7 •koy kafanı göğüsüme•

1.7K 106 86
                                    


Evet, ara tatilde ödevlerini yapamak yerine hikaye okuyan eleman hoş geldin!

Arkadaşlar sınır koymak istiyorum eğer koyduğum sınır gelmese bir dahaki bölüm gelmeyebilir.

Sınır: 5 vote 10 yorum

__________

Selim

Kumral saçları sweetin içinden çıkmıştı. 9 yaşından beri saçları yine kumral, dümdüz saçları vardı. Gözleri mavi olsada saçları kumraldı. Mutfakta, alkol şişesi ve kusma vardı. Ve aynı şekilde o, mutfakta Yerde bayılmıştı.

Ben ona, alkol içmenin günah olduğunu, yazmıştım. Ama o, yinede gidip içmişti ve aynı şekilde kusmaktan bayılmıştı, sanırım. Çünkü
Mutfakta çok kusma vardı.
Ama bir saniye eleri neden kemerle bağlı?
Yoksa ben gelmeden önce yanında birimi vardı? O mu zorladı bunu yapmasına?

Bakışlarımı hemen üstünden aldım. Ve kusmaya basmamaya çalışarak yanına ulaştım. Bakışlarım başka bir yere bakarak saçlarını sweetin içine soktum ve elerini çözüp onu kucağıma aldım. Çok çabuk yapıyordum bunları. Acaba kim yapmıştı bunları, ona.

Onu kucağıma aldığımda gözleri yavaş yavaş açılmaya başladı.

"Selim?"

"Dilek hanım gözlerinizi lütfen dinlenmesine izin verin"

"T-tamam. Nereye gidiyoruz?"

"Lütfen yormayın kendinizi, kafanızı göğüsüme koyun, merak etmeyin günah değil. Ben bunu zevkten yapmıyorum. Mecbur olduğum için yapıyorum sizde aynı şekilde yorgun olduğunuz için kafanızı göğüsüme koyabilirsiniz"

Dediğimde gözlerini yine aynı şekilde yavaş yavaş kapatı ve siyah gömleğime koydu kafasını.

Arabam yolun başına olduğu için birazcık yürümem lazımdı. Yürümüyor koşuyordum. Ben koşarken birden arkamdan ismimi duydum.

"Selim!" Dönüp baktım.

"Halil ne varsa çabuk şöyle"

"Senin imam oğlunu sevsinler lan!"

"Ne oldu yine Halil"

"Sen bi kadının Yüzüne bakmazken Dilek niye kucağında lan" diye bağırıp omzumdan ittirdi.

"Görmüyormusun Halil"

"Noldu Dileğe?"

"Bayılmışken buldum kızı bende bilmiyorum"

"Neden evine gittin de bayılmışken gördün?"

"Oğlum sorguyamı çekiyorsun beni. Acilen hastaneye götürmem lazım" işaret parmağını gözümün önüne sağlayarak konuştu.

"Bana bak Selim eğer beni sırtımdan bıçaklarsa-"

"Öyle bir şey olmiyacak kardeşim, merak etme. Şimdi izin verirsen hastaneye götüreceğim"

"Tamam bende arkanızdan gelirim"

"Tamam" diyip ordan ayrıldım ve arabanın yanına gidip Dileği arka koltuğa yatırarak son gaz yapıp hastanenin olduğu yere gitmeye başladım"

Dilek

Gözlerimi açtığımda beyaz bir tavan karşıladı beni. Gözlerim etrafımı incelerken birden selimi gördüm.

"Selim?"

"Allah'a çok şükür uyandınız mı?" Allahım çıldıracağım bu adam konuşurken neden yüzüme bakmıyor ya. Benden bu kadarmi iğreniyor acaba? Önüme dönerek

"Evet!" Diyebildim sadece.

"Ne oldu orda neden elerini kemerle bağlıydı?" Ona baktığımda bir cavap bekliyormuş gibiydi.

"O-omu b-ben hiç bir şey hatırlamıyorum" dedim gözlerimi kaçırarak

"Yalan söylemek, alkol içmek kadar günah olmasada günah günahtır. Eğer alkol içiyorsanız demek oluyorki Allah korkunuz yok ve boşuna kapnıyorsunuz" dediğinde gözlerim doldu. Ve gözlerim parmaklarıma gitti . Yani anlıyacağınız gözlerimi kaçırmakla yetindim.

Ben isteyerek içmedim o alkolü. Ve onada söylemek istemiyordum. Hem nerden bilcem bununda gidip herkese söylemiyeceğini.

Tam ağlamam daha da kuvetleneceken kapı açıldı.
Kapı açılınca bakışlarım o tarafa döndü. Ve içeriye Halil girdi elinde de çikolata vardı.

Tabi ben adet dönümünde olduğum için canımda acayip çok çikolata çekiyordu. Ama Halilin bana çikolata alacağını düşünmüyorum. Beni her zaman sinir eden adam bana neden çikolata alsın ki?

"Dilek uyandın mı?" Diyip çikolatayı masaya bırakarak bana sım sıkı sarıldı. Ben olayın şokunu atlatamıyorken Halil elerini belimden çekerek yüzüme baktı.

"Bak sana ne aldım"

"Bana mı?"

"Evet, hep küçüken en çok bu çikolataları severdin" diyince en içten gülümsedim. Hâlâ unutmamaştı sevdiğim çikolataları?

"Gerçekten çok teşekkür ederim Halil. Çok ince düşüncelisin. Biliyormusun hâlâ en sevdiğim çikolatalar bunlar."

Dediğimde oda gülümseyip yanağımdan makas aldı. Ve bana çikolata kutusunu uzattı.

"Al bakalım"

"Çok sağol"

"Afiyet olsun"

"Gençler ben iki saniyeye geliyorum" dedi selim ikimize de bakarak.

"Tamam" dedi Halil hâlâ gözü üzerimdeyken.

"Halil ikinizinde odada kalmanız doğru değil sende çık bence"

"Peki, o zaman biz dönene kadar ye bunları tamamı?" Diyince yine gülümsedim. Yüzümün kıpkırmızı olduğuna ve gamzemin ortaya çıktığına emindim. Halil ne zamandan beri beni bu kadar beni seviyordu anlamış değilim.

Onlar çıkınca bende çikolataları yemeye gömüdüm. Onlar çıktıktan sonra telefonuma mesaj geldi. Bende takmayarak yemeye devam ettim ama çok fazla geldiği için merakıma yenik düşüp bakmaya karar verdim.

İmam oğlu: sanırım sizi kırdım.

İmam oğlu: kırdıysam özür dilerim.

İmam oğlu: söylemeyi unuttum galiba.

Siz: neyi?

İmam oğlu: karşı cinsle mecbur değilsen göz teması kurman günahtır. Aynı şekilde de temas etmen de günahtır.

Siz: Gerçekten bilmiyordum Allah sizden razı olsun.

İmam oğlu: Allah herkesten razı olsun.

Görüldü

Bu konusmalarimizdan 5 dk sonra içeriye yine onlar girdi onlara bakıp tekrar çikolata kutuma baktım. Artık karşı cinsten bir erkeğ mecbur kalmadıysam bakmam günah olduğu için bakmamam gerkiyor.

Bu yüzden ikisinede bakmıyor, sadece canımdan çok sevdiğim ciklatama bakıyordum ve aynı şekildede yiyordum.

Halil gülünce ona kısa bir bakış atıktan sonra önüme döndüm. Artık alışmam lazım bir erkeğe bakmamam, lazım olduğunu.

"Kız Dilek dudağın kenarında çikolata kalmış" diyip elini dudağımın kenarına, -silmek için- uzattığında. Hemen uzaklaştım ve gözlerimi kaçırarak konuştum.

"Söylediğin için teşekürler. Ben silerim" dedim ve yemeğe devam ettim. Zaten sabahtan beri yemek yetmemiştim.

Ayyy Halil çok oldu amaaaaa

Neyse arkadaşlar nasıl geçti bolum sizcee?

Veee günün sorusuna geldim. Sizce ben kaç yaşındayım?



İmamın oğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin