Ayyy neden bilmiyorum ama gerçekten yazmaktan, en çok zevk aldığım kitap: imamoğlu oluyor.
Bu gün de edebiyat ödevindecanımçıktı. Allah'tan bir tek, edebiyat hocasıödevvermişti.
Edebiyata şiir konusuna çalışırken bir şiirdegördüğüm şeye bakın acilllllllll 👇
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
________
Dilek
Selim abi kapıyı çalınca hemen hatice abla kapıyı açmıştı. "Anna Dilek sen döndüm mü?" Dedi şaşkınca bana bakarak. Ben ise kafamı kaldırıp selim abiye kısa bir bakış attıktan sonra tam konuşacakken selim abi benim yerime konuştu.
"Abla, Dilekle yolda karşılaştım. Dedim ki işte gel bu seferlik biz yat o da kabul etti" hatice abla gülümsedi.
"Çok iyi düşünmüşsün ablam" diyip Selim abinin yanağını eliyle okşadı.
"Şey, tamam abla abartma istersen" diyip içeri önden geçti.
"Ayyy kuzum sende iyi ki döndüm he vallah gidişine üzüldüm. Zaten yılar sonra tekrar karşılaştık" diyip bana sarıldı. Bende onun beline sarılıp gözlerimi yumdum.
Ondan ayrılmak için gözlerimi açtığımda şu içip bizi izleyen bir adet Selim abiyi görmeyi hiç beklemiyordum. Gördüğümü fark edince birden öksürmeye başladı. Hemen hatice abladan ayrılarak
"Ayyy adam boğuluyor, yetiş hatice abla" diye bağırdım. Hatice abla hemen arkasına dönüp baktı.
"Ayy selimim noldu ablacım" diyip yanına gitti. "Yok bir şey abla, su boğazımda kaldı" diyip bardağı masaya koydu ve odasına ilerlemeye başladı.
Şuan aşırı çok yorgundum bu yüzden çok fazla uykum vardı. "Hatice abla benim çok uykum var ben nerde uyuyacağım" diyince hatice bala sırıttı.
"Beraber uyuyacağız kuzum" gülümsedim.
"Ben bir lavobaya gidiyim ilk önce" dediğimde kafasını saladı ve
"Bende bataniyeleri hazırlayayım" kafamı sallayıp. Lavobaya doğru gittim.
....
"Dilek hadi ablacım sabah ezanı okundu" dedi hatice abla başımda bekleyerek. Sesimi alçaltmaya çalışarak konuştum.
"Aleyküm selam abla" gülümsedim. Konuşmaya devam etti.
"Abla? Dilek kalkmadı mı?" Diye sordu ban bakarak.
"O mu, o kıldı ablacım" kafasını saladı.
"Bizden de hızlıymış maşallah" dediği şeye güldüm.
"Hadi ablacım sen kıl, yat yarın işin gücün var senin" kafasını salayıp seccadeyi serdi ve kılmaya başladı. Ben de lavobaya gidip abdestimi bir güzel aldım.
Lavobadaki işlerimi haletikten sonra seccademi Selimin arkasına serip namaza başladım. Ben tam başlarken Selim selam verip seccadesini yerden kaldırıp katladı. Gitmeden önce de "Allah kabul etsin abla" diyip odasına doğru ilerledi. Namazımı bitirince 10 sayfa kuran okuyup yatağıma gittim ve doğruca gözlerimi yumup uyudum.
....
Dilek
Gözlerimi, güneşin gözüme çarpmasıyla uyandım. Horozlar ötüyor kuşlar ses çıkarıyordu. Canım kenarına gittim. Sokakta kimse yoktu. Perdeyi açıp baktım, sokağa. Bir anda Selim abi aşağıda durulmasını beklemiyordum.
Kafasını yukarı cama çektiğinde. O görmeden ben hemen içeri girdim. Hiç bir erkeğin saçlarımı görmesini hiç bir şekilde istemiyordum. Artık saçlarımı başıörtüden çıkartmayı bile nefret ediyordum.
Aşağa bahçeyi indim. Selim abi oturmuş o güzel sesiyle kur-an okuyordu. "Maşallah sesiniz çok güzel" dedim gülümseyerek. Başını kaldırmadan o da gülümsedi.
"Ayy selim abi keşke bende okuyabilsem" gülümsemesi gitti. Bana baktı sonra hemen gözlerini çekti.
"O zaman, şöyle yapalım ben okuyayım sende takip etmeye çalış. Siz ben sana ilk seferde öğreteceğim" diyip kuranı kapatı ve içeri gitti.
"Eee bu nereye gitti" dedim kendi kendime. 2 dakika sonra bahçe kapısı açıldı. Bakışlarım oraya döndü. Sonra ise bakışlarını kaçırdım. Erkeğe bakmam günahtı ben niye bakıyordum ki?
"Al bakalım" bana uzattığı şeye baktım. Bu, az önce tutuğu aynı şeydi. Ama ben eleyemem ki. Onun bana yazdığına göre kuranı kerimi adet döneminde taşınması günahtı.
"Siz buraya koyun" dedim masayı işaret ederek. "Anladım, o zaman ben bunu bırakarak geri geliyim hem ben tek kuranı tutup ikimizde bakarız" anlamıştı. Ayyy bu adam ne kadarda zeki bir insandı. Başlkası olsa yemin ederim 100 bin tane açıklama isterdi, benden.
