Medya: Dilek
N-nasıl yani? Benle gerçekten evlenmekmi istiyor? Sadece o eve gitmemek için?
"Selim sırf benim iyiliğim için bir evlilik yapmak ne kadar mantıklı?
Yani senin hayatın daha güzel olabilir karşına daha güzel biri çıkabilir. Bunu senden istesem bencil davranmış olurum. Sırf zarar görmemek için bunu göze alman büyük bir fedakarlık ben bu fedakarlığın altından nasıl gelirim?""Başka biri çıksın istemiyorum.
Sana acıdığım için de evlenmiyorum seninle. Kalbim sana muhatap duyuyor. Yanında mutluyum.
O cümleyi kurmak için erken ama sen istersen niye evlenmeyelim ki? Evlenmemek için sebeb mi var? İstemezmisin benimle evlenmek?"Kalbim pervasız çırpınışlardayken başımı öne eğdim. Gereksiz heyecan yapıyordum.
Bu karar beni korkutmuyordu aksine güvende hisettiriyordu. Daha geçen kimseye güvenmeyeceğimi düşünürken şuan selime olan güvenim oldukça fazla artmıştı.
"Olumsuzsdan anlarım sıkıntı değil.
Kimseye artık güvenmediğini biliyorum. Güvenmeyeceğinide anladım. Eğer gitmeseydin bu kararı söyleyecektim sana. Sadece şansımı denemek istedim.""Ne zaman?"
"Ne?"
"Ne zaman evleneceğiz?" Kafamı kaldırıp ona bakma cesaretinde bulunduğumda bana bakarken ki gözleri parlamıştı. O bana öyle bakınca kalbimin ritmi âdeta dans ediyordu.
"Annemlerin haberi vardı. Rızası da. Akşam eve gittiğimizde söyleriz, imama gelip dini nikahımızı kıyar." Diyip devam etti. "Babam vefat etmeseydi belki o kıyardı" evet Rıfat amca öleli 15 yıl oluyordu. Bunu ailemle taşınmadan bir kaç gün önce şahit olmuştum.
"Bu kadar çabuk mu?"
Olmaz mı? Sonuçta bizde kalacaksın."
"Öyle ama bir an garip geldi"
"Nasıl istersen nasıl mutlu olacaksam öyle yaparız. Sadece seni tekrar kaybetmek istemiyorum." Burukça gülümseyerek kafamla onayladım.
"Nasıl istersen nasıl mutlu olacaksak öyle yaparız." "Allah'ım sana çok şükür." Arkasındaki poşeti arkasından çıkartıp "bak bunun içinde ne var"
"Ne var?" Diye Sordum merakla. Poşeten şakayık çiçeklerini çıkartıp verdi.
İçim kocam bir heyecan dolarken "şakayık!" Diye bağırdım.
"Eve gidince sana taç yaparız" gülümseyip "yaparmıyız gerçekten" gülümseyerek kafasını saladı.
"Eve gider gitmez bunu vazoya koyup odamızda bırakırız"
"Odamız mı"
"Evet ikimizin odası"
"İkimiz mi kalacağız orda" gülümseyip;
"İstemezmisin ?" Diyince utanıp gözlerimi kaçırdım.
"Hayır yani şey evet de sadece kulağıma biraz garip geldi" yüzümün kıpkırmızı olduğuna şuan yemin edebilirim. Ve buna da şahit olan selim duruyordu karşımda.
"Hadi gidelim Dilek. Bu gün nikâhımız var" en içten gülümseyip arabaya yöneldik.
_________
"Biz geldik" diyince selim, hatice abla bizi kapıda karşılayıp "ay hoşgeldiniz!" Diyip içeriye karşıladı ikimizi. Herkes toplanmıştı. Selimin annanesine kadar herkes vardı.asiri çok utanıyordum çünkü herkesin haberi varmış gibi bizi dört gözle bekliyor gibiydiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmamın oğlu
Adventure~kapak tasarımı bana aitir. İyi okumalar. siz: Merhabaaa imam oğlu imam oğlu: Aleyküm selam siz: Ne!? imam oğlu: lafa, Merhaba diye başlanmaz beyfendi. siz: beyefendi mi? Jkjkjkjkjkjkj imam oğlu: güldürecek bir şey söylediğimi hatırlamıyorum. siz:...