Öğle arasında bankadan apar topar çıkarken, az önce Erdal'dan aldığı telefon yüzünden neye uğradığını şaşırmış durumdaydı Gamze. Acilen buluşmaları gerektiğini, bankanın aşağısındaki kafeye gelmesini söylüyordu ancak Gamze onun sesini ilk defa bu kadar gergin duyuyordu. Neler olduğuna dair bir cevap alamadan telefon kapanmış ve ceketini alıp hızlıca çıkmaktan başka yapabileceği bir şey kalmamıştı. Fırsatları olduğunda beraber oturmayı sevdikleri kendi halinde, küçük kafeye gidiyordu.
Ömer o sabah da her anını ezbere bildiği rüyanın etkisinde uyanmış ve dersi olmamasının rahatlığıyla, rüyasındaki kadının gerçeğini de görmeyi kafaya koymuştu. Öğle arasında onu bankada bulma umuduyla bankaya doğru yürürken küçük bir kafeye girmek üzereyken bulması sürpriz olsa da güzel bir tesadüf sayılırdı.
Tam girişin önündeyken yolunu kestiğinde kadının gözleri korkuyla açıldı.
"Günaydın, kahve mi içiyoruz beraber?" diye takıldı Ömer ama biriyle buluşmak için gelmiş olacağını elbette biliyordu. Gamze artık gittiği her yerde onu görmekten yorulmuş ve usanmıştı. "Gerçekten belasın." dedi daha önce de söylemiş olduğu şekilde. Ömer, yoluna çıktığı diğer seferlere göre daha stresli davranmasının sebebi olarak bir şeyler tahmin etti ama kendisinin itiraf etmesini beklemek için "Ne yaptım? Sadece seni görmeye geldim." dedi.
Gamze hızlıca etrafına bakınıp "Erdal gelecek, çabuk yürü git buradan." diyerek kolundan ittirdi.
Tam tahmin ettiği gibiydi. Kadın tüm gücüyle ittirmesine rağmen kolayca durduğu yere sabitleyebiliyordu kendini. "Ee hani çok meşguldü senin bu erkek arkadaşın? Daha geçen gün yemeğe çıktınız ve şimdi de kafe buluşmaları için vakit ayırabiliyor mu?" dediğinde, tam da bu durumdan ötürü yaşadığı bilinmezlik yüzünden Gamze'nin yüzü düştü.
"Ben de anlamadım ki. Apar topar çağırdı. Sesi de sinirli geliyordu ama normalde hiç öyle biri değil." Yanlış kişiye içini döktüğünü bilse de belki mantıklı bir sebep bulur diye bekledi.
Oysa Ömer'in aklı onun umduğu yerlerde değildi. "E iyi." dedi abarta abarta. "Hazır sinirliyken onu bizimle tanıştırmaya ne dersin? Burada ikimizi basmasına izin verip bu kısır döngüden kurtulsak mesela?" dediğinde Gamze iç çekip gözlerini devirdi. Kendini, aralarında bir şey varmış gibi inandırmaktan ısrarla vazgeçmemişti.
"Ömer git hadi gerçekten gelmek üzeredir."
"Rüyamda seni gördüm."
"Ne?"
Birdenbire neden bahsetmeye başladığını bilmiyordu Gamze. Ama rüya dedikten sonra adamın yüzünde oluşan ifade hoşuna gitmemişti. Ukala bir tavır takınarak "Geceleri pek ayrı geçirmiyoruz aslında." deyince Gamze bir cevap bile vermeden var gücüyle ittirdi. "Defol git diyorum sana Ömer!"
"Tamam tamam kızma." dedi eğlenerek. Son bir şeyler söylemek için yeniden yaklaştığında, ikisinin kulağına birden gelen "Ne oluyor burada?" sesi, ikisinin de dönüp yan tarafa bakmasına sebep oldu. Kısa bir an içinde yanlarında biten adam, tam da Ömer'in isteyebileceği bir anda yakalamış oluyordu onları. Yine kaybeden Gamze'ydi.
Kadın sıkıntıyla iç çekerken adamın bakışları her ikisinin üzerinde de dolandı, Ömer'le gözgöze geldiğinde tanıdık birini görmenin belirtileri hemen kendini belli etti. Şaşkınlık yaşadığı bir an için "Ömer?" dese de, sonra başını önüne eğdi, düşündü ve "Ömer." diye tekrar etti kendi kendine. İronik bir durumun içindeymişçesine bir gülüş belirmişti dudaklarında. Nevzat Bey'den duyduğu şeylerle birlikte parçaları birleştirdiğinden Ömer'in de, Gamze'nin de haberi yoktu.
Ömer isimli, sürekli Gamze'yle yanyana olan bir öğretmen; hastane bahçesinde, doktorun ilgisini çekmek için ufak oyunlar oynayan Ömer isimli kimliksiz bir genç. O genci şimdi Gamze'nin yanında görüyordu. Şüphe götürmeyecek kadar açıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMER: Saplantı
FanficÖmer Ademoğlu, aylarca rüyasına girdikten sonra bir kafede karşısına çıkan kadını elde etmeye kararlı, ünlü bir ressamdır. [ömer dizisi için alternatif kurgudur.] 2023 ekim'de yazılmaya, 2024 mayıs'ta yayımlanmaya başlanmıştır.