MÜBREM (DÜZENLENECEK)

Tuğrul /Esra

Selam Kankişleriim uzun bir aradan sonra yaşam belirtisi veriyorum. Özleştik bayaa. Serinin devamlılığı için önce tuğrul ve esra bölümünü atacağımı söylemiştim. Diğer bölümde çok geçmeden gelecek.

Yorum yapmayı unutmayıın. Öpüldünüüz💖😻

...

Hoşlandığımız aktiviteleri gerçekleştirdiğimizde veya peşinden koştuğumuz amaçlarımıza ulaştığımızda dopamin salınımı artar ve mutluluğun o tatmin edici hazzına ulaşırız.

Şu anda vücudum salınan dopaminin etkisiyle mi yoksa tuğrulun karşısında hiçbir yerimi örtmeyen sadece kadınlığımın üzerini örten kırmızı kumaş parçasıyla olmamdan mı kaynaklı bilmiyorum ama kalbim sanki maraton koşmuşçasına göğüs duvarıma çarpıyor vücudum derin bir yangıyla yanıyordu.
Hatta arada aldığım nefesler bile yetmiyor göğsüm derince inip kalkıyordu.

Tuğrul yaklaşık bir buçuk saattir tenime her değdiğinde ateş saçan, tenimi yakan bakışlarını üzerimde gezdiriyor her detayımı ezberlemek istercesine inceliyordu. Çizmeye başladığından beri tek tük konuşmalar geçmişti aramızda. İşine o kadar odaklıydı ki tabiri caizse gözünü dahi kırpmıyordu ve onun dikkatini bu denli üzerimde olması nefeslerimi derinleştiriyor ve göğsümü kaldırıp indiriyordu.

Göğsümün  derince kalkıp indiğini her gördüğünde gözlerini göğüslerimden ayırmıyor arsızca süzüyordu. Onun bu denli dikkatli olması benim gerilmeme sebebiyet veriyordu. Tuğrul dudaklarını yalayıp dikkatini önündeki tuvalden çekerek tamamen bana yönetti.

" o süt beyaz göğüslerini şişirip  daha fazla dikkatimi dağıtırsan kendime hakim olamayacağım fıstığım"

İhtiras dolu ses tonu dudaklarımı ısırmama sebep oldu. Söyledikleriyle sanki suçlu bir çocuk gibi gözlerine bakıp alt dudağımı ısırdım.

" yok sen uslanmayacaksın seni biraz ıslandırmam gerekiyor"

Gözlerimi anlamamış gibi açıp gülerek konuştum.

"yanlış söyledin şaşkın uslandırman gerekiyor"

Elindeki kalemi kenara bırakıp arsız bakışlarını her zerremde gezdirirken aynı zamanda ayağa kalkıp bana doğru adımlarken konuştu.

"yanlış söylemedim şaşkın, ıslatacağım seni. Uysal fıstığım için aklımda arsız tilkilerim dolaşıyor "

Göz kırparak karşımda  utanmazca konuşması içime bir sıcaklık yayılmasına sebep oldu. Karşımda durup birden belimin altından kolunu geçirip uzandığım yerden kucağına çekti çıplak bedenimi. Çıplak göğüslerim hızla çekmesinin etkisiyle onun göğsüne yapıştı ve hiih diye bir nida döküldü dudaklarımdan.

Siyah çarşafın arasındaki bedenimi çekip bedenine yapıştırdığı gibi dudaklarını boynuma gömüp derin bir soluğu ciğerlerine hapsedip boynumla omzum arasına diliyle ıslak bir öpücük bıraktı. Huylanıyordum boynumdan ve düşecek gibiydim. En ufak bir temasımız bile beni kendimden geçirmeye yetiyordu.

"ya tuğrul düşüreceksin beni indiir"

Bir kolunu belimden geçirmiş diğeriyle de kalçalarımdan tutuyordu düşmemem için. Beni düşüreceğini söylememle kalçamın altındaki kolunu çekip sadece belimdekiyle beni tutmaya başladı. Kollarımı hızla boynuna dolayıp düşmemek için sıkı sıkı tutundum.

" tek kolumla bile ayaklarını yerden kesebiliyorken sence düşürür müyüm fıstığım"

Alt dudağımı ısırırken kaşlarımı hayır anlamında yukarı kaldırıp indirdim. Bir elimi boynundan çekip avuç içimi yüzüne yasladım. Hafif hafif okşayıp sevdim. Ben nerdeyse tamamen çıplaktım ve tuğrulunda üzeri çıplaktı.