Bölüm Şarkıları:
Sufle- Pus
Şebnem Ferah- Nefessiz Kaldım
Sezen Aksu- Seni Kimler AldıVoteleri unutmayalım, iyi okumalar♡
~~~~Eksen'in dudağımdaki baskısı, Eymen'in birden kapıyı zorlaması ile son bulmuştu. Eksen alelacele dolaba saklanırken ben de odadan çıkmış, Eymen ile birlikte onunla uyuduğumuz odaya geçmiştim.
Evde sessizlik hakimdi, herkes birazdan dışarıya çıkacağımız için hazırlık yapıyordu ve gece yola çıkacağımız için de eşyalarını toparlıyordu.
Eşyalarımı toplarken Eymen benim de içinde bulunduğum gelecek hayallerinden bahsetmeye başladı, yurt dışı podyumlarında yürürken onu alkışlamam gibi. Ben ise onu çoğu an dinleyemiyordum çünkü aklım başka yerdeydi.
Eksen'in itirafı ile başlayan mutluluğum, içimdeki kaygıları da tetiklemeye başlamıştı. Senelerdir mutluluğu tatmayan ben, şimdi beni bu kadar seven bir adamı tanırken her an kötü bir şey olabilecekmiş tedirginliğine sahiptim. Bu tatil safsatası bittiğinde önceden İsimsiz'im, şimdi ise Hayatımın Ekseni olan adam ile birlikte yeni bir plana devam edecektik.
Düşündükçe Eymen Planı bana imkansız gelmeye başlıyordu. Kafamı zorlasam eve girmek için belki de başka seçenekler bulabilirdim ama Araf'ın sunduğu ilk seçeneği mantıklı bulmuş, aylarımı Eymen'i gözetlemek ve kendimi ona aşık etmekle harcamıştım.
Düşüncelerime Araf'ın ismi karışırken yüzüm ekşidi. Araf, sen bu hikayenin neresindesin?
Eksen bana sırtındaki yaraların sebebi için ilk başta 'Ev yandı,' demişti, Araf ise 'Araba kazası geçirdi,' demişti. Gerçeğin hastanedeki yangın olduğu ortaya çıktı ama Eksen bunu kendini gizlemek için söylemişti, peki ya Araf? Araf bana neden yalan söylemişti? Üstelik Eksen 13 yaşına kadar Yunanistan'da kaldıysa Araf ile yolları nerede ve nasıl kesişti? Ayrıca Eksen Araf'a hiç mi Kenan'dan, Eymen'den bahsetmemişti?
Eksen'den olayları parça parça dinlemek bana yetmiyordu, her şeyi tamamen anlayabilmem için bu zamana kadarki tüm yaşamını dinlemem gerekiyordu. Araf ile alakalı derinden gelen tereddütlerim vardı, o tereddütleri bastırmak istesem de bastıramıyordum ama ona toz da konduramıyordum. Kafamın rahatlaması için bir şekilde onun bu hikayedeki yerini öğrenmem gerekiyordu.
Eymen'in duşa girdiği anı fırsat bilip bahçeye indim ve Araf'ı aradım.
"Güzellik," diyerek açtı telefonu. "Sonunda hatırladın Araf diye bir dostun olduğunu. Yeni kankalar buldun diye papucumu dama attın resmen."
Kaşlarımı çattım. "Senin yerin ayrı manyak."
Konuşma içerisinde Araf'a dünü anlattım, ama en önemli şeyi gizleyerek: Eksen'in İsimsiz olduğunu.
"İnanabiliyor musun Araf, Eksen Kenan'ın oğluymuş! Ne hakla Kenan'ın oğluyken benden kendisine güvenmemi istedi ki?" Öfkeyle soludum. "Ondan nefret ediyorum."
Araf anlattıklarımı sakin bir ses tonuyla dinleyince şaşırarak sordum. "Neden hiç şaşırmıyorsun, biliyor muydun yoksa?"
"Nereden bileyim yavrum, Eksen bana babasının öldüğünü söylemişti. Ama şaşırdığım asıl nokta düne kadar savunduğun adamdan şu an nefret ettiğini söylemen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİN TOHUMLARI
RomanceO gün, "Bir insan kaç kere ölür," demişti silahın namlusunu koluma sürterken. Geçmişi düşünürken acıyla gülümsedim. "Bir insan kaç kere ölür, gece yüzlü adam?" Ve, titreyen ellerimle tetiğe bastım. •••• Yerde bir hançer. Ve Canavar'dan önce hançere...