IV; İçindeki İnsanı Kaybetmek İstemeyenler

27 0 0
                                    

Evet demek başkalarıyla olan işbirliğimizi, dayanışmamızı perçinleyen bir şey gibi görünse de perdenin arkasında gözümüzden kaçan bazı gerçekliklerden kaynaklanıyor olabilir.
Evet diyerek başkaları tarafından onaylanırız, kabul görürüz ve bir gruba ait hissederiz. Bu gruplar bazen ailemizdir, bazen arkadaşlarımız, bazen de iş yaşamımızdaki, ofisimizdeki insanlardır. Hayatta yalnız kalmamak ve mutlu olmak tabiatımızın gereğidir. Bu yüzden de bizden bir şeyler isteyenlere evet diyerek onlardan beklediğimiz kabul edilme, sevilme, onay alma beklentilerimizi bir anlamda talep etmiş oluruz.
Evet derken aslında bir beklenti içindeyizdir. Dışlanmamak, reddedilmek, sevilmemek korkusunun zemininde yattığı bir tür talep edilme ihtiyacıdır duyduğumuz. Böylelikle insanların bizimle olan bağını güçlendirdiğimize inanırız. Özümüzdeki iyi insan olma dürtüsüne teslim oluruz. Fakat tehlikeli bir durum var: Siz acil çıkışta ilk kırılan cam oldunuz! Kendinize yakıştırdığınız melek kanatları emin olun üzerinizde çok da güzel duruyordur.
Sürekli iyilik peşinde koşan, insanların derdine derman olan mükemmel bir ilaçsınız. Bu yüzden sürekli birileri sizden borç para istiyor, yapmak istemediği işleri üzerinize yıkıyor, riskli durumlarla sizi karşı karşıya bırakıyor, mutlu gününde yanınızda olmayanlar sıkıntıya düşünce size koşuyor.
Peki bunların hepsi gerçekten sizin mükemmel bir insan olmanızla mı ilgili?
İyi insan olmanın düşüncesizce ilerlemekle ve aşırı sorumluluk almakla bir ilgisi yoktur. Baltasar Gracián, Akıllı Yaşama Sanatı’nda ihtiyatlı davranmanın nasıl incelikle yapılması gerektiğini şöyle anlatır:
“Aptallar kapıdan içeri hızla dalar; çünkü budalalık her zaman kabak gibi ortadadır. Onları her türlü önlemden azade kılan aynı basitlik, çuvallama halinde her türlü utanmadan da mahrum eder. Fakat sağduyu, kapıdan her zaman ihtiyatla girer. Onun öncüleri tedbir ve dikkattir. Siz tehlikesiz bir şekilde ilerleyesiniz diye, onlar önden girip içeriyi kolaçan eder. İleriye doğru atılan her düşüncesiz adım, ancak tedbir sayesinde tehlikeden arınmış olacaktır. Ancak bazı durumlarda şans da yardımınıza koşabilir. Şüphelendiğiniz yerde tedbirli adım atın. Tedbirler mekânı kollarken, bilgelik daima dikkatle ileriye doğru adım atar. Bugünlerde insan ilişkilerinde beklenmeyen uçurumlarla karşılaşmak mümkün olduğu için, her adımı dikkatle atmak gerekir.”

Hayır Diyebilme Sanatı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin