a. Tabii ki kuzenimi ve akrabalarımı üzmemek, ortamı germemek ve en önemlisi de hakaret ediyor gibi görünmemek için beni de herkesi sevdiği gibi sevmesine izin veririm.
b. Mümkün oldukça uzağında durmaya özen gösterir, her fırsatta bana dokunmasına engel olurum. Bana her yaklaştığında su içmem ya da lavaboya gitmem gerektiği gibi küçük yalanlar söyleyip uzaklaşmanın yolunu bulurum.
c. Kuzenimi çok sevdiğim halde, bundan sonra buluşmamaya çalışırım. Daha az görürüm ya da hiç görmem. Kendi mesafemi kendim koyarım.
d. Kuzenimden çok hoşlandığımı, onu her zaman görmek istediğimi ancak el kol şakalarının ve yerli yersiz yakın temasların bana kendimi iyi hissettirmediğini söyler, bunları yapmamasını rica ederim.
5. Aile meclisi toplandı ve bir karar verecek... Bu yıl hep birlikte tatil yapmak istiyorsunuz. Çünkü çok sevdiğiniz teyzeniz hasta ve zor günler geçiriyor. Kim bilir, bu belki de onun ailesiyle, sevdikleriyle birlikte yaptığı son tatili olacak.
Ona hayatının en mutlu günlerini yaşatmak istiyorsunuz ve bu yüzden bir araya geldiniz. Çocukları, torunları, kardeşleri, yeğenleri hep bir arada olursa, eğlenceli zaman geçireceğini düşünüyorsunuz. Hastalığı açısından da ihtiyacı olan morali ona seve seve vermiş olacaksınız. Peki ama bu kadar kalabalık bir kadroyla nerede ve nasıl tatil yapılır? Üstelik huzurlu ve eğlenceli geçsin istiyorsunuz. Herkes memnun olsun ki, teyze de güzel günler geçirsin. Bunun üzerine hepinizin fikrine başvuruluyor. Kimi güneyde geniş bahçeli bir villa kiralamaktan yana, kimi “Hep birlikte tekneyle açılalım” diyor. Kimi otele yerleşmeyi teklif ediyor. Ama sizin çok daha iyi bir fikriniz var. Teyzenizi doğup büyüdüğü memleketine tatile götürmek istiyorsunuz. Bunun ona çok iyi geleceğine inanıyorsunuz ama iş daha masraflı ve zahmetli bir hal alacak o zaman. Hatta belki içlerinden bazıları gelemeyecek. Ayrıca teknede olmak istemiyorsunuz deniz tutuyor, kalabalık evde uyuyamadığınız da malum, kimse aynı saatte yatmıyor ki. Otelde de bir arada olmak mümkün değil... Herkes kendi odasında... Fikrinizi paylaştığınız an aile üyelerinin birbirine ters düşme ihtimali var. Bu durumda kararınız ne olurdu?
a. Önemli olan teyzemin son günlerini sevdikleriyle bir arada geçirmesi...
Ağzımı bile açmam. Alınan karara saygı duyarım. Benim açımdan sıkıntılı ve zor bir tatil olur ama ziyanı yok.
b. Tatil için işyerinden henüz izin almadığımı söylerim. Bunun için elimden geleni yapacağım derim ve onların bir karar almasını beklerim. Kararlarına göre tatil süremi ya uzatırım ya da daha kısa tutarım.
c. İlle benim de fikrimi söylemem gerekiyorsa onların sunduğu alternatiflerden birini seçerim. Mesela beni deniz tuttuğu halde tekneyle açılmayı istediğimi söylerim. En azından benim de bir fikrim olmuş olur.
d. Fikrimi paylaşırım, bir tatil kararı alınırken benim kaygılarımın da dikkate alınmasını rica ederim.
6. Bayılıyorsunuz sosyete pazarından alışveriş yapmaya. Her şeyin en ucuzunu bulabiliyorsunuz, üstelik alternatif de çok... Tabii ki istediğinizi seçerken zorlandığınız anlar oluyordur. Tezgâhlar hem kalabalık hem de mağazadaki kadar düzenli değil. Size uygun olanını kendiniz bulmak zorunda kalıyorsunuzdur çoğu zaman. Hoşunuza giden bir terlik modeli çarptı gözünüze.
Durdunuz tezgâhın başında. Ayak numaranıza göre bir tane seçtiniz ve diğer tekini de buldunuz nihayet. Parasını ödeyip eve geldiniz ama akşamüzeri fark ettiniz ki birinin numarası büyük diğerininki küçük. Hay Allah! Onca karmaşa ve düzensizlik içinde bütün bunlar mümkün olabilir tabii... Ne var ki pazara geri dönmek gözünüzde büyüyor. Belki bunun için çok yürümeniz gerekecek, belki de aracınıza atlayıp akşam trafiğine girmek zorundasınız. Hem terliğin fiyatı da ne ki? Bir kilo domatesten ucuz... Harcayacağınız emeğe, benzin parasına ya da taksiye değmez. Haftaya gidip değiştirmek geçiyor aklınızdan ama aynı tezgâhı yerinde bulamama ihtimali var, belki satıcı malın kendisine ait olmadığını söyleyecek... Bu da bir risk... “En iyisi terliklerin üzerine soğuk su içmek” diye düşünüyorsunuz. Kendinize kızıp durmaktansa terliğin beş katı para harcayıp değiştirmeyi göze alıyorsunuz ama bu da kârlı bir pazar alışverişi sayılmayacak ki... Bu durumda kararınız ne olurdu?
a. Terliklerin üzerine soğuk bir su içerim. Kesinlikle onca yolu ve masrafı üç kuruşluk terlik için göze almam. Astarı yüzünü geçer.
b. Terlikleri evde kullanırım. Yenisini daha sonra alırım.
c. Terliklere baktıkça sinirim bozulmasın diye hemen çöpe atarım ya da ihtiyacı olan birine veririm ki gözüm görmesin. Konuyu tamamen kapatırım.
d. Yanlış terlik aldığımı fark ettiğim an neye mal olursa olsun, gidip değiştirir, giymek istediğimi alır gelirim.
7. Arkadaş grubunuzu çok seviyorsunuz. Bir arada olmak sizi hem besliyor hem de dinlendiriyor. Üstelik birlikte sosyalleşmekten büyük keyif alıyorsunuz.
Ne var ki içlerinden biri kafanızı karıştırıyor. Son buluşmanızda öyle bir söz işittiniz ki inanamıyorsunuz. Hakkındaki bütün fikirlerinizi sorgulamaya başladınız. Çünkü kulağınızla duydunuz ki sizinle buluşmak hayli işine geliyormuş, çünkü onun bütün hesaplarını siz ödüyorsunuz. Meğer yaptığınız bütün jestler onun çıkarını tatmin etmek anlamına geliyormuş. Kendinizi iyi hissetmiyor olmanız gayet doğal... Ancak bir karar vermeniz de gerekiyor. Bu çıkar dostluğundan tamamen uzaklaşmak istiyorsunuz. Konuyu diğer arkadaşlarınızla paylaşabilir, bir daha onunla aynı ortamda bulunmak istemediğinizi söyleyebilirsiniz. Fakat siz her ne anlatırsanız anlatın, diğer arkadaşlarınız onunla görüşmekten vazgeçmeyecek. Onların hiçbir sorunu yok çünkü... Dolayısıyla şu an vereceğiniz karar sadece bir kişiyle değil, çok sevdiğiniz sosyal ortamınızla da ilgili olacak. Bu durumda ne yaparsınız?
a. Hiçbir şey olmamış gibi görüşüp konuşmaya devam ederim. Onu çok sevdiğim için kaybetmek istemem ama daha dikkatli olmaya çalışırım. Hesabı ödeyecek paramın olmadığını söylerim mesela.
b. Sürekli bahaneler uydurup daha az görüşmeye çalışırım. Bir arada olmamaya dikkat ederim. Karşılaştığımızda ya da aradığında konuşurum ama içten içe bu arkadaşlık bitmiştir benim için.
c. Bu olayın beni çok etkilediğini söyler, arkadaşlığımızla ilgili hislerimin ve kararımın ne olduğundan emin olmadığımı açıklarım, karar vermek için zaman isterim.
d. Yaşadığımız sorunun benim açımdan nasıl göründüğünü açıklarım. Bunun arkadaşlığımızı etkilediğini söylerim. Hiçbir şey olmamış gibi devam edemeyeceğimi anlatırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayır Diyebilme Sanatı
Non-FictionMüthiş Psikoloji tarafından yazılmıştır Gerçekten "özgür" müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediğ...