Gün sonunda herkes evine döner derler; Ömer ise evini gün içinde bulmuş, gün sonunda yalnızca ailesinin ikamet ettiği mekana dönüyordu. Ev kendini en sıcak hissettiğin yer demek oluyorsa Ömer'in evi Ademoğlu hanesi değil, Gamze Sağlam'ın yanıydı.
Kalbinin çarpmasına sebep olan birçok düşünceyle doluydu aklı ona dair. Kafeden çıktıktan sonra sokakta bol bol yürümüş, onu düşünmüş ve ileride neler olabileceğine dair tahminde bulunmaya çalışmıştı. En önce birileriyle paylaşmaktan başlaması gerektiğini hissediyordu ve bunun için tek bir seçeneği vardı. Eve girerken anahtarını kullanıp sessizce içeri adımladı, beklediği gibi sakin bulmadı evi ancak. Abisi, yengesi, hatta okuldan dönen yeğenleri bile şimdi oradaydı. Bu nadir olan bir şey değildi. Herkesin yemek masasında bulunduğu odaya doğru yaklaşırken Eda'yla Adem'i görmeyi özlemiş olduğu için küçük bir tebessüm oluştu yüzünde. "İyi akşamlar herkese." dedikten sonra hemen onların sandalyelerinin arkasından yaklaştı. "Çocuklar hoşgeldiniz."
Uzun boylu amcalarına bakabilmek için yukarı dönen bakışlar büyük bir sevinçle aydınlandı. "Sen burada mıydın amca?!" dedi küçük oğlan hevesle. En çok neye heveslendiğini iyi biliyordu Ömer. "Buradayım amcacım." dedi, güldü, kimse görmeyecek şekilde göz kırptı. Ablası Eda da şimdiden kazançla gülümsüyordu. Tahir'in ters bakışlarının ise Ömer başından beri farkındaydı. Onlara da kötü örnek olacağını düşündüğünden çocuklarıyla yakın iletişim kurmasına her zaman engel olmaya çalışmıştı fakat her şeyi kontrol edebildiğini sanmak bazen ahmaklıktı.
"Biz de gidiyorduk zaten. Hadi Şükran kalk. Sabah çocukların okulu var." dedi Tahir kendi tabağını bitirir bitirmez ayaklanıp. Kendi kardeşinden kaçınmaya çalıştığının masanın etrafındaki herkes farkındaydı. Reşat ona aksi aksi baktı, daha sabah uyarmıştı oysa. Adem "Biraz daha duralım ya. Hem yemeğim bitmedi ki." diye mızmızlandı, "Daha saat erken baba." dedi Eda. Şükran ise "Dur ben gelemem!" dedi şaşkınca. Her seferinde bir şekilde şaşırıyordu kocasına.
"Bulaşıkları toplayacağım daha. Sen git biraz otur hadi. Ne acelemiz var?"
Susup boğazını temizledi adam. Babasının yanında söylemek istemiyor olsa da ne aceleleri olduğu belliydi. Madem o kadar istemiyordu, sırf kendisine ayıp olmasın diye kalmaları Ömer'in isteyeceği son şey bile değildi. "Bulaşıkları ben hallederim yenge." dedi örtülü kadına gülümseyerek. "Siz nasıl istiyorsanız öyle yapın."
Acilen "Yok, yok olmaz!" diye çıkıştı Şükran, sonra ellerine baktı genç adamın. "Sen o ellerinle bulaşık mı yıkayacaksın? Hayatta olmaz. Çık odana ben toplarım şimdi beş dakikada."
Çok nadir anlarda da olsa mesleğine dair bir şeyler değer gördüğünde hissettiği mutluluk Ömer için paha biçilmezdi. Yengesinin neden öyle dediğini biliyordu, onun elleri resim yapıyordu ve para kazanıyordu. O yetenekli eller değerliydi. Ve Şükran sadece Tahir'in kurbanıydı. Öyle bir şansı olsaydı kendisini desteklemek isteyeceğini hissediyordu Ömer. Buna bir kez daha dayanak bulmanın mutluluğunu dışa vurmamak için uğraşırken Tahir karısına ters bir bakış atmıştı. "Sen ne saçmalıyorsun yine ya? Bırak yapsın, işi ne?" diye azarladı.
Anında "Sen yap o zaman Tahir. Senin işin ne?" diyecek kadar hazırdı Şükran'ın cevabı. Ancak böyle bir şeyin kıyamet kopsa bile mümkün olmayacağını o masadaki herkes biliyordu. Reşat, Ömer her geldiğinde başa dönen bu muhabbetlerden yeterince sıkıldığını belli eden derin bir of çekerek ayağa kalktı, Tahir de kendisine dönen bakışları savuşturmak adına bu sefer sessiz kalıp koltuklara geçti. Tüm bunları önemsemeyen Ömer, babasını odanın ortasında, ayakta dururken yakaladığında yanına yaklaşarak "Seninle konuşmamız lazım baba." dedi başkasının duymayacağı şekilde sessizce. Yaşlı adamın bir kaşı havalandı oğlunun derdini anlamak için. "O kadın hakkında." dedi Ömer ve abisine kısa bir bakış attı. Bir şey duymadığı ve o tarafla ilgilenmediği kesindi. -O kadın- ifadesi Reşat'ın duymak isteyeceği son şeydi ve "Yine mi rüya?" diye çıkıştı. "Sanki daha ne anlatacaksan!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMER: Saplantı
FanfictionÖmer Ademoğlu, aylarca rüyasına girdikten sonra bir kafede karşısına çıkan kadını elde etmeye kararlı, ünlü bir ressamdır. [ömer dizisi için alternatif kurgudur.] 2023 ekim'de yazılmaya, 2024 mayıs'ta yayımlanmaya başlanmıştır.