20

1.5K 178 213
                                    

Yanımda duyduğum sesleri algılamakta güçlük çekerken, etrafa doluşan insanların varlığı beni daha da bunaltmaktan başka bir işe yaramıyordu.

Arkadan duyduğu " etrafını açın." Seslerine kulak kabarttığım da , ortalığın biraz daha ferahladığını fark ettim.

Elleriyle yüzümü su çarpan kişiye hafifçe baktığımda,  Ozan olduğunu görüp tekrar nefes almakta zorlanmaya başladım.

" hey Tuna ben buradayım. Yanındayım iyiyiz." Diyerek bana ses verdikçe beni daha da kötü yaptığının farkında değildi.

O konuştukça içime doluşan yük ağırlaşıyor gibi hissediyordum.

" Tuna şimdi gideceğiz hastaneye iyi olacaksın." Deyip saçlarımı okşayıp , hala yüzüme su sürüyordu.

Bense hastaneye tekrar gitmek istemediğimin bilincinde olsam da , her yerimin uyuşuk hissetmesiyle neredeyse hareket edemiyordum.

Yine de kendime biraz daha gelip

" iyiyim." Diyebildim.

" oh şükür." Diyen sesiyle beni tutup bir kaç kişinin desteğiyle yerden kaldırdı.

Sınıflardan birine girip sıraya otutturdukların da , suyu uzatıp

" iç ." Diye talimat verdi.

Bense elimin uyuşukluk hissiyle titremesine engel olamayarak şişeyi tutmakta zorlandım.

Hızlıca eliyle şişeyi alıp

" ben tutarım ." Dedi.

Geçen beni hastaneye bırakan,
tuvalette arkamdan konuşan  Serkan

" o gece de böyle olmuştu işte." Dediğinde utançtan yerin dibine girmek üzereydim.

O an kendi sağlığım dışında hiç bir şeyi düşünmek istemeyerek, Bir an önce kendime gelip bu ucuz sirk gösterisinden kurtulmak istiyordum.

Tuvalette duyduğum o konuşmayı aslında beklemiyor değildim ama arkamdan ezik ve zorla Ozan'la konuşmaya çalışan biri olarak anıldığımı bilmek , gururumu paramparça etmişti.

Ozan' ı hiç bir şey için zorlamamıştım. Benimle konuşmak zorunda değildi madem sadece not için konuşuyordu bana bu  kadar yakın davranmasına gerek yoktu diye düşünüp duruyordum. Benden not istemesi yada benimle not için konuşması bunları duymak hoşuma gitmese de beklemediğim şeyler değildi ama arkamdan konuşulan cümleler ,zaten kırık olan kişisel benliğimi iyice zarar vermişti.

Biraz daha kendime geldiğimde ,Ozan'ın üzerimde ki ellerini çekip

" bırak." Dedim. 

Şaşkın şekilde bana bakarken

" tamam daha iyi misin ?" Diye sordu.

Etrafıma göz gezdirdiğim de Ozan ve arkadaşları dışında tanıdık bir sima göremeyince , tekrar sıkıntıya düştüm.

Ama kendimi yine aynı pozisyona sokmak istemediğim için, ellerim titreyerek telefonumu buldum.

Herkes bana bakarken , hızlıca Necmi'nin numarasını bulup aramaya başladım.

" Efendim Tuna."

" Necmi ." Diyebildim ama kelimeler boğazıma yapışmış gibiydi.

Aramadan önce konuşmakta zorlanacağımı hesaba katmamıştım.

Ozan durumu fark ettiği için

" izin verir misin?" Dedi telefonu almaya çalışarak.

kafamı olumsuzca sallayarak telefonu kendime doğru iyice çektim.

imkansızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin