ve diğerleri kapıda bekliyordu. "Diplomalarımı aldınız değil mi?" Diye sordum. Abim başını salladığında herkesle teker teker vedalaştım.
"Fikrini ne değiştirdi?" Diye sordu Yakup. "Cidden tıbbi sekreterlik ve uzmanlığından mı yürüyeceksin?"
"Bilmiyorum, jandarma komutanlığına sunacağım belki bir hastaneye yerleştirirler. Off bilmiyorum herşeyi yapabilirim ben neden karar veremiyorum?" Nergis'e uzun uzun sarıldım. "Ama sizi affettim."
Onların yanından gülerek ayrılıp yoluma koyuldum işte yeni hayat.
1 GÜN SONRA;
Jandarma komutanlığı ile iletişime geçtiğimde bir sağlık kuruluşunda göreve başlamamı söylemişlerdi, zaten çoğunlukla sağlık kuruluşlarında başlanırdı jandarma komutanlığında da çalışılabilir ama benim için hastane daha mantıklıydı.
Tam şuan ise önümde olan askeriyeden gelen gıdaları teste sokuyordum. "Nasıl gidiyor ilk gün?" Diye sordu biri. Mikroskoptan gözlerimi uzaklaştırıp önüme yerleştirdiği kahveye baktım.
"Zor." Dedim. Getirdiği kahveden bir yudum alıp saate baktım. "Zaman geçmiyor." Ardından kahveyi getiren çocuğa baktım sarışındı.
"Ben Bulut Çiçek." Dediğinde güldüm. "Evet çiçek gibi adamım."
"Sende mi laboratuvarda görevlisin?" Diye sordum. Başını salladı. Yanıma sandalye çektiğine önce bilgisiyar ekranına yazdığım rapora ardından mikroskoba baktı.
"Bunlar bu suyu nasıl tüketiyor?" Diye sordu. Omuzlarımı kaldırdım. "Bu arada şef senden bahsediyor herkese, 25 yaşında 3 meslek oldukça ilginç."
"Aslında 2, veteriner ve subaylık aynı. İlave olarak tıbbi sekreterlik var." Dedim. Şaşkınlıkla beni dinliyordu.
"Eee şefle konuş bir doktorun yanında çalış, nasıl olsa hasta belgeleri, giriş çıkışları hakkında bilgin var ve tıbbi bilginde var." Dedi. Başını mikroskoptan kaldırmadı. "Senin için konuşurum, emin ol doktorların daha çok ihtiyacı var. Ha burada da devamlı çalışabilirsin, şefle sen bir konuş."
"Şef kim ki? Ben sadece başhekimi gördüm." dedim.
"Yakışıklı biri." dediğinde güldü. "Merhaba Serçe, şef benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kod Adı: Serçe (+18)
Novela JuvenilŞehit Üsteğmen kızı Serçe Kaya. Annesi ve Babası daha küçük yaşta şehit haberini aldığı günden beri askerlerden ve polislerden korkardı. "Annemi arkanıza mı sakladınız?" Diye sordu Serçe. Elinde Türk bayrağı olan komutanla konuştu. "Babam nerede? S...