Bölüm Şarkısı: Demir Demirkan- Zaferlerim
(Şarkıyı şu an değil, bölüm ortasındaki bir sahnede okumanızı tercih ederim. O sahnede size haber vereceğim♡)
İyi okumalaarr~~~
Güç.
Yaşam var olduğundan beri uğruna savaşılan şey.
Sözün hakimiyetini almak, yağmurda herkesten çok kalmak, gözyaşları ile ıslanmamak, yaraların kabuk bağlayıcısı olmak. En çok da lider olmak.
Eksen'in kucağındaki suskunluğum esnasında kendimi düşündüm. Planlarımda başkalarından akıl alabiliyordum, ağlıyordum, yaralarım vardı ve çoğuna kabuk bağlatamıyordum: aldığım soluklar geçmişe dönüktü. Bazı anlar kendimi bile savunamıyordum, tıpkı az önce olduğu gibi. Gücüm yetmiyordu karşımdaki canavaları itmeye. Ne fiziken, ne de ruhen.
Yani ben güçsüz müydüm?
İntikam yemini ile çıktığım bu yoldaki adımlar; bana güçlü olup olmadığımı, psikolojimin hikayemin sonuna kadar ayakta durup duramayacağını sorgulatıyordu. Yine de, en azından seçtiğim yol bile bana güçlülüğün bir eseri olarak geliyordu. Hayır, amacım kendime acımak değildi. Ama zaten bir fanusta yaşarken hastaneye kapatılıp, ardından far görmüş tavşan gibi dünyaya bırakıldığım için birden süper kahraman edasıyla güçlü hissedememeyi kendime hak görüyordum.
Bu yüzden de bunca çabamı göz ardı etmek istemiyordum. Güçsüz olduğumu düşünüp bahane oluşturmak değildi bu, içsel bir karmaşanın son sözüydü yalnızca.
Az önce olanları düşündüm. Gücüm Kenan'ı kendimden uzaklaştırmaya yetmediği gibi Eymen'i uzaklaştırmaya da yetmemişti. Belki sarhoş olmasam bunu başarabilirdim ama ayakta zor dururken bu durum hayli imkansızdı.
Yardımıma koşansa, o olmuştu. Eksen... 'Artık sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim,' demişti, bu ne demekti? İsimsiz'den sonra beni yeniden kendinden çok düşünen birisi... Bu mümkün müydü?
Devamını düşünmeden Eksen'in boynuna daha sıkı sarıldım. Birkaç adım daha yürümemizin ardından durdu, gözlerimi biraz aralayıp etrafa bakınca motorunun yanında olmadığımızı fark ettim. Ne düşündüğümü anlamış gibi fısıldadı: "Bu halde motorda oturamazsın, taksiye bineceğiz."
Başımı doğrultmaya çalışırken susuzluktan dudaklarımı yaladım, gözlerimi Eksen'e çevirdim. "Bana zarar gelmesini engelleyeceğini söyledin, kahramanım mı olacaksın yani," dedim kısık bir sesle.
Yola bakan başını bana çevirdi. Sokak lambasından yüzüne vuran ışık kirpiklerine gölge yapmıştı, muazzamdı. "Kahramanlık değil bu, başka bir şey. Ne olduğunu belki bir gün söylerim."
Midemdeki alkol midemi ekşitirken yüzüm de ekşidi, "Ama ben gizemlerden yoruldum, bu yaptığın kahramanlık değilse ne," dedim.
"Bir kahramana mı ihtiyacın var," dedi sorumu yanıtlamak yerine.
"Hayır ama," duraksadım, kalbime İsimsiz bana her not yolladığında hissettiğim heyecan ulaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRETİN TOHUMLARI
RomanceO gün, "Bir insan kaç kere ölür," demişti silahın namlusunu koluma sürterken. Geçmişi düşünürken acıyla gülümsedim. "Bir insan kaç kere ölür, gece yüzlü adam?" Ve, titreyen ellerimle tetiğe bastım. •••• Yerde bir hançer. Ve Canavar'dan önce hançere...