İyi okumalar...
Sevginin, şefkatin, merhametin bilgesi olmuştu, erik ağacına komşu balkonlu evde. Annesi kızar, babası da bağrına basardı. Saçlarının ılık suyla taranıp da örüldüğü vakitler vardı. Sarı topun eşikten içeri yuvarlandığı, peşinden koştuğu umutları vardı. Belki de sarıyı bu kadar çok sevmesi bundandı.
Sevdi, hiç bilmediği bir sevgi ekildi kalbine. Buğday tanesi diye çağırıldığı zamanları bilmeyip kurak bir toprağa en verimli tohum olarak attı kendini.
Anladı, bir evde öğrenilen tek şeyin sevgi olmadığını. Nefreti, kavgayı, küfürü hepsini gördü, işitti. Ona biçilen susmaktı, sustu.
" Babanızla olan iletişiminize gelmeden önce konuşmak istediğim başka bir konu var aslında." Diye konuşan kadınla bakışları ona döndü. " Tabii ki, buyurun." Deyip ellerini bacaklarının arasına sıkıştırdı.
" Taner Bey'den bahsetmek istiyorum biraz, senin için de sakıncası yoksa." Başını salladı iki yana sorun yok der gibi.
" Peki." Dedi kadın, önündeki kağıda aldığı nota bakarak. " Eşinle nasıl tanıştınız?" Diye sordu gülümseyerek. Hümeyra, bu hikayeyi pek anlatmazdı. Anlatılmayacağından değil de anlatacak biri yoktu. Evde de üstün körü konuşulmuştu bu konu.
" Taner'le biz eczanede tanıştık. Yani o beni daha öncesinde görmüş. Burası küçük yer malûm." Deyip gülümsemeye çalıştı.
" Onların oturduğu evin arka sokağında arkadaşım oturuyordu. Ben de arada giderdim onlara. Balkonda görmüş beni, daha sonra eczanenin önünden de geçerken denk gelmiş, o şekilde." Diye devam etti, hafif pembeleşen yanaklarıyla önündeki bardaktan su içmek istedi ama elleri titriyordu biraz, vazgeçti." Anladım. Sonrası peki? İlk buluşma mesela nasıl oldu?"
" Açıkçası çok anlatılacak bir yanı yok. Ama o gün, stajım vardı. Tekstil fabrikasındaydı staj. Bir çocuk varmış. Orada çalışanlar bana ilgisi olduğunu söylüyordu ama ben aldırış etmedim. Moladayken yanıma geldi sonra, çıkma teklif etti." Dedi Hümeyra.
" Sen ne cevap verdin peki?" Diye soran kadınla, " Hayır, dedim." Dedi kız da.
" Neden?"
" Çünkü aklımda Taner vardı." Deyip derin bir nefes aldı. " Öncesinde yanlış ilaç verdiği için birkez daha eczaneye gitmiştim. İkinci gidişimde, benimle görüşmek istediğini söyledi. Numarasını verdi. Fark etmedim ama reçetede ev telefonu yazıyormuş bizim. Rahatsız etmek istemediği için sordu."
" Sen ne dedin peki?"
" Cevap vermedim. Ama o, az çok anladı olumlu baktığımı." Dedi Hümeyra.
" O gün staj çıkışı otobüse geç kalacağımı bile bile eczaneye gittim. Tamam dedim ona."
" Bu şekilde bir ilişkiye başladınız yani. Nasıldı sana karşı tutumu o dönemde?" Diye merakla sordu kadın. Ne gençsin, ne güzelsin diye düşündü içinden.
" İyiydi. Komiktir Taner, nerede ne konuşacağını pek bilmez hatta genelde susar ama keyfi yerindeyse de bir şekilde sen de ona ayak uydurursun. Beklemediğin anda verir bazen tepkilerini, lafın nereye gideceğini düşünmez." Dedi Hümeyra.
Mahçupça gülümseyip devam etti sonra,
" Böyle de kocasını şikayet eden kadınlara benzedim." Deyince, kadın da " Lütfen devam et, ne söylemek istersen söyleyebilirsin." Dedi içten bir şekilde gülümseyerek." Aslında ben..." Diye başladı Hümeyra, eliyle dizini sıktı, destek almak isteyerek. " Doktor Hanım, ben evliliğin böyle olacağını hiç düşünmedim."
" Ben sevdiğin zaman her şeyin üstesinden gelinir sanıyordum ama öyle olmuyormuş." Dedi gözü yaşarırken.
" Biraz daha açar mısın Hümeyra? Seni hayal kırıklığına uğratan neydi?"
" Dediğim gibi biz, Taner'in ailesiyle beraber yaşıyoruz. Bundan asla gocunmadım aksine bir ev tutma fikri bana ürkütücü geldi. Geçim derdi, tek maaş. Bunları düşündükçe her şeyi kabul ederim sandım ama bir yere kadar."
" Ailesi nasıl biri Taner'in, sana karşı tutumları nasıldı, şimdi nasıl?" Diye yeni bir soru soran kadınla, Hümeyra'nın da ezberinin bozulduğu anlara gelinmiş oldu.
" Biz kaçarak evlendik. İlk gün amcasındaydık ama sonra ailesi öğrenip bizi eve çağırdı." Devam et der gibi başını sallayan kadınla, kız da devam etti.
" Eve gidince benim hayal ettiğimden daha sıcak bir karşılama oldu. Taner, ailesine beni anlatmış zaten. Onlar da gidip isteyelim demişler ama babamın rızası yoktu." Deyince Hümeyra'nın sesi de durgunlaşmıştı.
" Babamın istemediği Taner değildi, babam sadece üniversite okumayıp evlenmemi istemedi. Hiç aklımdan çıkmayan ve çıkmayacak bir sözü var, " Yeter ki o sınava gir ve oku sonra söz veriyorum istediğin kişiyle evlendireceğim seni." Dedi.
" Şu da bir gerçek doktor hanım eğer ben okusaydım Taner'le evlenmeyeceğimi de biliyordum." Deyip devam etti Hümeyra.
" Babası, kızımdan başka laf demedi bana. Baba gibi oldu hep. Hatta Taner'le tartıştığımızda beni savunur hep. Emanet o der. Ama ağzından da hiç küfür eksik olmaz. Ben hayatımda duymadığım lafları onda duydum mesela. Bana hiçbir zaman demese de Taner' e demişliği çok. Maça, işe kızar basar küfrü."
" Annesi peki?"
" Annesi, ben yokmuşum gibi davrandı hep. Yemek yapılacağı zaman bana sormazdı. Taner'in kardeşi var, Nilgün o da bizimleydi onunla konuşurdu. Ama ben az çok biliyordum onu çünkü Taner bahsetti. Annesiyle hiç anlaşamazlar zaten." Dedi Hümeyra, açılmıştı biraz kabak çiçeği olmasa da içine doğru çiçek açan bir incirdi.
" Bir gün annesiyle tartıştık. Ben dayanamayıp odaya kapattım kendimi. Taner gelene kadar da çıkmadım. Hiç huyum da değildi, o da bilir bunu. Taner, geldiği gibi annesi şikayet etmeye başladı beni. Odadan çıkıp ne varsa söylemeyi çok istedim ama Taner o gün benim yerime söyledi." Dedi.
" Ne dedi Taner Bey?"
" Odaya geldi, o başlamadan önce ben dedim böyle böyle diye. Susturdu beni, yanlış anladığını düşündüm o an ama ben yanlış anlamışım aslında."
" Ben, kimin ne olduğunu çok iyi biliyorum Hümeyra. Annemi de seni de. Seni anneme ezdirecek değilim dedi. Oğluna tamahı olmayan birinin gelini için de merhamet göstereceğini sanmıyorum." O günkü gibi konuştu Hümeyra, karşısında Taner vardı sanki.
" Eşinin seni savunması hoşuna gitmiştir." Dedi kadın tehit etmek isteyerek.
" Öyle, ilk kez yalnız olmadığımı hissettim. Ama bildiğim tüm doğruların da yetmediğini anladım." Dedi.
" Nasıl?" Diye sordu kadın.
" Yeşil kapılı evden çıkmadan önce sevgi diye bir ilaç vardı ve her derde devaydı. Ne zaman ki gri demir
bir kapıdan girdim, tek doğrunun bu olmadığını anladım. Taner, yıllarca ilaçların arasında olup da dermanını bulamamış meğer."🍃
Merhaba, nasılsınız? Ben hastayım maalesef, bizi bu havalar mahfetti. :)
Boşluk buldum, biraz da kendimi iyi hissetmek istedim. Umarım beğenirsiniz.
Sevgiyle kalın.
🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜVEY (Tamamlandı)
General FictionSeksenlerin başında, küçük bir şehrin iki ayrı köyünde yaşayan iki genç. Kendi hayatlarına seyirci kalmış ve başkalarının tercihlerini kendilerine şükür sebebi etmiş iki hayat birleştiğinde daha katlanılabilirdi. Çünkü, yarım kalmış bir hayatı an...