Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)

26. Bölüm

Bayan Styles'ın düşünerek uyudum ve aynı şekilde gözlerimi açtığımda ilk aklıma o gelirken uyandım. Harry yoktu. Yorganın altında yalnızdım. Hızla kalktım ve üzerimi değiştirip aşağı indim. Bir kadın Harry'e yemek yemesi için yalvarıyordu. Harry ise hiçbir şey yapmıyordu. Sessizce tam olarak karşısına bakıp somurtuyordu. Gemma da aynı odadaydı. Üzerinde babası gibi resmi kıyafetleri ve dümdüz bakımlı saçlarla öylece dikiliyordu. Harry bu kadar kötüyken onun annesinin ölümüne üzülmemesi ne kadar gaddar biri olduğunu gösteriyordu.

İçimden Gemma'ya lanetler okuyarak Harry'nin yanına yöneldim. Masada onun yanına geldiğimde çatalı kavradım ve onun için hazırlanmış omletten biraz alıp ağzına götürdüm. İlk başta itiraz edecek gibi oldu ama etmedi. Ağzını açtı ve omleti aldı. Onu yedirmeye devam ederken arada bizi izleyen Gemma'ya bakıyordum. Olanlardan haberi varmış gibi yargılayıcı bakıyordu.

''İyi misin?'' diye sordum Harry'e. Gemma'yı önemsememeye çalışıyordum. Harry bana sert bir bakış attı ve daha sonra başını öne eğdi. ''İyi olma ihtimalim varmış gibi bir de soruyor musun?'' diye sordu bakışları kadar soğuk bir ses ile. Hiçbir şey söylemedim. Çekip gitmedim veya onu yedirmeyi bırakmadım. O, doyduğunu söyleyene kadar onu yedirdim. Sessiz bir şekilde kalktı ve odasına geçti. Kendi karnımı doyurduktan sonra arkasından gittim.

"Bir şey sorabilir miyim?" diye sordum yatakta yanına yaklaşırken.

"Evet." dedi kuşku içinde.

"Neden babanın soyadını taşımıyorsun?" diye sordum. Eğer Harry'nin babası Bay Lee ise neden Harry onun değil de başka birinin soyadını kullanıyordu?

"Çünkü o benim öz babam değil. Öz babam ben doğduktan bir süre sonra ölmüş. Yani annem öyle demişti." dediğinde şaşırmam gerektiği halde şaşırmadım. Karakter olarak benzemiyorlardı ve bir baba oğlunu bu şekilde tehlikeye atmazdı. Sonra aklıma bir şey dank etti.

"Peki, Gemma?" dedim ve cevap vermesini bekledim.

"Onun babası Bay Lee, sadece annelerimiz aynı." dedi.

Biraz düşündüm. Sonra "Gemma senden büyük değil mi?" diye sordum. Bana bakmadan başını aşağı yukarı salladı. O zaman nasıl olur da Gemma Harry'den büyük olabilirdi. Bayan Styles veya Lee ölmeden önce Bay Lee ile beraberse Harry'nin Gemma'dan daha büyük olması gerekirdi. Sonuçta evlendikten sonra olacak bir çocuktan bahsediyorsak Harry'nin önceki eşten olması gerekti. Bu durumda Harry Gemma'dan büyük olurdu. Ama değildi, bu işin içinde başka bir şeyin olduğunu gösteriyordu ama neyin?

"Her şey yolunda mı?" diye sorduğunda ona baktım ve kafamı salladım. Kesinlik olmadığı sürece ona bir şey anlatmak istemiyordum. Zaten yeterince üzgündü. "Şu an seni istiyorum." dedi ben ona bakarken. Üzerime çıkması uzun sürmedi. Kırmızı dudaklarını bana bastırdığında itiraz edemedim. Ellerim ensesindeki kısa saçlarına dolandı. Vücudunu akıl almaz bir şekilde bana bastırıyordu. Üzerindeki tişörtü çıkarabilmek için benden uzaklaştı. Sonra benimkinin eteklerinden tuttu ve bir vahşilikte üzerimden çıkardı. Tekrar ve tekrar beni öptü. Ben pantolonuna uzanmasını beklerken o beni üzerine alarak sırtını yatağa yerleştirdi. Artık onun üzerinde olan bendim. Aç gözlerle bana bakıyordu. İyice utanmaya başlamıştım.

"Pantolonumu çıkar Shaina." dedi teşvik edici bir sesle. Onun üzerinden aşağı kaydım ve ellerimi vücudunda mükemmel bir şekilde duran pantolonunun düğmesine götürdüm. Fermuarını açarken bakışları vücudumdaki bütün kanın yanaklarıma sıçramasına neden oluyordu. Pantolonunu simetrik bacaklarının arasından çıkardım. Şimdi altımda basit bir iç çamaşırı ile yatıyordu. Kendi pantolonumu çıkarabilmek için yataktan kalktım ve ayakta dikildim. Üç çamaşırımı çıkarırken tekrar utanmadan edemedim. Yanına dönerken onun kadar hızlı davranamıyordum.