Tarih boyunca ressamlar ve fahişelerin arası hep iyi olmuştur ve bunun mantıklı bir nedeni vardır.
Amatör olarak çizmeye başladığı sıralarda bir dergide gördüğü bu cümleyi yıllar sonra, gerçek bir ressam olduğunda anlamlandırabilmişti. Diğerlerinde işler nasıl yürürdü bilmezdi Ömer ama o Üsküdarlı bir ressamdı. Üsküdar'ın dar sokaklarında büyümüş, büyüdüğü yeri terk etmemek için yine Üsküdar'da atölye kurmuş, adını Üsküdarlı bir ressam olarak duyurmuştu. Farklı çalışmalarla da uğraşıyor olmasıyla birlikte büyük oranda kadın portrelerine odaklanan bir meslek hayatı seçmişti kendine. O sebeptendi Gamze'yi rüyasında ilk gördüğünde etkilenmiş olsa da garipsememesi, garip bir meseleye dönüşmek için en az birkaç kez tekrarlanması gerekmiş olması... Gamze de duyduğunda şaşırmamıştı. Onun işi oydu. Ömer kadın portreleri çizen bir ressamdı. Oysa Üsküdarlı bir ressam olmak onun için bu konuda hiçbir zaman kolaylık sağlamamıştı.
Model bulmak onun için en zor olanıydı. Nü gibi şeyler üzerinde çalışmıyordu, ona rağmen etrafta adını genç bir ressama modellik yaparak para kazanmakla duyurmak isteyen pek kimse yoktu. Zamanında defalarca ilan vermekle uğraşmış, birkaç kişiyle de çalışma fırsatı bulmuş ancak devamlılığı sağlayamamıştı. Yıllar önce dergide gördüğü o cümle aklına yeniden düşüp yavaş yavaş uyanmasını sağlarken kendini doğru kapıda bulmuştu ilk kez. O gün bugündür de belliydi çizgisi. Şimdi atölyesinde, günün en parlak ışıkları koca camlardan içeri vururken tüm hayal gücünü de kullanarak önündeki yağlı boya tuvaline vuruşlar yapıyordu. "Kaldır bacağını biraz daha." dedi tuvalin arka tarafındaki kadına. Hareketlenmeyi sezdi ama bacakla birlikte geceliğin eteğinin de sinsi hareket eden bir el tarafından yukarı doğru çekildiğini görmese de az çok tahmin edebiliyordu. O böyle biriydi. Gözünü tuvalin üzerinden ayırmadan sesli güldüğünde kadının da, ondan daha güçlü koyuverdiği sesli gülüş kulaklarını doldurdu.
Karşısında yalnızca; üzerindeki kısa geceliğiyle özenilmiş bir duruş sergileyerek oturan, elindeki ısırılmış elmayı dudaklarının yakınında tutan bir kadın; kendi yarattığı tuvalde ise o kadının arkasında cennetten bir bölüm gibi görünen uçsuz bucaksız, ihtişamlı bir manzara vardı. Atölyede yüksek bir taburenin üzerinde oturan kadın tuvalde kesik bir ağaç gövdesinin üzerinde oturuyordu. Birkaç gündür üzerinde beraber çalıştıkları tablo o gün ilk defa güzel bir ilerleme kaydediyordu. Gamze'yle tanıştığından beri dağınık olan kafasını toplamayı nihayet toplamayı başarmış olduğundandı. Kendisiyle çalışmaya gönüllü olan o kadını günlerdir çağırıyor ve yeteri kadar odaklanamayınca bir sonraki güne, bir sonraki güne erteleyip duruyordu.
Kendisiyle çalışmaya gönüllü olan o kadın. Mahallenin adı çıkmış fahişesi. Oralarda istenmemeyi umursamayan ve yaptığı işi yapmaya devam eden bir kadın. Onunla tanışmanın mesleğinde güzel bir dönüm noktası olacağını tahmin edemezdi Ömer. Bağlantılı olduğu geneleve birkaç kez uğramıştı, fazla hoşlanmazdı ama pek umrunda olduğu da söylenemezdi. Sadece işini yapıyor ve onun işinin ayrıntılarını sorgulamıyordu. Onunla ve bazen gönderdiği genç kızlarla rahatça çalışabiliyordu. Mühim olan şey sevdiği işi yapıyor olabilmekti.
Elindeki ince fırçayla tuvalinde yer alan kadının bacaklarını özenle şekillendirirken "Ne zaman nü çalışacaksın?" diye her zamanki klasik sorularından birini sordu karşısındaki ses. Her sorduğunda istediği cevabı alamadan konu kapanırdı. "Mahalleden kovulmak istemiyorsam hiçbir zaman." diye yanıtladı Ömer işini yapmaya devam ederken sabırla. O da benzer cevapları defalarca vermişti ve doğruyu söylüyordu. Resim yapması evden kovulması için yeterli bir sebep olmuştu fakat evlatlıktan tamamen reddedilmesinin de, mahallede taşlanmasının da kadının bahsettiği çalışma şekline bağlı olabileceğini düşünüyordu. Kendisi halinden memnundu. Korumak istediği için korumak istediği çizgiler vardı aslında. Onun için orada sükunet içinde yaşamak, mesleğinde bir adım farklılaşmaktan daha mühimdi. Hoş zaten hali hazırda sevilmiyordu fakat ileri gitmeye hevesi yoktu. Kaldı ki artık Gamze varken ne başka bir yere gider ne taşkınlık yapardı. Kadın cevap verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMER: Saplantı
FanfictionÖmer Ademoğlu, aylarca rüyasına girdikten sonra bir kafede karşısına çıkan kadını elde etmeye kararlı, ünlü bir ressamdır. [ömer dizisi için alternatif kurgudur.] 2023 ekim'de yazılmaya, 2024 mayıs'ta yayımlanmaya başlanmıştır.