18. "büyük bir kriz."

131 12 16
                                    

O sabahın kendisi için farklı ve mutlu bir sabah olacağını bir önceki akşamdan öğrenmişti Gamze. Çoğunlukla meşgul olduğu için sık görüşemedikleri acil tıp uzmanı sevgilisi, o sabah biraz vaktinin olduğunu, onu işe kendisinin bırakacağını söylüyordu. Gamze'yi evinin önünden alıp bankaya bırakana kadar geçen zaman, birbirleri için açabilecekleri en mümkün ve mantıklı zaman dilimiydi. Sabah evde ailecek, hep birlikte kahvaltı yapmışlar, sonra çocukları okula göndermişlerdi (Tuna ve Erdem'in arası biraz daha iyi görünüyordu), sonra da Gamze özenle hazırlanıp çıkmıştı. Çıkmadan önce Nuran'dan ilişkisini güzel götürmesi hakkında bir dolu ikaz da dinlemişti. İki gündür Nuran bu konuda endişeli görünüyordu ancak endişesi boşunaydı. Gamze Ömer'le görüşmeyi kesmişti. Görüştüğü dönemi ise zihnine yaşanıp bitmiş bir dönem olarak yerleştirmeyi başarmış, kendi monoton yaşamını hatırlamış ve o günlere geri dönmek için o gün güzel bir başlangıç yapıyordu. Mutluydu. En çok da, çoğunlukla haftada bir kez birbirlerine vakit ayırabildikleri sevgilisini göreceği için mutluydu.

Onunla görüşmeye başlaması İstanbul'da değil, Muğla'da olmuştu. Erdal o zamanlar orada çalışan bir doktordu, sonra kısa bir süre için İstanbul'a gideceğini söylediğinde Gamze bekleyebileceğini düşünmüş, ancak birkaç ay sonra Erdal orada kalıcı kalmaya karar verdiğini söylemişti. Gamze de Tuna ve kendisi için yeni bir gelecek planı çizebileceğine inanmıştı. Tuna ortaokula başlamadan önce kısa bir süreleri vardı; oğlunu almış, yıllar önce Haluk yüzünden ayrıldığı ailesinin yanına; çocukluğuna, çocukluğunun geçtiği mahalleye, Selimiye'ye aceleyle geri dönmüştü. Erdal Moda'da olmasına rağmen uzak kalmaya alışkın olan bir çift için, o kadarlık mesafe pek de önemli değildi.

O aşağı indiğinde Erdal Aksu arabasıyla birlikte çoktan kapının önündeydi. Gamze yanına oturup ona sıkıca sarıldı. "Özledin mi beni?" diye takıldı adam, hem tatlı, hem romantik olabilen biriydi. Kollarını boynuna sarıp yüzünü geri çekerek "Sen özlemedin mi?" dedi muzipçe Gamze, aynı anda düşündü. İki yıllık sevgilisinin yanında olmak, kim olduğunu çözemediği bir genç adamla birlikte geçirdiği vakitlerden daha konforlu geliyordu.

Bankaya geldiklerinde birlikte indiler, Erdal elini tuttu, kapının önünde durup birbirlerine baktılar. Arabadayken kendileri hakkında olan şeyleri zaten konuşmuşlardı, şimdi ise Erdal "Gamze." deyip kadının gözlerine bakarken başka bir şeyden bahsedeceğini hemen belli etti. Kaşlarını biraz çatmıştı ve muhtemelen kelimelerini doğru seçmeye çalışıyordu.

"Yanlış anlama... Bir şey ima etmiyorum ama son zamanlarda seni genç bir adamla çok fazla gördükleri hakkında bir şeyler duydum buralardaki arkadaşlarımdan. Merak ettim yani, senin öyle yakın olduğun birini tanımıyorum ve acaba birbirimizin hayatından uzaklaşıyor muyuz diye düşününce biraz üzüldüm. Arkadaşlarından bahsederdin önceden bana."

Elinde olmadan yutkununca vücudunda yükselmeye başlayan stresi keskin halde hissetti Gamze, ama bunu saklamak için de nefesini bırakıp, rüzgar yüzünden gözünün önüne gelen saç tutamını düzeltirmiş gibi yaptı.

"Ha, şey o ya... Ömer'i mi diyorsun?"

Bu konunun Erdal'la açılacağını düşünememiş ve beklememişti de. Hele ki tam Ömer'den uzaklaşmaya karar verdiği zamanda olması, çok talihsizdi ve gereksiz olacaktı. Kendi suçuydu, bir adamla o kadar açık açık dolaştığında dedikodu elbet çıkardı. Biraz mantıklı davranmaya çalışsaydı işler bu noktaya gelmemiş olurdu. Adam sorgulayıcı bir gülüş eşliğinde, dikkatle baktı kadının gözlerinin içine. Çünkü kimden bahsettiğini kendisi değil, o bilecekti.

"Öyle, birkaç kere karşılaştık falan." dedi Gamze doğal tavırla. "Bir seferinde senin bana aldığın kalemi kaybetmişim o bulup getirdi. O yüzden borçlandım. Onun dışında özel bi yakınlığım yok. Arkadaşım sayılmaz yani." Güven verici bir şekilde gülümsedi. Adamın bir kez daha düşünmek için bir sebebi yoktu, çünkü onun sözü kendisi için her zaman geçerliydi. Gülümsedi sadece, bir de gözlerini ona güvendiğini belirtecek şekilde kapatıp açtı.

ÖMER: SaplantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin