Ayakta Duran Ölü Adam (Harry Styles FanFic.)

Bay Lee'nin Sonu

Uygun adım hastanenin kapısına ilerledi Lee. Adını kullanmasını sevmiyordu. Muhtemelen Harry ona sürekli Bay Lee diye seslendiği için artık adını hatırlamak dahi istemiyordu. Herkesi ondan kurtulduktan sonra öldürmüştü.

İnsanlar onu yakaladıklarında psikolojik sorunları olduğu gerekçesiyle akıl hastanesine yatmasını uygun görmüşlerdi. İki yanında iri bedenlere sahip hasta bakıcılar kollarından tutarak onu içeri sürüklüyordu. Arkasında tabancalarına sıkıca sarılmış polisler vardı. Ama kaçmak aklından geçen veya geçebilecek son şeydi.

Bir bakıcı yanından uzaklaştı ve iri dalgalı saçları olan genç bir bayanla konuşmak üzere uzaklaştı. Döndüğünde elinde bir anahtar vardı. Kadın onu talip etti.

''Merhaba, Bay Lee.'' diye neşeli bir sesle konuşuyor. ''Burada size en iyi şekilde bakacağımızı bilmenizi istedim. The Ridges bu civarın en prestijli akıl hastanesi.''

Lee sadece kafasını sallamakla yetiniyor. Ona inanmadığının herkes farkında, sadece kimse boşuna çenesini yormak istemiyor. Kadın ince sesiyle tekrar konuşuyor.

''Ben Maggi Jordan. The Ridges'ın psikoloğuyum. Herhangi bir problem olduğunda sizinle bakıcılarımız yardımıyla ben görüşeceğim.''

Bakıcıların da olacağını duyunca yüzü ekşiyor. Kadının kendisinden korktuğu belli ve bu Lee'ye zevk veriyor. Birden içine onu öldürmek doğuyor ama zamanı değil. Bu yüzden hislerini saklıyor.

''Hücrenizde iyi eğlenceler Bay Lee.'' diyor kadın ve adamların yanından hızla uzaklaşıyor.

Hücreye ilerlerken Lee'nin gözüne bir kız takılıyor. Aklına kızı Gemma geliyor. Onun bedenine sarılarak ağladığı an gözlerinin önünde beliriyor. Her öldürdüğü insanın arkasından kalbi acımıştı ama artık kendini kötü hissetmiyor. Lee bakışlarını kıza odaklıyor. Kız güzel. Ellerini küçük bedeninin arkasında birleştirmiş. Sert bakıyor. Burada uzun süredir yatıyor olmalı, diye aklından geçiyor Lee'nin.

Merdivenleri çıktığında hücreye hapsediliyor. Ne yapacağını bilemeyerek bir iki volta atıyor. O sırada da Harry'i düşünüyor. Harry aklına kardeşini getiriyor. Anne'nin onu yıllarca kandırmış olduğunu düşünerek sinirleniyor.

Harry hep sevmeye çalıştığı bir bebek olarak kalmalıydı onun aklında. Kardeşinin karısına tecavüz ettiğini öğrendiği anda kardeşinden kurtulmuştu. O zaman işinden olmuştu. Bir işe ihtiyacı olduğu için yavaş yavaş kumar oynadı. Birkaç arkadaş buldu. Onlarla daha büyük kötülüler yaptı. Bu sırada da Harry'i eğitti. Onu mal gibi kullandı. Hiç suçu olmadığı halde ona zarar verdi. Aşık olmasını engellemeye çalıştı ama başaramadı. Çevresindeki kimsenin aşkı hak etmediğini düşündü. Kendisi Anne'ye bu kadar aşıkken bunları yaşamıştı ve başkalarının mutlu olmaya hakkı yoktu.

Harry'nin aşkını gördükçe onu kıskandı. Ondan daha da nefret etti. Kızı gördü. Güzelliği aynı Anne'ninki gibiydi. Ondan da nefret etti. Mutlu olmaya hakları yoktu. Onları yok etti.

Ve hiçbir zaman pişman olmadı...