" ya ne olur gitsek? Necmi hadi lütfen ." Diye yalvarıp duruyordum kütüphaneden çıktığımızdan beri.
" Tuna sen benim böyle yerlere ne zaman gittiğimi gördün . İstemiyorum oğlum zorlama işte."
" ya haklısın tamam ama biliyorsun ben de gitmiyorum ki böyle yerlere zaten . Sadece bir kez gideceğiz söz. Ozan çağırdı diyorum niye anlamıyorsun."
" sen git ozaman beni niye yanında sürüklüyorsun. "
" ne yapacağım orada tek başıma. Bir kere gelsen ne olur. Benim için hadi lütfen. Kırma beni." Dedim yavru köpek bakışları atarken.
" böyle bakarak masum olduğunu düşünüyorsan çok yanılıyorsun oğlum ben sana söyleyeyim. "
" Of Necmi tamam gitmiyoruz." Dedim son kozumu oynayarak.
" tamam lan ağlama gideriz ama fazla durmam söyleyeyim."
" ciddi misin gelecek misin yani?"
" Evet .ama şimdi kapa çeneni. Sessizlik içinde eve gitmek istiyorum sadece." Dedi beni kendine çekip elini omzuma atarak.
Bense kocaman gülümseyip
" teşekkür ederim. Benim için çok önemliydi." Diyebildim sadece.
Sonra yol boyunca gerçekten benimle konuşmamıştı.
Değişik çocuktu ama yine de çok seviyordum.
*********
Dersten çıkıp kafetaryaya gelmiştim. Yoğun bir gündü. yarın cumaydı ve ödevi tamamlayıp bitirecektik. Haftasonuda Necmi 'yi zor ikna ettiğim partiye gidecektim.
Ozan'la kütüphane de ders çalışmamızın üstünden iki gün geçmişti. Okulda birbirmizi görüp selamlaşmamız dışında bir iletişimimiz olmamıştı.
Son zamanlarda bir şekilde fazlaca konuştuğumuz için , bu iki gündür onunla konuşamamak canımı sıkmıştı.
Yine de buna da şükür eskiden selamlaşamıyordum bile diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
Bir tarafım bencilce hep daha fazlasını isterken , diğer tarafım yetinmeyi bil deyip duruyordu.
Öylece bunları düşünüp, kafetaryada milletin isteklerini karşılarken , sıraya girmiş Ozan'ı fark etmiştim.
İçimi anında kaplayan heyecanla birlikte kalp atışım hızlanmaya başlamıştı bile .
Sıranın ona bir an önce gelmesi için iki katı hızla çalışmaya başlamıştım.
Az önceki uyuşuk halimden eser kalmamıştı.
Bir kişiye daha istediğini verdikten sonra nihayet sıra Ozan 'a gelmişti.
" merhaba ." Dedi o güzel ukala tatlı gülümsemesiyle.
" merhaba." Dedim bende hafifçe tebessüm ederek.
Dışımda ki soğuk kabuğuma böyle durumlarda çokca teşekkür ediyordum. İçimde fırtınalar koparken , dışarıdan sert görünüyor olabilmem hayatta ki tek şansım olabilirdi.
" yine kararsız kaldığım günlerden birindeyim. Ne yiyeceğini bulma işi çok zor gerçekten ." Dedi gülümseyerek.
" sana yardım etmek isterdim ama bana göre burada satılan bütün ürünler aynı." Dedim öylece gülümsemesine bakakalırken.
" dışarıdan yemek yemeyi sevmez misin?" Dedi Şuan sanki ben çalışmıyorum da dışarı da muhabbet ediyor gibiydik.
" severim ama yine de ev yemeği gibisi yok bilirsin . Öğrenciyken en çok ihtiyaç duyulan."