1 •kapanacağım•

4.9K 178 64
                                    


Selâmün aleyküm

Başlama tarihinizi yazmayı unutmayın. Herkese iyi okumalar

____________________

"Burda dururmusunuz" diyince taksici amca kenara çekip durdu. "Ne kadar tutu" diyince dikiz aynasından bakıp konuştu "220 lira" diyince ağzım şaşkınlıkla aralandı. "Ama nasıl olur? Ben gitmeden önce size sormuştum kaç tutar diye sizde; ortalama olarak 125 tutar dediniz"

"Hadi kızım ödeyeceksen öde bak binici bekliyor hadi, hadi" diyince bakışlarımı cama kaldırıp baktım.

Uzun boylu, yüzündeki keskin hatlar belirgin, saçı kumrala yakın ve yüzü yere eğik biri duruyordu ama ben oturduğum için onun yüzünü görebiliyordum. Sonra ise taksici amcaya dönerek yalvarır bakışlarla ona baktım.

"Abi lütfen idare edermisin 170 versem? Akşama yemek yemek için 60 liram kalıyor zaten" diyince kaşlarını çatıp konuştu "binmeseydin kızım, hem sana 10 tl yeter hadi çabuk ver parayı yoksa polisi ararım." Diyince mecbur kaldığımı anladım ve vermek için cüzdanımı açtım ve öylece 230 tl bi 5 saniye bakınca 220 tl çıkarıp uzattım. "Ya da sen sadece 50 tl versen yeter diyince hemen bakışlarımı yüzüne çevirdim "gerçekten mi!" Dedim çocukça gülerek "gerçekten" diyip elini uzattı ve o uzatır uzatmaz eline 50 tl sıkıştırıp arabadan indim.

İndiğimde kapıyı açık bırakınca o adam hemen taksiye bindi. Bende huzur evine ilerlemeye başladım.
Bakalım, vefat eden ananemin en yakın arkadaşı olan fatoş teyzem ne yapıyormuş.

Girince hemen gözlerim onu aramaya başladı. Ve hemen gözlerim bir yere takıldı. Cam kenarında oturmuş depresyona girmiş bir şekilde derin derin nefesler alıyordu. Hemen yanına gidip ona sarıldım.

"fatoş teyzemi kim üzmüş bakalım?"

"Aa kız Dilek hoş geldin. Hangi rüzgar attı seni buraya"

"Hoş buldum fatoşum, bir uğrayım dedim"

"İyi yapmışsın kızım bu arda başın sağ olsun"

diyince kalbim yine sıkışmaya başladı canımdan çok sevdiğim babamın vefatından bahsediyordu. Az önceki Heyecanım gitmiş yerine hüzün sarmıştı bedenimi. Düşen yüzümle fatma teyzenin karşısına oturup konuştum.

"gitmeden önce benden tek şey istediğini söyledi oda müslüman olmam"

"Kızım? Sen müslüman değil misin zaten?"

"Sadece kelime şahadet getirebiliyorum. Ne namaz kılmaya ne oruç tutmaya tahammülüm yetiyor ya da üşeniyordum. Ne de kuran-ı ker'im okuyabiliyorum fatoş teyze"

"Baban bunların hepsini yapıyordu ve sana öğretmedi mi?"

"Ben istemedim, bir erkek arkadaşım vardı oda kapanmamı istemeyince Bende bu tür şeylerin hiç birini istemedim. Babamda ısrar etmedi ama vefat etmeden önce vasiyeti ve ben bu vasiyetini yerine getirmek istiyorum"

"Ah güzel kızım benim Allahıma şükürler olsun"

"Ee fatoş teyzem neyle başlayabilirim"

"Ne! Kızım ben anlatamam çok şey var ve benim kafam ağrır git imama o anlatsın her şeyi"

"Ama nerden bulcam ki? He bu arada eğer Allah katında olursam ve Allah beni severse beni muhtaç bırkamaz değilmi fatoş"

"Tabi bırakmaz güzel kızım benim"

Gözlerim parmaklarıma gitti ve parmaklarımla oynamaya başladım. ofladım ve üzüntüyle ben ne yapacağım zaten durumuz çok fazla iyi değildi ve annemde bizi küçüklüğümden beri yarı yolda bıraktı üstüne üstüne o sevdiğim adam ise beni 2 kere aldattı. Ama ne yalan söyleyim baya zengindi ama ben zengin olup olmasına bakmadım. Onu sevdiğim için onunla oldum ama Allah şahit hiç bir şekilde onu öpmedim ya da bir ilişki kurmadım bu yüzden aldatmıştı beni çünkü o kadınlar ona istediğini vermişlerdi.

"Ee fatma teyze ben bu imamı nerden bulcam"

"Sizin eski mahallede bir imam oğlu vardı ona noldu kızım"

"Oha gerçekten mi ben niye görmedim"

"Bilmem... sizin eski mahalleye hep gittiğimde onu, çocuklara harfleri öğretiğini görüyordum"

"Heeee evet ben bir kez gördüm onu ama şimdi tam olarak hatırlamıyorum. Sanırım 55-60 yaş arşındaydı değilmi"

"Saçmalama Dilek kızım, o onun babası"

"O zaman imam oğlunu hiç görmedim vallah fatoş"

"Ben sana numarasını vereyim o öğretsin sana"

"Varmı sende"

"Var tabi ananenin bıraktığı şu eski telefonda kaydetmiş olamam lazım ne kadar iyi yürekli bir adam her zaman buraya gelir bize kuran okur. Seside ayrı bir güzel" anladım manasında kafamı salladım. "Yaz bakıyım kızım" diyince hemen telefonumu çıkartıp yeni numara kaydet yerine basıp söylemesini bekledim.

"0551 *** ** ** "

"Çok çok sağol fatoş teyzem" diyip yanağından uzunca öptüm. Ve hemen çantamı elime kapıp dış kapıya yöneldim.

"Kapanınca gel buraya tamamı?"
Arkamı dönüp güldüm. "Gelmez olurmuyum hiç" diyip hızlıca çıktım.
İlk yapmam gereken şey sanırım kapanmak olcaktı En son 8 yaşımdayken babamla namaz kılmıştım ve başörtü bana çok yakışmıştı. Ama Ali denilen adam yüzünden olmuştu bunların hepsi.

Hemen kapşonumu başıma koyup kumral saçlarımı içine sakladım. Ve artık hazırdım en yakın dükkana girer girmez kapalı bir o kadarda güzel bir kadın karşıladı beni "hoş geldiniz" dedi tüm enerjisiyle.

"Iı şey ben yeni kapanıyorumda bana güzel yakışacak bir başörtü varmı acaba"

"Olmaz olurmu" diyip hızlıca yanımdan uzaklaştı. O uzaklaşınca bende gözlerimi mağazada gezdirmeye başladım. Bir tane elbise gözüme çarpmıştı. Mas mavi üstünde papatyalar desenli uzun ve tesettürlü bir elbiseydi. Ne zaman sevdim bu dini bende bilmiyorum ama bana çok huzur veriyor gibiydi.

"Buyrun getirdim" diyip gülümsedi.

"Sizden bir şey isteyebilirmiyim"

"Tabikide buyrun"

"Ben yeni yeni kapanıyorumda
nasıl takacağımı bilmiyorum .
Ben giyinme odasına girip kapşonumu çıkartıp siz taksanız olurmu?" Diyince heycanla gülümseyip soruma cevap verdi.

"Olmaz olurmu" diyince teşekkür edip giyinme odasına ilerlemeye başladım.

....

"İşte bitti. Bence çok yakıştı size"
Diyince hemen arkamdaki aynaya baktım.

"Gerçektende çok güzel yakışmış, ben böyle çıksam sorun olurmu"

"Hayır tabikide"

"Peki o zaman ne kadar" diyip giyinme orasından çıkmaya başladım.

"Hediyemiz olsun"

"Olurmu öyle şey hem neden hediyeniz?"

"Zaten yeni kapanmışsınız hem merak etmeyin benim babam buranın sahibi. Böyle yaptığım duysa çok sevinecek." Gözlerim ona gururla bakıyordu ne kadar naif düşünceliydi. Daha müslüman olur olmaz başlamıştı iyilikler.

"Çok teşekkür ederim efendim"

"Rica ederim ne demek" diyince gülümsedim ve dükkandan çıktım.

Artık, 12 yıldır gitmediğim eski ve bir o kadarda çok sevdiğim mahalleme döneceğim hem ordakiler bana belki yardım ederlerdi. Hem babamın satın aldığı bir ev var ve o ev bizimdi. Aklıma gelen bu düşünceyle hızlı hızlı yürümeye başladım. Artık taksiye binmiyecektim. Yoksa paramın tamamı tükenirdi.

Herkese merhabalar umarım begenirsiniz bence çok güzel bir hikaye çıkardığıma inanıyorum.

Düşünceleriniz?

İmamın oğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin