Kod Adı: Serçe (+18)

II.Kitap II.Bölüm

Hiiiiii! Good Nightttttt

Ne yapıyorsunuz ayçiçeklerim? Nasılsınız iyi misiniz?

Tekrardan yepyeni bir bölümle sizlerleyim :)

Bölümü beğenip bol bol yorum yapmayı unutmayınız!!!!

Keyifli okumalarrrrr 💃

🦋🌻

"Belkide herkes bana güvenmek yerine kızıl hatuna güveniyordur. Beni kıyasladığın kızıl hatun o muydu? Yoksa bilmediğim başka bir kızıl hatun mu?"

Sadece baktı. "Bunu gerçekten düşünüyor musun?" Diye sorduğunda gözlerine baktım. "Yaralarıma önem vermiyorum Serçe, hepsi görevde olan şeyler. Anlatabilir miyim sence sana? Hadi anlattım diyelim, ben göreve giderken ağlayacağını, gitmemem için elinden gelen herşeyi yapacağını ikimizde biliyoruz doğru mu?" Başımı evet anlamında hafifçe salladım. "Herşeyi geçtim Serçe, nasıl sana güvenmediğimi düşünürsün? Hiç mi tanımıyorsun beni? Sana güvendiğim kadar kime güveniyorum? Sana güvenmesem timin derdini sorununu anlatır mıyım? Herşeyi geçtim sana güvenmesem, seni sevmesem hayatına girmek için dua eder miydim?"

"Ben." Dedim. Elini tutmak istediğimde birkaç adım uzaklaştı.

"Damla, Frezya veya Alev. Hiçbirinin cümlesini ben dahi takmıyorum sen neden takıyorsun? Bana neler diyorlar, sikime takmıyorum. Söyle bana senin güvenini kırmış olabilirim o'da kırdığım tek nokta bazen göreve giderken senin içeceğine uyku ilacı katmak, birde seni Mina için terk etmek zorunda kalmam." Dedi Sancak. Kocaman bir ikileme düşmüştüm neden öyle dedim ki?

"Konu güvensizlik değil Sancak." Dedim. Yüzüne baktım. "Konu ne bilmiyorsun sen. Konu bir kadının gelipte bana senin yaralarından bahsetmesi, benim bile bilmediğim konuları bana söylemesi. Konu bana birşey anlatmıyor olman. Konu, bana güvenmemen olman. Konu, Alev'le evlenipte bunu bana söylememiş olman." Yutkundu. "Ben yapsaydım, ben Akif'le veya başka biriyle senin gibi görev nedeniyle evlensey-"

"Bu Konu canımı sıkıyor Serçe!" Diye bağırdı. Gözlerim dolduğunda yutkundum.

"Bak sen duymaya bile dayanamıyorsun ben yaşadım. Görev ne olursa olsun evliyken başka biriyle evlenmek ihanettir. Aldatmaktır." Dedim. Sırtını döndüğünde derin nefes verdi. "Daha önceden tanışıyordunuz değil mi?" Başını evet anlamında salladığında göğüs kafesim sıkıştı. "Ne zaman flört etmeye başladığınız? Aynı eve girdiniz mi? O'nu göğsüne yatırdın mı?"

"Hayır!" Dediğinde yüzünü yüzüme döndü. "Aynı eve girmedim, o'na yaklaşmadım bile."

"Ne zaman flört etmeye başladınız? Ne zaman nişanlandınız?" Diye sordum. Ellerini uzattığında geri çekildim. "Cevap istiyorum Sancak!" Sırtını döndüğünde odanın kapısına doğru yöneldi. "Kaçma Sancak! Bana cevap ver!"

"Seninle nişanlıyken." Dedi Sancak. Bedenim sallanıyordu. "Flört ettik. Nişanda." Nefes alamıyordum göğüs kafesim sıkışmaya başladı. "Kına günündeydi."

"Bebeğimizi kaybettiğimiz gün nişanlı mıydın?" Diye sorduğumda başını salladı, kapıya doğru yöneldiğinde peşine takıldım. "Neden kaçıyorsun benden? Bilmem gereken başka ne var? Sancak cevap ver! Çünkü benim aklıma başka soru gelmiyor."

Dış kapının kulpunu tuttuğunda gözlerime baktı. "Beni kıyasladığın kızıl hatun o muydu?" Son sorum çaresizce çıkmıştı.

"Ev-" yutkundu. Kendini toparladı ve sesini gürleştirdi. "Evet. Oydu." Kapıdan çıktığında kapıya baktım, bu çok ağırdı. Bu aldatmaktı.