Geç kaldığı için özür dilerim :3
Eskimeye yüz tutmuş ve buranın sahiplerinin senelerdir yeniletmediği koltuklardan birine oturdum. Mısırımı yanımdaki boş koltuğa koyarken burada benim dışında biri olup olmadığını kontrol edebilmek için arkamı döndüm. Sadece en arka koltukta oturan erkekli kızlı lise öğrencilerinden oluşan bir tayfa ve benim yaşlarımda genç bir adam bulunuyordu büyük salonda.
Işıklar kapanırken görevlilerden biri de içeriye girdi. Elindeki feneri yakıp herhangi bir sorun olup olmadığını kontrol ettikten sonra o da koltuklardan birine oturdu.
Bir bacağımı diğerinin üzerine atarak popomu oynatıp rahat bir konum aldım. Henüz reklamları yeni başlamış filme dikkatle bakarken üç boyutlu gözlükleri taktım. Bir korku filmine, üstelik üç boyutlu bir korku filmine gelmek akıllıca değildi. Ama evde oturmaktan ve kitap okumaktan bıktığım için vizyondaki filmlere bir göz atayım demiştim. Sonucunda adını bile okuyamadığım bir filme kucağımda büyük boy mısırımla girmiştim.
Yanıma koyduğum büyük boy, kırmızı çizgili kartona koyulmuş mısırımı aldım ve bir avuç alıp bütünüyle ağzıma tıktım. Birkaç tanesi yere düşerken elimi yeniden karton kutuya soktum.
Pala bıyıklı adam efsaneyle ilgili bir şeyler söyledikten sonra içeriye biru girdi. Odadaki kızın tiz çığlığı sinema salonuna dolarken ürkütücü yaratığın büyük perdede yansıması gerçekleştim. Bir çığlık atarak gözlerimi sımsıkı kapatırken mısır kutusunu yüzümü kapatacak şekilde kaldırdım.
Arkadan da birkaç tiz kız çığlığı bir de boğuk sesli bir mızmızlanma kulağıma kadar geldi. Arkama baktığımda mızmızlananın genç adam olduğunu gördüm. Ona baktığımı görünce çekinerek koltuğuna biraz daha sindi ve gözlerini kaçırdı.
Üzerine giydiği ve boğazına kadar iliklediği kalpli lacivert gömleğinin uçlarını çekiştirerek beyaz perdenin üzerindeki filmi de izlemeyi bırakıp kafasını aşağıya eğdi. Fazlasıyla utanmıştı.
Bakışlarımdan rahatsız olacak ki ayağa kalkıp koltukların arasından hızla merdivenlere yöneldi. Aşağıya inip siyah perdenin arkasındaki kapıyı aralayıp kendini dışarıya attı. Yani, benim ona bakan meraklı bakışlarımdan bu derece utanmasını kesinlikle beklemiyordum. Kirpiklerimi kırpıştırıp siyah perdeye verdiğim dikkatimi dağıttım. Sanırım onun arkasından gitmeli ve bir özür dilemeliydim.
Mısırımı da alarak arkasından gittim. Tam ortada duran krem renkli, silindir şeklindeki koltuğa oturmuş ve yere doğru bakarak kirpiklerini kırpıştırıp duruyordu. Yanına oturdum ve gülümserken mısırımdan ona ikram ettim.
Bana baktıktan sonra kaçmak için ayağa kalktı. Kolundan tutup onu durdururken aya kalktım. Vanslarımı zeminde sürtüp biraz ona yaklaştım.
''Merhaba ben Shiana.'' Elimi kolundan çekip sıkmasını umarak ona uzattım.
''Bunun benim için önemi ne?''
''Anlamadım?''
''Diyorum ki adını öğrenmem hayatımda ne değiştirecek?''
Sesi fazlasıyla alay yüklüydü. Sanki az önceki çekingen çocuk gibi değildi. Ellerini saçlarından geçirirken ben neden benimle alga geçmesine rağmen yüzünde neden alaylı bir sırıtış veya herhangi bir ima olmadığını zihnimde tartışıyordum.
''Ne istiyorsun?''
''Sadece özür dilemek.''
Çatık kaşları havalandı, kırmızı renkli ve iri dudakları bir şey söylemek için aralandı.
''Ne için?''
Dudaklarını ileri iterek konuşması baştan çıkarıcıydı. Kıvırcık saçları insanın içinde saatlarce onlarla oynama hissini uyandırıyordu.
''Az önce olanlar için.''
Göz devirirken sıkıntılı bir nefes verdi.
''Tamam, özrünü diledin. Artık gidebilir miyim?''
Hiç konuşmamayı tercih ettim. Onu hiç tanımıyor olsam bile bu yaptığı çok ahlaksızcaydı. Karşındaki kim olursa olsun ona biraz da olsa kibar davranman gerekirdi. O ise bunu denemiyordu bile. Arkasını dönüp uzaklaşırken bana geniş omzunu izleme şansı verdi. Sinemanın otomatik kapısından çıktıktan sonra havada kalan elimu sonunda aşağı indirmeyi başarabilmiştim.
Hala koybolduğu çıkışa bakarken siyah perdeyi salona girmek için araladım.
(Kapak için Buse4Gs'ye teşekkürler.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)
FanfictionOnu seviyorum, ama sevmemem lazım. O kimseyi sevmez. Ölü biri o, ayakta duran ölü biri. © Tüm Hakları Saklıdır. Kapak Tasarım: @BuzullardakiDeve