13

1.4K 122 91
                                    

Evin içinde heyecandan dört dönmeye başlamıştım bile. Ozan'ın evine gidecek olma fikri yavaşca kafama yerleştikçe,  hissettiğim duygular yoğunlaşmaya başlamıştı.

Evden çıkmama yarım saat kala Necmi'ye benimle gelmesi için yalvarmaya başlamıştım. Necmi ise asla diyip bana net bir cevap verdiğinde ondan da umudumu kesmiştim.

Üstümü başıma son kez çeki düzen verip , kendimi sakinleştirmeye çalışarak evden çıkıp , evine doğru yol aldım.

Otobüste gidene kadar üç kere hayatı sorguladım. Ozan 'la baş başa kalma fikrini kafam dan atıp , bambaşka şeyler düşünmeye çalıştım.

Her seferinde başarısız olsam da bir şekilde evinin kapısına gelmeye başarmıştım.

Heyecanlı bir şekilde telefonla Ozan'ı aramaya başladım. Ellerimin titriyor olmasına kendim bile gülmeden edemedim.

Telefonu tok sesiyle açtığında yüzümde oluşan gülümsemeyi dizginleyip cevap verdim.

"Ozan merhaba ben geldim de."

" aaa Tuna kapının önünde misin ."

" Evet. "

" tamam 2. Kat zilde ismim yazar bas . Bende hemen geliyorum." Deyip telefonu kapattığında

Telefonla bakışmaya başladım.

Hemen geliyorum derken diye düşündüm.

"E zile bas Dedi evde değil mi anlamadın." Diye düşünürken zilde ismini bulup bastım.

Çok geçmeden kapı açılınca , asansörsüz apartman da yukarı çıkmaya başladım. Allah' tan çok yüksek değil diye düşünerek merdivenleri tamamladım.

Kapının önüne geldiğimde kapı hafif Aralık şekilde açık bırakılmıştı.  İçeriden yoğun bir ses uğultusu geliyordu. Yavaşca ayakkabıları çıkarıp , çekinerek içeri girdim.

İçeri girdiğimde salon direk karşımda duruyordu.

Ve salonun içinde Ozan'ın bütün arkadaşları oturmuş sohbet ediyorlardı.

Üstüme çöken hayal kırıklığını ,gizleyebiliyor muydum bilmiyordum. Umarım şok olmuş gözlerle bakmıyorsundur Tuna diye kendimi , kendime getirmeye çalıştım.

Sonra sesimin yüksek çıkmasına umarak

" merhaba. " dedim herkes merhaba diye mırıldanırken,  kimsenin umurunda değil gibiydim.

İçeri doğru biraz daha sokulup

" Ozan nerede ?" Diye sordum.

Beni hastaneye taşıyan Serkan ayağa kalkıp yanıma doğru geldi.

" çantanı şöyle bırakıp , otur bir yere .Ozan geliyor şimdi. " Dediğinde
Kafamı sallayıp dediklerini yaptım.

Herkes bol bol sesli şekilde sohbet edip gülerken,  ben olaylara yabancı gibi ortamı izliyordum.

Buraya gelmeden önce salak gibi baş başa kalacağımız diye düşünen beynime, küfürler savurdum.

Bir süre daha hiç kimsenin gözü bile benle temas etmeden öylece oturdum.

Sonra kapı çaldığında umarım Ozan'dır diye düşünmeden edememiştim.

Ama gelenin başka biri olmasıyla iyice gerildim.

Aradan yarım saat geçmişti bile. Ne yapsam diye düşünürken , birden ayağa kalkıp

" Ozan'ın işi var sanırım.  Ben artık gideyim. Başka zaman çalışırız Biz." diye birden ayaklandım.

imkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin