ÖMER: Saplantı

5. "genç, nazik ve tatlı adam."

Mesai saati yavaş yavaş sona ererken Gamze işlerini bitirip toparlandı. Bilgisayarını kapattı, dosyaları çekmeceye yerleştirdi ve küçük kumru çizimine bir kez daha göz attığını gördü Ömer. Kadın ayağa kalkıp askılıktan ceketini ve çantasını alırken kendini gizli bir köşeye çekip bankadan çıkmasını bekliyordu.

Bir iş arkadaşıyla beraber çıkıp kapının önünde vedalaşırken Ömer başını uzatıp hafif bir bakış attı; Gamze'nin elinde biri kırmızı, biri gri iki valiz, bir de büyük bir çanta da vardı. İlginçti. Öteki kadın yanında yükü olduğu için onu kendi arabasıyla bırakmayı teklif etse de Gamze markete de uğrayacağını, sorun olmadığını söyledi. Diğer tarafa doğru yürümeye başladığında Ömer'in de saklandığı yerden çıkıp yavaş ve kontrollü adımlarla peşine düşmesi için doğru zamandı.

Ne çok yakındı araları, ne çok uzak. Elleri cebinde, uzun süre onu takip etti genç adamın adımları. Arkasından izliyor, hala kendisi için büyük bir gizem olan o kadını çözmeye çalışıyordu. Valizler neydi, nereden gelmişlerdi? Babasının da hatırlatıp durduğu üzere evli miydi, akşam kocasına yemek pişirmek için mi şimdi market alışverişi yapmaya hazırlanıyordu? O gün telefonda duyduğu o isim, Nuran kimdi? Nerede oturuyordu, evi tam olarak neredeydi? En önemlisi ne kadar irade sahibiydi? Evli bir kadın bile olsa sürekli görüştüğü bir adama kapılması ne kadar sürecekti? Kimisinin cevabını öğrenmeye çok yakın, kimisine ise çok uzaktı. Hepsini zamanla öğrenecekti. Şimdilik, rüyalarından çıkmayan o kadının, hemen önünde saçları her adımıyla birlikte savrularak yürüyor olmasından daha fazla ilgisini çeken bir şey yoktu. Ona doğru attığı herhangi bir adım ona yaklaşmıyordu çünkü hızını kontrol edip aralarındaki mesafenin eşit devam etmesine izin veriyordu. Hızını kontrol etmekten vazgeçtiği zaman her şey daha farklı olurdu.

Valizleri sürerken çantayı da taşımanın zorluğunu yaşayan Gamze'nin güç adımlarıyla birlikte Selimiye sokakları arşınlanırken güneş batmaya yaklaşmış, hava kararmak üzereydi. Ömer doğru zamanı arıyordu. Hangi markete yaklaşacağını anladığı anda o tenha sokaktaki kontrollü adımları ilk kez hızlandı. Aralarındaki mesafeyi gitgide kapatırken etrafta kimse yoktu, hızlı adımlarının sesi tüm sokakta duyuluyordu ve Gamze'nin tedirgin olmuş hali, adımlarının istemsizce yavaşlayıp çantayı tutan elini sıkmasından belliydi. Ömer onun nefes alışverişlerinin değiştiğini hissetti.

Amacı korkutmak değildi. Ellerini kot pantolonun cebinde tutmaya devam ederken "Gamze hanım?" diye seslendi en profesyonel gülüşünü dudaklarına yerleştirerek. O gerginlik anı toz bulutu gibi dağılıp gitti. Kadın arkasını dönüp baktığında yüzünde çok rahatlamış ve geniş bir gülüş vardı. Tepkisini saklamadan damağını çekti. "Ömer Bey... Ödümü kopardınız." İçinde sıkışan son tedirgin nefesi de rahatça saldı.

"Kusura bakmayın. Uzaktan gördükten sonra size yetişmeye çalışıyordum." diye tasasız yalanlarından birini söyledi genç adam. Gamze'nin aklında en ufak bir şüphe bile yoktu, hatta onu gördüğüne sevinmişti. Üstünde tişört, onun da üstünde klasik bir kot ceket olan Ömer hızlı ve yumuşak adımlarla kadına yaklaşırken elleri ilk defa pantolonunun ön ceplerinden ayrıldı ve "Lütfen." dedi kadının elindeki çantaya centilmen bir eğilimle yaklaşırken.

"Ben daha markete gideceğim ama?" diye bilgilendirme yapmaya çalışan kadının sağ başparmağı valizin kulpundan ayrılıp arkasında kalan süpermarketi işaret etmişti. "Yardımcı olmak isterim." dedi Ömer, gülümsedi, kıvırcık saçlarının altındaki temiz yüzü her daim güvenilirdi.

Gamze işinin kolaylaşmasına içten içe sevinerek "Peki o zaman." dedi, bu teklifi reddetmeyi aslında hiç düşünmemişti.

İki valiz sürmek ve bir çanta taşımak Ömer için Gamze'ye olduğu kadar zor değildi. Rahatlıkla marketin içine taşıdı ve aldığı market arabasıyla büyük bir alışverişin içine düşen kadının peşinde uzun süre, sabırla dolandı. Arada fiyatlardan yakınıyor, markalar hakkında yorum yapıyor, şakalaşıyor ve yanındaki genç adamı güldürüyordu Gamze. Uzun zamandır tanışıyormuş ve yakınlarmışçasına beraber alışveriş yapmaları Ömer'in hayal ettiğinin çok daha ötesindeydi, Gamze'nin samimi yaklaşımı şimdiden beklemediği türdendi.