Hafifçe gözlerimi araladığım sırada esnememe engel olamadım. Aslında çok uykum vardı fakat dün geceye dair hatırladığım şeyler doğruysa şu an Harry'nin evindeydim ve onun evinde rahatsız edici derecede fazla uyumak istemiyordum.
Kafamı yastıktan kaldırıp nerede olduğuma baktım. Beklediğim gibi Harry'nin odasında değildim. Şu an kendi odamdaydım ve üstümde Harry'nin siyah tişörtü, buna ek olarak bana fazlasıyla büyük gelen marka eşortman vardı. Yatağımda oturur pozisyona gelirken üzerimdeki pikeyi kaldırdım. Beni buraya Harry getirdiyse beni yatağa fırlatıp gitmesini beklerdim ama o üzerimi bile örtmüş. Fazla garip.
Çitf kişilik yatağımda diğer yastıkta duran kağıt parçasını görünce elimi ona uzattım. İkiye katlanmış kağıdı açarak üzerindeki tamiz el yazısını okudum: ''Anahtarını çantanda buldum.''
Güzel açıklama. Kapıyı kırarak da girebilirdi aslında. Ama bunu yapmamış olması beni memnun etti.
Ayaklatımı yataktan sarkıtarak ayağa kalktım. Bacağımın uyuşmuş olması bir süre tökezleyerek yürümeme neden oldu ama hemen geçti. Uyluğumdaki fazla da olmasa da rahatsız edici ağrıyı bastırabilmek için biraz daha yavaş yürüdüm. Eminim ki sıcak bir duş rahatlamama yardımcı olacaktı.
Banyoya girip sıcak su vanasına uzanarak suyu açtım. Üzerimdeki bana büyük gelen kıyafetlerden kurtulduktan sonra suyun altında yerimi aldım. Saçımı iki kere şampuanladıktan ve vücudumu lif ile temizledikten sonra her zaman duş kabinin yanında asılı duran bornozumu aldım. Beyaz bornozu giydikten sonra banyodan çıktım.
Dün geceden sonra Harry ile bir kere daha nasıl konuşacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Muhtemelen karşısında çok utanacaktım. O anda sarhoş değildim. Sarhoş olacak bir şey içmemiştim. Aslında onunla olmayı gerçekten istemiştim. Ama bu şekilde değil. Bu daha çok tek gecelik gibiydi ve muhtemelen zaten öyleydi.
Üzerime genelde evde giydiğim kıyafetlerimi giydim ve saçlarımı kuruttum. Merdivenlerden inip mutfağa yöneldiğim sırada kapının zili evi doldurdu. Harry'nin geldiğini umarak yönümü kapıya doğru çevirdim.
Kapının kolunu kavrayarak açılması için kendime doğru çektim. Gördüğüm tanıdık yüz büyükçe gülümsememe neden oldu.
''Edd!'' dedim kollarımı ona sararken. ''Aman tanrım bu sensin.''
Geciktiği için üzgünüm ama fikir gelmesini bekledim. Geldiği gibi de yazdım. Kısa mı bilmiyorum ama şu an arabadayım eudvauxv ve kaç karakter yazdığımı göremiyorum. Eğer imaknım olursa yb'ü yarın kesinlikle yükleyeceğim. Sadece oy verin ve yorum yapın. Düşünceleriniz benim için önemli. Ve ayrıca bundan sonra ithaf yapmayı düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)
FanfictionOnu seviyorum, ama sevmemem lazım. O kimseyi sevmez. Ölü biri o, ayakta duran ölü biri. © Tüm Hakları Saklıdır. Kapak Tasarım: @BuzullardakiDeve