18. Bölüm

828 58 12
                                    

BU BÖLÜMÜ ALLAH ÇARPSIN YAZAMADIM.
Valla diyom bak akmadı yazarken kaç ay oldu anca yazdım. Bi de tercihler vardı falan içim sıkkın. Olmadı ama siz irade ermek zorundasınız. Kafamda güzel şeyler var da yazarken sıkılıyorum. Ama olcak bu hikaye final o kadar jdjnx

1 Tanecik İthafcık:

@HarrehMeltem

Neredeyse akşam olana kadar evde yalnızdım. Daha sonra Harry ben hala televizyona bakarak zaman öldürmeye çalışırken geldi. Yatağıma kadar eşlik etti ve sonra da gitti. Bir an bir daha hiç gelmemesini diledim. Erkeklerin her zaman bir fazlalık olduğunu düşündüğüm zamanlara bir geri dönüş yaptım. Hafızam her dakika tazeleniyordu. Düşünmek, hatırlamak için kendimi zorlamak beynimin her hücresine zarar vermekten başka bir şey yapmıyordu. O yüzden uzun bir süre önce düşünmeyi bıraktım. Saatlerdir etrafta bir amip gibi gezmekten başka bir şey yapmıyordum.

Bu adeta bir film sahnesi gibiydi, kafamı vurmuş ve hafızamı kaybetmiştim. Şimdi ise yatağıma uzanıp geçmişimdeki o karanlığı hissetmekten başka bir şey yapamıyordum. Düşünmekten daha kötü olabilirdi ama rahatlatıcı bir zevk de vermiyor değildi.

Harry, Harry, Harry, Harry...

İsmini bir kaç kere tekrarlamamın ardından gözlerimi kapattım. Derin bir nefesin ardından rahatlayan bedenimi sağa doğru çevirdim. Tanıdık gelmeyen bir yüzle burun buruna gelince derin bir çığlık attım. Bedenimi hızla ayağa kaldırıp geriye çekerken elimin altına gelen ilk şeyi kaptım. Elindeki yeşil elmayı bütün sakinliğiyle yemeye devam etti. ''Sen kimsin?'' dedim sert bir tavırla. Korkmuş bir halim yoktu, aksine oldukça sinirliydim.

''Ben Edmond Barnes. Karşıya yeni taşındım.'' Ses tonu sakindi ve yarım ağız gülümsüyordu.

''Evimde olmanın bir nedeni olabilir mi?''

Elmasını yatağımın yanındaki komidinin üzerine bırakarak ayağa kalktı. ''Sadece tanışmak istemiştim,'' dedi. Hızlı konuşuyordu, elleri büyüktü ve karanlıkla görebildiğim kadarıyla bronz vücudu oldukça iriydi. Neredeyse vücudu 'günün 4 saati spor salonundayım' diye haykırıyordu.

Mavi gözleri ve açık kestane renginde normal uzunlukta saçları vardı. Üzerine bir sporcu atleti, altında ise koyu renk bir kot pantolonu giymişti. Yakışıklı denecek kadar havalıydı. Belki de sadece havalıydı. Normal boyutlarda bir insan olsa hoşlanabileceğim bir insandı. Korkunç derece uzundu.

''Tanışmamızı sabaha erteleseydin çok daha iyi olabilirdi.'' diye geveledim lafı.

Bir kere daha içten bir şekilde gülümsedi. ''O zaman sana iyi uykular.'' Pencereye ilerlemeden önce elmasını da yanına aldı. ''Yarın görüşürüz.''

El salladıktan sonra pencereden atladı. İkinci katta olmamıza rağmen pencerenin dibinde tutunabileceği bir bir ağaç vardı. Eğer ağaca tutunamadıysa ayağı çoktan kırılmış olmalıydı. Önemsemedim yatağıma yeniden uzanırken bir arabanın caddeye yaklaştığını işittim. Az önce Edmond'ın atladığı pencereye ilerledim ve kafamı iyice görebilmek için dışarıya uzattım.

Harry sakin bir tavırla arabanın kapısını kapattı. Beni görmemesi için kendimi geri çektim. Arabayı kilitledi ve benim evime doğru baktı. Saçları dağılmıştı. Çıkarken üzerine giydiği ceketi vücuduna rastgele geçirilmiş gibi duruyordu. Sanki üzerini çıkartmış ve aceleyle yeniden giymiş gibiydi.

O eve doğru ilerlerken ben de yatağıma geri döndüm. Kapının kapanma sesini duyduğum zaman yatakta yüz üstü döndüm. Soğuk bir yer aradığım yatakta ellerimi yastığımın altına koydum. Kapının aralanırken çıkardığı rahatsız edici gıcırdamayı duyduğum gibi dişlerimi sıktım. Yeniden sırt üstü dönerken bakışlarımı Harry'e çevirdim.

Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin