Bugün ki çarpışmadan sonra kafam hala yerine gelmemişti. Ozan'la yaşadığım bu ufacık an bile,benim için çok kıymetliydi.
Sürekli Ozan'a bakarak bunu düşünüp dururken , yanımda ki Necmi anımın içine sıçmaya kararlı gibi hemen beni dürttü.
" salak salak bakınıp durma çocuğa doğru. Yeter çok dikkat çekiyorsun."
" duydun mu benden özür diledi. Benimle konuştu gördün mü?"
"Oğlum sen salak mısın? Çarpıştınız ,ikinizde birbirnizi görmediniz tabi özür dileyecek hanzo değil ya çocuk."
" Evet ne kadar kibar dimi."
" harbiden beyinsizsin. Artık sende, kelimelerin tükendiği noktadayız." Diyerek bana laf sokmaya devam ederken
Hoca "Tuna." Diye seslenmişti.
" siktir." Çektim sessiz bir şekilde.
" Efendim hocam." Dedim çok dikkat çekmemeye çalışarak ama bütün gözler benim üzerimdeydi.
" Hayırdır bir sorun mu var? Hem derse odaklanmıyorsun hemde konuşuyorsun."
Hemen de dikkatini çekmiştim. Bütün öğrenciler dersinde sürekli konuşuyordu . Ben kırk yılda bir konuşmuştum ve hemen yakalanmıştım.
"Hayır hocam . Kusura bakmayın." Diyerek beni salmasını umdum.
" Tamam şimdi herkes dikkatini buraya versin. Aranızda konuşma duymak istemiyorum." Diyerek ders anlatmaya devam etti.
Utangaç bir şekilde önüme dönmüş defterime karalarken
" dur sana bir sevinçli haber daha vereyim. Hoca seni azarlarken de Ozan sana bakıyordu." Deyip güldü Necmi
" ha ha ha çok komik Necmi." Deyip derse odaklanmaya çalıştım.
İyi geçen bir anım olmuştu . Hemen rezil olmak zorunda mıydım?
Derslerde not tutan sayılı kişilerden biri olduğum için , şimdi yanımda olmayan herkes sınavın yaklaşma zamanı hemen beni bulup benden not istiyordu. Benimde hiç umurumda olmadığı için herkese notları veriyordum.
Ozan"ın bir kere bile benden gelip not istediğini görmemiştim. Ama çalışırken elimde benim tuttuğum notların fotokoposini görmüşlüğüm vardı.
Sanırım benden alan tipler , anında ona da veriyordu. Bu sene kimseye not vermemeye karar vermiştim. Eğer Ozan'ın da nota ihtiyacı olursa bir şekilde benden alması gerekecekti. İlk defa kendim için bir şey yapmak istiyordum.
Belki bu beni onunla yakınlaştırmazdı ama kısa da olsa yine konuşma imkanı sağlardı.
Üniversitenin bitmesine iki sene vardı. Ve sonra bir daha onu göremeyecektim. Belki ileride ünlü biri olurdu ve televizyonlarda falan izleyebilirdim.
O yüzden kendime anılar yaratmak istiyordum. Ve yapabileceğim en mükemmel planda benim için buydu.
Benden not isteyecekti, oda bir umut kesin değildi ve bende ona not verecektim ne yaratıcı plandı ama .
Neyse deyip düşüncelerimin akışını kesip dersin bitmesini bekledim.
Aşırı verimsiz bir ders geçirmiştim. İki saatlik bir aram vardı bu arada hızlıca kafetRyaya geçtim.
Çalışma saatlerimi bir şekilde patronum ders saatlerime göre ayarlamıştı ve çok anlayışlıydı .bende elimden geldiğince boş anımda bile gidip yardım etmeye çalışıyordum.
Çalışan sayısı fazla olmasına rağmen , çok fazla yoğunluk oluyordu.
Günlerim sürekli bu tempoda bu şekilde geçip gidiyordu. Sürekli yoğundum bazen bu durumdan çok sıkılsam da paraya ihtiyacım aklıma gelince şikayet edemiyordum.
