Kod Adı: Serçe (+18)

1.Kitap XIV.Bölüm

Yepyeni bir bölümle yine sizlerleyiz :))

Bol bol yorum yapıp beğenmeyi unutmayınız.

Medya, Serçe'nin nişan elbisesi.

Yıldızlara dokunalım.

Sevdiklerinizle muhakkak paylaşın:)))

Keyifli okumalar;

🌻

Aynadan uzunca kendime baktım. Yasemin salık saçlarıma 2 tane daha sahte pırlanta taş eklediğinde gözlerim telefondaydı.

11 kere aramıştım ama açmamıştı. Askılı göğüs yakalı bir elbiseydi, toz pembe tonundan ibaretti. Eteğinde simler vardı o kadar güzel ve zarif bir elbiseydi ki anlatacak kelime bulamıyordum.

"Yaa çok güzel oldun." Dedi Yasemin. Üstünde diz üstü siyah bir elbise vardı, fırfırlı bir eteği vardı ve vücuduna tam oturmuştu. Salık bıraktığı saçları o'na yakışmıştı.

"Gelir değil mi?" Diye sordum. Bakışlarımı Yasemin'e çevirdim, gözlerim dolmuştu. "Nikah günü gibi olmaz, beni yarı yolda bırakmaz değil mi Yasemin?"

"Ağlama hayır! Makyajın akacak! Gelecek, eniştem gelecek." Dedi Yasemin. Bizimkiler içeri girdiğinde hepsinin üstünde takım elbise vardı.

Telefonumu elime aldığımda cama doğru yöneldim, Mert'in beni daha önceden aldığı gruba girdiğimde numaralara baktım. Grupta Sancak'ta vardı ama mesajlar oldukça komikti.

Mert'i aradığımda telefon ikinci çalışta açıldı. "Efendim Yenge." Dedi Mert. Yutkundum.

"Sancak yanınızda mı?" Diye sordum. Güldü.

"Evet, şuan yanımızda neden?" Diye sordu Mert. Peki neden telefonlarımı açmıyordu?

"O'na sorar mısın? Siktiğim telefonu yanında süs diye mi taşıyor! Ebesinin amını tersten mi gördü de telefonumu açmamaya cüret ediyor! Siktiğim aklından ne geçiyor? Diye sor bakayım!" Diye bağırdım. Mert birkaç saniye sessizleşti.

"Yenge, telefon hopörlörde." Dedi Mert. Dudaklarımı bastırdım. "Ve şuan seni görebiliyor, camın önünde neden durduğunu soruyor?" Sancak'ın apartmanına baktım, onun odası ve benim odam karşı karşıyaydı ve ben bunu yeni fark ettim.

"İyi! Gelmesin! Bende aşağıda olan kuzenlerimle evleneyim de görsün gününü! Saat 5!" Diye bağırdım.

"Ses tellerin acırmış, bağırmayacakmışsın."

"Sikerim o'nu! Delirtmeyin beni!" Diye bağırdım. Telefonumu kapattım.

"Vay be! Serço'nun küfür ettiğini ilk kez duyuyorum." Dedi Yakup. Yakup'a baktığımda güldü.

"Köpek alacağım sana. Hemde Sivas Kangal." Dedim. Yakup yutkundu. "Gece götünü ısırsın diye."

Herkes kahkaha atarken gülmemek için kendimi zor tuttum. "Hatta bir tane daha alacağım, en büyük olanından. Seni kimse kurtaramayacak." Dedim. Yakup terlemeye başladı, korktu.

"Sen?" Diye sordu Yakup. Ciddi ciddi durdum.

"Hayır." Dedim.

"Yasemin?" Diye sordu. Yasemin'e baktı.