40. BÖLÜM "Takip"

266 23 32
                                    

Bölüm Şarkısı: Kalben- Yara

Lütfen kitabımı okuyorsanız bunu oylarınızla, yorumlarınızla belli edin. Sizi seviyorum, iyi okumalar...

~~~~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~~

Neredeyse bardaki herkes nezaretteydi. Her bir dakika gürültüyle geçmiş, bir saatin sonunda kavgaları anca ayırabilmişlerdi. Herkese tek tek göz gezdirirken canım sıkıldı. Şu anda nezarette olmak, bulunmam gereken son yerdi.

Herkesin birbirine nefret dolu bakışlar attığı saniyeler dakikalara dönerken kapıdan bir ses duyuldu. İçeriye giren polis yanyana duran iki parmaklığın kapısını açtı. Birisi benim içinde bulunduğum yerdi, diğeri Eksen'lerin. Hepimiz şaşkınca polise bakarken adam sert sesiyle konuştu. "Noris, Eksen Leza, Itır, Araf, Jennifer ve Kelebek. Serbestsiniz."

Bizim dışımızdaki diğerleri kızgınlıkla polise bakarken ilk tepki Eksen'den geldi. "Sebep?"

Polis gözlerini devirdi. "Sebebini çıkınca öğrenirsiniz."

"Peki ya Bora," dedi Itır telaşla. "O neden çıkmıyor, ona olacak?"

Adam gülümsedi. "Bence siz, geceyi nezarette geçirmediğinize şükredin." Eliyle çıkmamızı beklercesine işaret etti. "Hadi, hadi!"

Parmaklıkların ardından çıktığımızda Itır, başını karşısına çevirdi ve bir köşeye sinmiş Bora'ya baktı. Bora elleri başında yorgun şekilde ona bakarken, Itır'ın da gözleri doluydu. Itır'a destek verme amacıyla sırtına dokundum, kısa bir an ürperse de ters bir tepki vermedi ve ilerlemeye başladı.

Odadan çıktığımızda birbirimize bir şey deme fırsatı bulamadan karşımızda hiç beklemediğimiz bir ismi gördük. Kenan Aysar'ı.

Eksen hemen önümdeydi, elini refleksle benim önüme koyduğunu fark ettiğimde çenesi kasılmıştı. Araf en gerimizde durandı, en önde duran Kelebek'ti.

Kelebek gülümseyerek Kenan'a baktı. "Yoksa bizi sen mi kurtardın?"

Kenan gülümsedi. "Tabi ki, hiçbirinizin orada zaman geçirmesine gönlüm razı gel-"

Kenan'ın lafını kesen şey, Eksen'in hışımla öne atılıp Kenan'ı göğsünden itmesi oldu. "Taşşak mı geçiyorsun lan sen bizle?"

Kenan'ın kaşları havalandı. "Neden öyle bir şey yapayım oğlum, düşmanınız mıyım ben sizin?" Bakışları hepimizde gezindi. Keskin gözleri bende durduğunda yutkundum, bakışlarını Eksen'e çevirdiğinde duruşu dikleşti. "Ne var sanki, oğlumumu mu öldürdünüz?"

Eksen'in çatık kaşları beklemediği tepki üzerine düz bir ifadeye bürünürken suçlu hissettim. Kenan; o gün orada Araf, Eksen ve benim olduğumuzu adamlarından muhakkak öğrenmiş olmalıydı. Ama Eymen ölürken odada yalnızca dört kişiydik. Dolayısıyla onu esas öldüren kişiyi bilmiyor olmalıydı.

NEFRETİN TOHUMLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin