33. Meşe Ağacının Gölgesinde Çocukluğum

1.4K 162 17
                                    


İyi okumalar...

"Sevgi; her şeyin üstesinden gelir." Diyen bir kadının yetiştirdiği çocuktu Ece. Sevginin ilk tohumunu ona veren annesiydi ve ondan hiç de esirgememişti bunu. Babasının da onu sevdiğini biliyordu ama hissedince daha bir başka oluyordu, biliyordu annesi sayesinde.

Gece işten döndüğünde kermes için götüreceği yiyecekleri yapmadan uyumazdı annesi. Onun giyeceği kıyafetleri özenle hazırlar yanı başına koyardı. Sabaha kadar sönen sobayla soğukta kalmasın diye geceden giydirirdi külotlu çoraplarını. Kadının külotlu çorabın belini çekmesiyle zıplar, kıkır kıkır gülerdi küçük kız.
Her sorduğu soraya cevap verirdi geçiştirmezdi, Ece bu anlarda annesinin ne çok şey bildiğini düşünürdü.

Hümeyra'nın işe başlamasıyla aralarına giren özlem, Meryem'in hastalığıyla daha da artmış araya günler girmişti. Yaz tatilinin başlamasına az kala, anneannelerinin yanına giden Ece, büyük bir coşkuyla karşılandı ev halkı tarafından.

Teyzeleri Tülin ve Tuğba, onun geleceğini öğrendiğinden beri kız için bir sürü hazırlık yapmışlardı. İki kişilik karyolada üçünün yatacağını söyleseler de Necmiye buna karşı çıkmış, " Küçücük kız, ezersiniz vallaha!" Demişti. Ama kızların onu dinlediği yoktu pek. Hümeyra'ya göre çok daha yaygaracıydılar. Tabii bunda Muazzez'in payı da büyüktü. Aralarında olan bir buçuk yaş, kızların büyümesinde hâyli etkili olmuş ve paylaşımcı olmaları gerekirken her şeyin iki tane alınmasıyla kıskançlıklar ortaya çıkmıştı.

Mehmet, torununun geleceğini duyarduymaz bakkala koşmuş Ece'ye bir sürü yiyecek almıştı.

" Pekmez var daha değil mi?" Diye sordu Muazzez'e.

" Olmaz olur mu, pekmezden bol ne var." Diyen kadınla kafa sallayıp " İyi bari her gün bir kaşık verelim ondan. Çok çabuk hasta oluyor. Emanet çocuk bir de." Diye iç geçirdi.

" Kaç kişiyiz burada bakamayacak mıyız?" Dedi Muazzez de.

" Meryem ablanın durumu nasılmış?"

" İyi çok şükür. Ameliyat olmuş, biraz daha hastanede kalacak."

" Hümeyra yanında değil mi? Bırakmasın yalnız madem onu istedi yanında." Diyen Mehmet, bir yandan da kızını düşündü. Kızı çalışıyordu, yorulduğunun da farkındaydı.

" İyi izin alabilmiş işten." Dedi kendi kendine.

Ne yapsın kız? Başında bir sürü insan. Hiç bilmediği bir yerde hastane köşelerinde. Ama kadını da yalnız bırakamaz.

Kadının da kızı var, o niye gelmemiş yanına...diye aklından geçirdiği cümleyi Muazzez'e söyledi.

" Nilgün niye kalmıyor annesinin yanında?"

" Çocuğu var onun." Muazzez'in cevabıyla alayla güldü Mehmet.

" Onların ki can da bizim ki patlıcan mı canım! Ece'den bir yaş küçük değil mi o çocuk? Eee dönüşümlü gitselerdi ya hastaneye, Hümeyra da gelirdi biraz dinlenirdi hiç olmazsa."

" Sen kızını bilmiyor musun Mehmet? Bırakır mı o?" Dedi Muazzez, haklıydı kadın.

" Bırakmaz." Dedi Mehmet iç geçirerek.

" Benim merhametli kara kızım."

🌿

" Mehmet dede!" Diye balkondan şakıyan Ece'yle 'ne oldu' dercesine gülüp başını salladı Mehmet.

GÜVEY (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin