İmamın oğlu

23 •çocuklarımın babası?•

Sizi o kadar çok özledim ki sizin için yine özel bölüm atıyorum eğer 16 vote gelirse özel bölümler tekrar ve tekrar gelebilir aşkolarım.

İyi okumalar.

______

1 yıl 9 ay sonra

"Dileğim?" Diyip devam etti. "Hadi kalk bakalım şakayığım, sabah namazına" dedi beni hafif salayarak.

Bir gözümü açıp baktım. "Benim namazım yok selim" kaşlarını çattı.

"8 gün önce gelmesi gerekmiyormuydu Dileğim? Neden geçikti bu?" Dedi endişeli sesiyle.

"Aa selim neden böyle işlere karışıyorsun sen ayıp, ayıp" dedim gülümseyerek.

"Ya hasta falansa-"

"Değilim selim değilim merak etme. Sen namazını kıl tamamı?" Kafasını salayıp anlımdan öptü.

"Özür dilerim" dedi utanarak. "Böyle şeylere karışmamam lazımdı" üzüldüğü ve kırıldığı sesinden belli oluyordu.

Kolundan tutum ve o yeşilimsi gözlerine baktım. Yerimde dikleştim ve yanağına minik bir öpücük bıraktım.

Evleneli yaklaşık 2 yıl oluyor ve şuan ben ilk defa onu öpüyordum. Aslında hep beni öpen o olurdu ki zaten 5 kere öptü. 3 tane anlımdan 1 tane yanağımdan 1 tane ise... Ama şuan üzüldüğü ap açık beli oluyor.

Şaşkınca bana baktı. "Dilek sen? Nasıl yani? Şimdi sen beni, yani beni öptünmü?" Gözlerimi kaçırdım. Ve kafamı anlamsızca saladım.

"Allah ım hâlâ utanıyor ya hâlâ utanıyor. Ne yapıcaz biz seninle Dileğim?"

"Yaa tamam selim şımarma." Dedim utanarak. Elini çeneme götürüp, gözlerine bakmamı sağladı.

"Bekle beni namaz kılıp geleceğim."

"Ne yapacağız ki?"

"Çocukları severmisin?"

"Evet hemde çokk" dedim ve devam ettim "neden anaokul öğretmeniyim sanıyorsun" Dedim gururla. Sinsice gülümsedi.

Bir saniye?

"Hayır selim, hayır aklından bile geçirme" dedim sinirle.

"Neyi?" Dedi. Sanki anlamdı.

"Biliyorsun Sen." Diyip geri yattım.
Bu sefer beni görmemisi için ona sırtımı döndüm. Gülüşü kulaklarımı tırmanıyordu.

"Utangaç şey" aslında sesizce söylemişti ama duymuştum.

__________

Sabah saate baktığımda saatin 8.40 geçe olduğunu görünce arkamı döndüm. Ama selim yoktu.

Nerde bu? Allah Allah acaba dün söylediğim şeye mi bozuldu o?

Mutfağı, banyoyu, oturma odası vs çoğu odaları aradım ama yoktu. Bu sefer bahçeye çıktım. Ev ile bahçe birbirne bağlı olduğu için kimseye gözükmüyordum.

"45, 46, 47" ana şınav çekiyordu bu.
İki saatir aradım bunu.

"Aa selim abi bensiz mi yapıyorsun?"
"Kafasını kaldırıp sinirle baktı.

Bezi aldı ve alnındaki teri silmeye başladı. "Ben senle ne hayaler kuruyorum sen ne diyorsun?" Dedi sinirle. Birazcık sesiz söylemişti ama duymuştum.

"Ne söylemişim bakalım?" Dedim gülerek. Kısa bir bakış atıp yerinden kalktı.

"Aaaa selim nereye beni de bekle" duymuştu ama beklemeden girmişti eve.

Bir saniye ben ne yaptım şimdi neden kızdı. O şey zorla yapılacak değil ya.

Arkasından gidip onu durdurmayı sağlayacak bir ses tonla bağırdım. "Selimmmm!" Sanki ayağımı çarpmış gibi yaptım. "Aahh ayağım" diyip ayağımı tutum.

Geri geldii.

Biliyordum.

"Dilek, Dilek dur kıpırdama dur." Dedi ve yanıma yaklaşıp diz çöktü. Çorap giydiğin için bir şey gözükmüyordu.

Ben çorap kadınıyım.

"Neresi açıyor?" Dedi endişeyle. "Ahh basamıyorum selim."

Aa noluyo? Ben niye havalandım.

"Selim taşı diyemi numaraya yaptım?"

La-

"Keşke biraz bile olsa becerseydin" dedi gülümseyerek.

"Bırak benii" diyip ayaklarımı hareket etmeye başladım.

"Aa dilek abinin ben senin yardım etmem lazım sana" dedi alayca.

"Abimi?" Dedim anlamazken.

Bir dakika ben az önce buna abimi demiştim?

"Ne abisi?" Dedim hâlâ anlamazken.

"İkide bir abi diyorsun ya sen" beni yatağa yavaşça bırakıp bir şey söylememe izin vermeyip banyoya yöneldi.

"Ama-"

Ben bunun gönlünü nasıl alacağım ya.

________

Aba okulundan çıktığım gibi ece yöneldim. Artık selimin gönlünü almak gerek öyle degilmi?

Selim

Eve vardığında kapıyı anahtarla açtım ve eve girdim. Bilmiyorum ama bu aralar birazcık mutsuzdum.

Acar açmaz kırmızı bir halk serilmişti yere. Yavaşça girdim bu sefer en sevdiğim şakayık çiçekleri vardı.

Noluyor ya bunları erkekler yapmıyormuydu?

Sofra inanılmaz bir şekilde donatılmıştı. Sarma, börek, köfte ve mantı! En sevdiğim yemekler.

Birden dilek beliriverdi. Korkmadım da değil.

"Çocuklarımın babası olurmusun Selim'im?"