17.

360 61 71
                                    

iki parmağının ucunda acıyla yanan sigarayı dudaklarının arasına götürdü yeniden, kısır döngüye giren bu işlemi durdurmak için öne atıldı changbin. yere bastırarak söndürdüğü sigarayı iteleyerek duvarın köşesine doğru uzaklaştırdı.

"beşinciyi yarıladın felix."

sitem edercesine mırıldanmıştı, felix'in bu hali gereğinden fazla huzursuz ediyordu kendisini.

"anlat bana, sorun ne?"

yeniden konuşmuştu cevap almayacağını anlayınca. kendisini felix çağırmıştı fakat geldiğinden beri elindeki paketle oynayıp bir iki dal sigara içmek dışında pek bir şey yapmamıştı.

felix'in zihninden geçenlerden habersizdi.

"bir sorun yok."

vardı, pek çok sorunu vardı ama bunları kafaya takmak istemiyordu. uzun süredir minho'yla anlamsız bir ilişkisi vardı en başında bunu acı çektirmek için ilerletiyor olsa da gariplik sezmişti kendisinde.

"kiminle alakalı?"

changbin istediğini almak üzere yeniden soru sormuştu, eğer sıkıştırmaya devam ederse bir süre sonra sabrının tükenip olayları anlatacağını biliyordu.

felix ise anlatıp anlatmamak arasında gidip geliyordu günlerdir, jeongin'e dahi anlatmadığı şeyleri changbin'e anlatmak kendisini kötü hissettirmişti.

"benimle." tek sorun buydu aslında. "gereksiz davranışlarım yüzünden olan şeylerle alakalı."

minho'yu ilk kendisi öpmüştü, seungmin'den intikam almak için daha ileri bile gitmişti ve bunları belgelemişti. şimdi ise bunlardan irite oluyordu.

"minho'yla." gerisini getirmeye dili varmadı bir an, çoktan pot kırmışken şimdi susmak anlamsız olurdu.

"bir ilişkiniz mi var?" changbin yarım saattir kıvranarak diyemediği şeyi hemencecik demişti.

başını sallayarak gözlerini kapadı.

"eskide kalan bir arkadaşımla sevgili."

bu cümle güldürmüştü changbin'i, felix yerine başka birini tercih edecek kadar aptal mıydı gerçekten.

"aslında ilk minho geldi bana ben hiçbir şekilde karşılık vermedim." sessiz kaldı bir süre, toparladı diyeceklerini. "sonra seungmin minho'ya yanaşıp yanaşmadığımı sordu bir nevi onunla yatıp yatmadığımı."

"bunu neden yaptın peki?"

sorun tam olarak orada başlıyordu, felix buna elbette mantıklı bir cevap verecekti.

"seungmin'i incitmek istedim, onun beni incittiği gibi."

geriye yaslanarak yoldan geçen insanlara dikti bakışlarını.

"anladığım kadarıyla şu an pişmansın."

başını salladı felix onaylarcasına. yalana gerek yoktu bundan pişman oluyordu zaman geçtikçe.

"pişman olma nedenin seungmin mi yoksa minho mu?"

anlamayarak döndü felix. changbin kendisinden emin bir şekilde sormuştu bu soruyu, bildiği şeyler varmış gibi.

"nasıl yani?"

"demek istediğim seungmin'i incittiğin için mi yoksa minho'yla yanlış bir şekilde tanıştığın için mi pişmansın?"

bir süre düşündü felix, minho'ya yaklaşmasının tek sebebi seungmin'i incitmekti bu yüzden ona karşı hisleri yoktu elbette iyi biriydi kendince. komik ve neşeli olabiliyordu yeri gerince. birde o kendinden emin tavrı yok mu, pek bir havalı gözüküyordu bu sayede.

roxanne                                                                   minlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin