1.Kitap XVI.Bölüm

1.4K 94 84
                                    

Yepyeni bir bölümle yine sizlerleyiz :))

Bol bol yorum yapıp beğenmeyi unutmayınız.

Yerdeki yıldızlara dokunalım ? Çünkü gökyüzündeki yıldızlara dokunmak zordur :)

Sevdiklerinizle muhakkak paylaşın:)))

Keyifli okumalar;

🌻

"Portakallll! Taze taze Portakal bunlar! Bal bal!" Diye bağırdı Portakalcı. Harika zorla cuma pazarına nasıl sürüklendim izliyoruz. "Abla alır mısın?"

"Ne ablası terbiyesiz!" Diye bağırdı Senem Teyze. En şanslı Nergis'ti bir tek Mina'nın bebek arabasını sürüyordu.

"Allah aşkına Serçe kurtar bizi!" Dedi Yakup. Ellerimdeki poşetleri yere bırakıp ellerimi ovuşturdum.

"Allahınızı severseniz! Anneleriniz ne zamandan beri pazara gelmiyor!" Diye bağırdım. Selim beyaz lahana poşetini yere bıraktı.

"Geçen haftadan beri!" Dedi Selim. Yakup poşetteki erikleri yemeğe başladığında o'na eşlik ettim.

"Ver bakayım delikanlı oradan 2 kilo mandalina." Dedi Merve Teyze. Al işte! Buyur birde buradan yak!

"Doncu! Güzel güzel donlarımız var abılaa!" Dedi bir çocuk. Bir dakika bu ses tanıdık. "Şşşt! Güzelim alsana kırmızı don! Bak 10 lira, çocuk donları 10 lira! Gel ablam gel!" Yavaşça sesin geldiği yere doğru ilerledim.

İç çamaşırı tezgahının üstünde Azat. Evet, Doğan abinin oğlu Azat. Başında ise kırmızı bir kadın iç çamaşırı.

Bu bir şaka. Azat'ın herşeyi parayla satma huyu pazarcılıktan mı geliyor yoksa ben mi yanlış düşünüyorum?

Yavaşça tezgahın önüne geçtiğimde kollarımı belimde birleştirdim. "Azat müşteriye bak koçum." Dedi Orta yaşlı bir adam. Azat bana döndü.

"Gelinim abla değil mi o?" Diye sordu Azat. Tam karşımda durdu. "Bu işin tadı kaçtı Muhsin! İfşa edildik! Kaç Muhsin! Hayrına kaç!" Azat'ın ensesinden tutup tezgahtan aşağıya indirdim.

"Sen nerede oturuyorsun Azat bey?" Diye sordum. Azat bana baktı.

"Haberim yok mu? Babam bize buradan ev aldı, buraya taşındık. Bakkalın üstüne." Dedi Azat. Dudaklarını birleştirdi. "Tüh söyledim adresi!" Başındaki kırmızı iç çamaşırı çıkardı. "İster misin gelinim abla, sana 10 liraya satarım." Azat'ın elini tuttuğumda sürüklemeye başladım. "Valla gelmem! Muhsin! Tezgahı topla la! Anneme söyleyecek!"

"Askerlik arkadaşın mıyım lan! Amcanım senin!" Dedi Muhsin bey. Azat zar zor peşime takıldığında mısır poşetini eline verdim.

"Frezya sende meyve poşetlerini al." Dediğimde Selim lafa atladı.

"Onun yerine ben taşırım." Dedi Selim. Hanımcı ya, harbi hanımcı.

Hep birlikte pazardan çıktığımızda Azat sürekli konuşuyordu. "Anneme söylemezsen sana 10 lira veririm." Dedi Azat. Güldüm. "Hadi gelinim abla olduğun için 10 buçuk yapalım."

"Olmaz, annen bunu bilmeli." Dediğimde Fevzi amcanın bakkalının önünde durdum. "Elaaaaa ablaaaa!" Diye bağırdım. Melahat teyze cama çıktı.

Kod Adı: Serçe (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin